Başlık | Yazı |
---|---|
Müzzemmil Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin yetmiş üçüncü sûresi. |
Muztar |
Sıkışık, zor durumda olan, çâresiz. |
Müzill (El-Müzill) |
Bâzı kullarını aşağı ve zelîl eden mânâsına Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). |
Müzikle ilgili çeşitli sorular |
Sual: Ben müzik dinlediğim zaman sıkıntılarımdan kurtuluyorum. Bu
durumda müzik dinlemek haram olmaktan çıkmaz mı? |
Müzik ve teganni | |
Müzik ve Hitler’in hayalleri |
Aşağıdaki yazı Meşhur Kazak yazarı Muhtar Şahanov’un, Medeniyetin Yanılgısı
adlı eserinden alınmıştır: |
Müziği dine sokmak |
Hızlı ve sinsi bir şekilde dinin içine müzik sokulmaya çalışılıyor. Çünkü dini bozmanın en kolay yollarından biri budur. Hıristiyanlığı aslından uzaklaştıran önemli unsurlardan biri de Kiliselere müziğin sokulmasıdır. İ... |
Müzeyyen |
Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış. |
Müzehher |
Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş. |
Müzdelife |
Mekke-i mükerremede Minâ ile Arafât arasında bulunan, Âdem aleyhisselâmla hazret-i Havvâ'nın yeryüzünde ilk buluştukları yer. |
Müzdad |
Artmış, çoğalmış, uzun. |
Müzârea Şirketi |
Zirâat ortaklığı. Harman yapılan ürünleri yetiştirmek için, tarla yâni toprak birinden, çalışma, işçilik diğerinden olmak ve mahsûlü sözleşilen nisbette (miktârda) aralarında paylaşmak üzere, kurulan şirket. |
Muzaffer |
Zafer, kazanmış, kahraman. |
Müyesser |
Kolayca yapılan nasip olan. |
Müvekkil |
Vekil eden, bir kimseyi kendi yerine geçiren. (Bkz. Vekîl) |
Müvekkel |
Birinin yerine vekil tâyin edilmiş kimse. |
Müveddet |
Sevgi, dostluk, muhabbet. |
Muvattâ |
İmâm-ı Mâlik bin Enes hazretlerinin, derlediği (topladığı) hadîs kitâbı. |
Müvâsât |
Tanıdıklarını ve arkadaşlarını, kendisinde bulunan nîmetlere ortak etmek, onlarla iyi geçinmek. |
Müvâlât |
1. Abdest alırken her uzvu ara vermeden birbiri ardınca yıkamak. |
Müvakkit |
Eskiden İslâm devletlerinde namaz vakitlerini ve bunlarla ilgili âletleri kullanan, tâmirini ve ayarını yapan vazîfeli kimse. |
Muvakkat Nikâh |
Geçici nikâh. Bir adamın, yüz sene de olsa, belli bir zaman sonra hanımını boşamağı söyleyerek, bütün şartlarına uygun yapılan ve harâm olan nikâh. (Bkz. Müt'a Nikâhı) Hacca götürecek erkeği olmayan bir kadının, hacca gidebilmek i... |
Muvakkat |
Geçici belli bir vakte bağlı. |
Muvahhide |
Allahın birliğine inanan. |
Muvahhid |
Allahın birliğine inanan. |
Muvahhid |
1.Allahü teâlânın birliğine inanan. |
Muvâcehe-i Seâdet |
Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek kabrinin bulunduğu Hücre-i Seâdetin (odanın) kıble tarafında ziyâret sırasında önünde durulan duvar. |
Müt’a nikahı haramdır |
Sual: Dinimizde müt'a nikahı var mı? |
Müttekî |
Takvâ sâhibi. Allahü teâlâdan korkup, haramlardan, dinde yasak edilen şeylerden sakınan. |
Muttalib |
Taleb eden, isteyen. |
Mutmainne |
1. İtmînân bulan, rahatlayan, huzur ve sükûna kavuşan. 2. İslâmiyet'in emirlerini yapıp, yasaklarından kaçınarak... |
Mutlu |
Halinden, memnun, mesut, bahtiyar. |
Mutlak Zuhûr |
Bir kayda bağlı olmayan zuhûr, akis. Bir şeyin bir başka şeyde görünmesi meselâ insanın aynada, Hakk'ın, velînin kalb aynasında tecellî etmesi böyledir. |
Mutlak Vilâyet |
Evliyâlık. |
Mutlak Su |
Yaratıldıkları hâl (durum) üzere bulunan sular. (Bkz. Mâ-i Mutlak) |
Mutlak Nezr |
Şarta bağlı olmayan adak. (Bkz. Nezr) |