Sual: Bir çocuklu evli bir erkeğim. Hanımım kapalı ve namazını kılıyor.
Fakat annem babam hanımımı istemiyorlar, hep ona hakaret ediyorlar. Ben de,
hanıma annem babamla iyi geçin diyorum, annemi babamı üzgün görünce hanımıma
kızıyor, vuruyorum. Baktım bu iş böyle gitmeyecek nihayet hanımı götürüp
çocuğumla birlikte ana babasının evine bıraktım. Ne tavsiye edersiniz?
CEVAP
Kapalı ve namazını kılan bir hanım büyük nimettir. Nimetin kıymetini bilmezseniz
elinizden çıkar.
Gelin kaynana meselesi yeni değildir. Bunun çözümü evler ayrı olmalıdır. Eğer
gelin kaynana kavga ediyorlarsa hiç görüştürmemek daha uygun olur.
Ana babanın isteği ile hanım dövülmez, hanım bırakılmaz. Yaptığınız çok çirkin
ve çok yanlış. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emanetidir.
Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]
(Haksız olarak hanımını dövenin, Kıyamette hasmı ben olurum. Hanımını döven,
Allah ve Resulüne asi olur.) [R.Nasıhin]
(Bir mümin, hanımına kızmasın! Kötü huyu varsa, iyi huyu da olur.) [Müslim]
(Kadın, zayıf yaratılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin! Evdeki kusurlarını
görmemeye çalışın!) [İbni Lal]
(Müslümanların iman yönünden en üstünü, ahlakı en güzel olanı, hanımına, en iyi,
en lütufkâr davranandır.) [Tirmizi]
(Müslümanların en iyisi, en faydalısı, hanımına en iyi, en faydalı olandır.
Sizin aranızda hanımına karşı en iyi, en hayırlı, en faydalı olan benim.)
[Nesai]
(Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine bir köle azat etmiş sevabı
yazılır.) [R. Nasıhin]
(Hanımının ve çocuklarının haklarını ifa etmeyenin namazları, oruçları kabul
olmaz.) [Mürşid-ün-nisa]
Eve gelince hanımına selam verip hatırını sormalı, üzüntü ve sevincine ortak
olmalıdır. Çünkü, o başkalarından ümitsiz ve yalnız kendisine alışmış bulunan
dostu, dert ortağı, kendini neşelendiricisi, çocuklarının yetiştiricisi ve
çeşitli ihtiyaçlarının gidericisidir.
Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(İyi kadınlar, Allah’a itaat eder ve kocalarının haklarını gözetir. Kocaları
yokken, onların namuslarını ve mallarını, Allah’ın yardımı ile korurlar.)
[Nisa 34]
Erkek, hep kendini kusurlu görmeli, (Ben iyi olsaydım, o böyle olmazdı)
diye düşünmelidir. Hanımının iyiliğini, iffetini Allahü teâlânın büyük nimeti
bilmelidir. Onun huysuzluklarına iyilikle muamele etmeli, iyiliği çoğalıp, her
işi seve seve yapınca, ona dua etmeli ve Allahü teâlâya şükretmelidir. Çünkü,
uygun bir kadın büyük bir nimettir. İyi davranmak, sadece hanımı üzmemek
değildir. Onun verdiği sıkıntılara da katlanmak demektir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Hazret-i Eyyüb
gibi mükafatlara kavuşur.) [İ.Gazali]
İyi müslüman olmak için hanım ile iyi geçinmek şarttır. Kur'an-ı kerimde de
mealen, (Onlarla iyi, güzel geçinin!) buyuruluyor. (Nisa 19)
Sual: Ana-babanın seksen hakkı ile ilgili yazıdan sonra, işlerimiz iyice
karıştı. Beyim, annesini yanımıza almak istiyor. Evimiz ayrı iken
anlaşamıyorduk. Şimdi yuvamız iyice bozulacaktır. Münakaşamızdan liseye giden
oğlumun sinirleri bozuldu, bunalıma girdi. Beyimin ve annesinin sağlığı ve maddi
durumu iyidir. Kaldığı evde durabilir. Gelip de huzurumuzu kaçırmaya hakkı var
mıdır?
CEVAP
Beyinizin durumu iyi olduğuna göre, annesini kendi yanına alması gerekmez.
Defalarca yazdığımız gibi, gelin, kayınvalidesi ile aynı evde yaşamaya mecbur
edilemez. Mecbur edilince evde huzur kalmaz. Akıllı erkek, evinde huzursuzluk
çıkarmaz. Dine aykırı olmayan bir çare bulur.