Sual: Doğru yolu bulmak için dua edilirse, doğru yol hangisi ise, Allah’ın ona göstereceği bildiriliyor. Benim gibi doğru yolu bulmuş bir kimsenin, dua etmesi, şüphe etmeye sebep olmaz mı? Hiçbir gruba bağlı olmayan bir kimsenin, dua etmesi elbette lazım; ama bir gruba dâhil olmuş kimsenin öyle dua etmesi caiz olur mu?
CEVAP
O dua, herkes içindir. Zaten kimse, benim yolum, benim grubum yanlış demez. Yanlış yolda olduğunu bile bile kim gider ki? Hıristiyan da, Yahudi de, Mecusi de, her türlü bid’at ehli de, doğru yoldayız diyor. Aklını beğenmeyen olmadığı gibi, yolunu da, inancını da beğenmeyen olmaz. Beğenmese orada işi ne? Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İnsanlar, dinde çeşitli gruplara bölündüler. Her grup, kendi yolunu doğru sanıp sevinmektedir.) [Müminun 53]

Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılır, yetmiş ikisi Cehenneme gider, yalnız bir fırkası kurtulur. Bu fırka, benim ve Eshabımın yolunda gidenlerdir.) [Mektubat-ı Rabbani 2/67]

Bu ümmet, çeşitli fırkalara ayrılıyor ve hepsi ben doğruyum diye seviniyor. Bunu, Allah ve Resulü bildiriyor. Dua etmemek, Allah ve Resulüne karşı gelmek olur.

Her grup, ben böyle dua edersem, içinde bulunduğum gruptan şüphelenmiş olurum diye dua etmezse, dua edecek kimse kalmaz. Çünkü herkes kendinin doğru grupta olduğunu sanıyor. 73 tane doğru olmaz. Peygamber efendimiz, kendi dininden, kendi yolundan şüphe mi ediyordu da, aşağıdaki şekilde dualar etmiştir:

(Allahım, kabir azabından Sana sığınırım.) [Müslim]

(Allahım, Cehennem azabından sana sığınırım.) [Buhari]

(Allahım, kötü huylardan, kötü arzulardan sana sığınırım.) [Ebu Davud]

(Allahım, bizi âhiret azabından muhafaza eyle.) [Müslim]

(Allahım, kalb katılığından, gafletten, inkârcılıktan, günahkârlıktan, hakka ters düşmekten, riyadan Sana sığınırım.) [Hâkim]

(Allahım, Senden dinde sebatı, doğru yolda kararlılığı istiyorum.) [Nesai, Tirmizi]

(Allahım, günahlarımı temizle.) [Buhari, Müslim]

(Zulmetmekten ve zulme uğramaktan Sana sığınırım.) [Nesai]

(Ya Rabbi şekten, şerikten, nifaktan ve kütü ahlâktan sana sığınırım.) [Bezzar]

(Allahım, kalbimi riyadan, amelimi gösterişten, dilimi yalandan, gözümü hıyanetten temizle.) [Hatib]

(Allah’ım doğru yoldan sapmaktan veya başkalarını saptırmaktan, haktan kaymaktan ve kaydırmaktan, hakka tecavüz etmekten sana sığınırım.) [Taberani]

İmam-ı Rabbani hazretlerinin, 272. mektubunda bildirdiği dua şöyledir:
(Allahümme erinelhakka hakkan verzukna ittibaahu ve erinel batıla batılan verzukna ictinabehu bi-hürmeti Seyyidil-beşer. “aleyhi ve ala alihi ve eshabihi minessalevati efdalüha ve minetteslimati ekmelüha”) Yani, (Ya Rabbi! Doğruyu bize doğru olarak göster ve ona uymağı bize nasib et ve yanlış, bozuk olan şeylerin yanlış olduklarını bize göster ve onlardan sakınmamızı nasib et! İnsanların en üstünü hürmetine bu duamızı kabul buyur!)

Hazret-i Ebu Bekir’in de böyle dua ettiği İhya’da yazılıdır. Bi-hürmeti’den önceki kısmın hadis-i şerif olduğu da bildirilmiştir. Yani peygamber efendimiz de, aynı duayı yapmış, (Hakkı hak, batılı batıl olarak göster) diye duada bulunmuştur.

Allahü teâlâ, İslamiyet’i doğru olarak öğrenmek isteyene, bunu nasip edeceğine söz verdi. Kuran-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Doğru yolu arayanları, saadete ulaştıran yollara kavuştururuz.) [Ankebut 69]

Allahü teâlânın sözüne güvenmeli, Ona sığınmalıdır. Şu anda çeşitli gruplardaki insanların da, böyle dua etmekten çekinmemeleri gerekir. Hâşâ, Allahü teâlâ yanlış bir iş yapmaz. (Yâ Rabbi, hakkı hak olarak göster, batılı batıl olarak göster ve onlardan sakınmamızı nasip eyle. Hangi grup doğru yoldaysa, senin rızan kimlerle ise, bana onları sevmeyi, dünyada ve ahirette onlarla beraber olmayı nasip eyle) diye dua etmelidir. Eğer doğru yoldaysa, nur üstüne nur olur. Yanlış yoldaysa, ihlâsla yaptığı dua sebebiyle, yanlış yoldan kurtulmuş ve doğruya kavuşmuş olur.