Cinsi temas ile geçen ve hayat ilerledikçe birçok organda büyük hasarlara sebep olan, zuhrevi hastalıkların en başta geleni. Frenginin ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmemektedir. Frengi hastalığının amili olan mikroorganizma 1905'de, Schaudinn ve Hofmann tarafından bulunmuş ve ''treponema pallidum'' ismi verilmiştir. Frengi, etkili ilaçların bulunmasına kadar, oıldukça yaygın ve etkili bir hastalık idi. Mikrop çok dayanıksız bir yapıya sahiptir. Nemli yerlerde bir müddet canlı kalabilirse de kuruluğa hiç dayanamaz. Sabun ve antiseptik maddelere karşı mukavemeti hemen hiç yoktur.

Hastalık, umumiyetle, cinsi temas ile bulaşır. Diğer temaslarla bulaşması mümkün olup, çok nadirdir. Doktor ve hastabakıcılarda mesleki olarak hastalık ortaya çıkabilir. Kan nakli ile de hastalığın geçtiği bildirilmektedir.

Frengi ya doğuştan mevcuttur veya sonradan geçer. Sonradan meydana gelen frengi üç devrede ortaya çıkar. Her devrenin kendine has belirtileri vardır:
Birinci devir frengi: Mikrobun vücuda girdiği andan, ilk döküntünün çıkışına kadar olan devredir. İlk frengi ülserinin (deride) meydana çıkmasına kadar geçen müddete ''birinci kuluçka devri'' denir ki, ortalama üç hafta sürer. Frengi ülserinin çıkmasından vücutta genel belirtiler meydana gelmesine kadar olan zamana da ''ikinci kuluçka devri'' denir ve buda ortalama, altı hafta kadardır.
Birinci kuluçka devrinin sonunda, mikrobun girdiği yerde mercimek büyüklüğünde kırmızı, ağrısız bir kabartı hasıl olur. Daha sonra bu kabartı etrafa ve derinlere doğru büyüyerek frengi ülserini meydana getirir. Buna ''frengi şankrı'' adı verilir. Frengi şankrı ağrısızdır, çok defa bir tanedir. Büyüklüğü değişiktir. 4-6 hafta içinde iz bırakmadan iyileşir. Mikrobun alınışından 5-6 hafta ve şankr çıktıktan 8-10 gün sonra, o bölgenin lenf bezlerinde frengi mikropları yerleşerek onları şişirirler. Bezler sert ve ağrısızdır. Erkeklerde şankrlar genellikle tenasül uzvunun uç kısmında yerleşirler. Vücudun diğer yerlerinde şankrlar bulunabilir. Bu dönemde şankrın özellikleri, şankrdan alınan metaryalden, mikrobun tesbiti ve kan testleri, teşhiste yardımcı olur.

İkinci devir frengi: İkinci kuluçka devri sonunda hastada, bazı genel belirtiler görülür. Düzenli olmayan bir ateş vardır. Geceleri artan başağrısı, düşkünlük, iştahsızlık, terlemeler, kemiklerde geceleri artan ağrılar ve uyutmayan sinirsel ağrılar olur. Dalak büyüyebilir. Sarılık olabilir. Mikrobun vücuda girişinden, yaklaşık iki ay sonra, vücuttaki bütün lenf bezleri şişerlerki, bu ikinci devrin ilk belirtisidir. Bu devrede deride pembe lekeler, küçük kabartılar ve cerahat toplantıları görülebilir. Deri renginde değişiklikler olabilir. Güve yeniği manzarası gösterecek şekilde saç dökülmesi olabilir.
Üçüncü devir frengi: Bu devir, mikrobun vücuda girişinden genellikle dört sene sonra başlar. Be devrede mikrobun gücü azaldığı için bulaşma özelliği de azalmıştır. Bu dönemde vücutta pembemsi, 1-2 cm çapında halkalar yapabilen lekeler görülür. Yine bu dönemde ''Gom'' adı verilen ve genellikle bacaklarda olmak üzere vücudun her yerinde yerleşebilen deri altı urları görülebilir. Gomlar iç organlarda ortaya çıkabilirler. Bu dönemde organlarda harabiyetler ortaya çıkar. En mühimleri, merkezi sinir sisteminde görülenlerdir. (menenjit, çeşitli felçler v.s.) Paralizi general veya genel felç denilen durum, frenginin yaptığı bir beyin iltihabından dolayıdır.

Doğuştan olan frengi, frengili bir kadının hamileliği sırasında mikropların bebeğe geçmesinden dolayı ortaya çıkar. Doğuştan olan frengi üç bölümde mütalaa edilir.
Cenin frengisi: Cenin, ekseriya 6-7. aylarda ölür ve düşük halinde dışarı atılır.

Süt çoçuğu frengisi: Belirtiler ya doğarken vardır veya birkaç hafta sonra ortaya çıkarlar. Çocuğun el içi ve ayak tabanlarında içi su dolu kabarcıklar vardır. Özel bir nezle hali vardır. Dalak büyük olup yalancı felç de görülür. Deride ve ağız içinde çeşitli frengi arazları görülür.

Gecikmiş çocukluk frengisi: Belirtiler dört ve daha ileri yaşlarda ortaya çıkarlar. Burada çentikli dişler, gözün camsı cisminde bozukluk, burun çöküklüğü ve iç kulak sağırlığı söz konusudur.
Frengi teşhisinde, hastalığın hikayesi ve muayene neticesi hekime çok yardımcı olur. Frenginin büyük belirtileri; saç dökülmesi, alında sert şişlikler, dudak üstünde berilen sertlikler, boyun bezlerinin şişmesi ve cerahatli yaraların olması, kolda akıntılı yaralardır. Frenginin 1. ve 2. devrelerinde vücut sıvılarında mikrobun tesbiti ile kesin teşhis konur. Wassermann testi gibi bazı özel testler de teşhis için yardımcıdır.

Tedavide önceleri çekilen büyük sıkıntılar, penisilinin keşfi ile önemli derecede azalmıştır. Tedavi doktor kontrolu altında yapılmalıdır. Tedavinin müessirliği özel frengi testleri yapılarak araştırılır.
Korunma: En mühim husus gayri ahlâki cinsel temastan kaçınmaktır. İslâm dininin zinayı menetmesi, islâm ülkelerinde frenginin yayılmasını önlemiştir. Frenginin yaygın olduğu bölgelerde taramalar yapılıp,erken teşhis ve tedavi için çalışmak önlemede yardımcı olur.