Anadolu'da yaşayan velîlerden. Eskişehir'e bağlı Mihalıccık kazâsının Narlı köyünde doğdu. Doğum târihi belli değildir. Babası, Muhammed Efendidir. Babasının yanında gerekli din bilgilerini öğrendikten sonra köyde imâm-hatiplik yapmaya başladı. İlim tahsîline devâm etmek için İstanbul'a gitti. Sultan Ahmed Medresesinde derslere devâm ederken Nakşibendiyye yolunun büyüklerinden Şeyh Vahy Efendinin sohbetlerinde bulundu. Bir gün Şeyh Vahy Efendi; "Oğlum İbrâhim! Bizim âhirete göçmemiz yaklaştı.Henüz bu yoldaki çalışmanız tamam olmadı. Bizden sonra Üsküdar Selîmiye Dergâhında Ali Behçet Efendiye mürâcaat edip, ondan bu yoldaki çalışmanızı tamamlayınız." buyurdu. İbrâhim Efendi, hocasının vefâtından sonra emre uyarak Ali Behçet Efendinin huzûruna vardığında; "Gel İbrâhim Efendi." diye iltifatta bulundu. Behçet Efendinin terbiyesi altına giren İbrâhim Efendi kısa zamanda kemâle geldi.

Ali Behçet Efendi vefâtı yaklaşınca, bütün talebelerinin yanında, İbrâhim Efendiyi kendi yerine halîfe tayin etti. İbrâhim Hayrânî, vefâtına kadar yirmi bir sene insanlara doğru yolu anlattı. İbrâhim Efendiye hocası bir gün; "Oğlum! Bir zaman gelecek Tâhir Ağa Tekkesi şeyhliği boşalacak. Size orası teklif edilecek. Reddetme, kabûl et." buyurmuştu. 1843 (H.1259) senesinde Tâhir Ağa Dergâhı şeyhliği boşalınca, Şeyhülislâm Mekkizâde Mustafa Âsım Efendinin tensibi ile İbrâhim Efendi buraya şeyh tâyin edildi. Ancak İbrâhim Efendi hocasının dergâhından ayrılırken, çok üzüldü ve üzüntüsünden hasta oldu.Tâhir Ağa Dergâhında bir müddet insanlara doğru yolu anlattıktan sonra, 1844 (H.1260) senesinde vefât etti. Vasiyeti üzerine Selimiye Kışlası yanındaki Selîmiye Dergâhının bahçesine defnedildi.

Pertev Paşa, Selîmiye Dergâhı içerisinde bir kütüphâne kurmuş, İbrâhim Efendiye de buradaki kitapları muhâfaza vazîfesini vermişti. Bu sebeple İbrâhim Efendi bir gün talebelerinden Ahmed Dede'ye kütüphâne yanında bir yer göstererek vefâtından sonra oraya defnedilmesini istemişti.

1) Risâle-iSalâhiyye, SüleymâniyeKütüphânesi Yazma Bağışlar, No: 2320/3