Basra velîlerinden. İsmi Alâ bin Ziyâd bin Matar bin Şüreyh el-Adevî, künyesi Ebû Nasr'dır. Basra'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Tâbiîn devrinin önde gelen fazîletli zâtlarından biri idi. 712 (H.94) senesinde Basra'da vefât etti.

Alâ bin Ziyâd Adiy bin Abdi Menafoğullarına mensûb idi. İlim ve fazîlet üzerine yetişti. Tâbiîn devri âlim ve evliyâsı arasına girdi. Eshab-ı kirâmdan Ebû Hureyre, İmrân bin Husayn, İyâd bin Himâr radıyallahü anhüm ile görüşüp hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. Ayrıca devrinin büyüklerinden sayılan Mutarrif bin Şıhhîr, Hasan-ı Basrî ve babası Ziyâd bin Matar'dan da hadîs rivâyet etti. Katâde, Matar el-Verrak, Cerîr bin Hazîm gibi hadîs âlimlerine hadîs okuttu.

Alâ bin Ziyâd hazretleri devamlı ibâdetle meşgûl olur ve Allahü teâlânın korkusundan çok ağlardı. Talebelerinden meşhûr hadîs-i şerîf ve tefsîr âlimi Katâde'nin bildirdiğine göre çok ağlamaktan gözlerine perde inmişti.

Alâ bin Ziyâd hazretleri ayakta duramayacak hâle gelinceye kadar namaz kılar ve oruç tutardı. Bu sebeple sık sık görüştüğü Hasan-ı Basrî hazretleri kendisine; "Allahü teâlâ sana bu kadarını emretmemiştir." deyince; "Belki bana Allahü teâlâ merhamet eder düşüncesiyle yapıyorum." diye cevap verdi.

Alâ bin Ziyâd hazretleri önceleri zengin idi. Sonradan bütün servetini Allah yolunda fakirlere dağıttı, kölelerini âzâd etti. Günde az bir gıdâ ile yetindi. Dünyâ işleriyle meşgûl olmayıp kendisini tamâmen ibâdete verdi.

Alâ bin Ziyâd hazretleri birgün, halka Cehennem azâbının çok şiddetli olduğunu anlatıyordu. Bu sırada oradakilerden biri;

"Bu, insanları ümitsizliğe düşürmek değil midir?" diye sordu. Alâ bin Ziyâd hazretleri ona; "Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen; "Ey (günah işlemekle) nefislerine karşı haddi aşmış kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidi kesmeyiniz." (Zümer sûresi: 53) "Bütün haddi aşanlar (müşrikler) da cehennemliktirler." (Mü'min sûresi: 43) buyururken, ben insanları nasıl ümitsizliğe düşürebilirim. Fakat çok kimseler kötü amellerine rağmen yine de Cennet'le müjdelenmeyi arzu ediyorlar. Allahü teâlâ Muhammed aleyhisselâmı kendine itâat edenleri Cennet'le müjdelemek, karşı gelenleri de Cehennem azâbı ile korkutmak için göndermiştir." buyurdu.

Alâ bin Ziyâd hazretlerinin sık sık söylediği sözlerinden biri: "Herkes, kendinin ölmek üzere olduğunu ve bu sırada Rabbinden günâhlarının af ve mağfiret edilmesini istediğini, Rabbinin de affettiğini düşünmeli, sonra ibâdet ve tâattan geri durmamalıdır."

1) Tabakât-ı İbn-i Sa'd; c.7, s.217-218

2) Hilyet-ül-Evliyâ; c.2, s.242, 249