Sual: Kaza namazları nasıl kılınır, sırayla kılmak şart mı?
CEVAP
Aynen vakit namazı gibi kaza edilir. Kaza namazı kılarken sıra şart değildir.
Fakat ne kadar kaza namazı kıldığını hesaplayabilmek için, sıra ile kılmak iyi
olur.
Sual: Sünnetleri kılarken kazaya da niyet ediyoruz. Öğlenin ilk dört
sünnetini kılarken ilk kazaya kalan öğlenin farzına, ikindinin sünnetini
kılarken ilk kazaya kalan ikindinin farzına, akşamın sünnetini kılarken ilk
kazaya kalan akşamın farzını kılmaya diye niyet ediyoruz. Öğlenin sünnetini
kılarken akşamın veya yatsının farzına yahut vitre niyet edemez miyiz?
CEVAP
Fark etmez, hangisine isterseniz niyet edebilirsiniz. Ancak bunun hesabı zor
olur. Öğlenin sünnetini kılarken öğlenin farzı, diğerlerinin sünnetlerini
kılarken farzları da kılınırsa hesaba lüzum kalmaz. Karışık kılınca, ne kadar
kaza borcu kaldı diye hesabı zor olur.
Sual: Kaza namazları hangi vakitlerde kılınır, hangi vakitlerde kılınmaz?
CEVAP
Namaz kılması tahrimen mekruh, yani haram olan vakitler üçtür. Bu vakitlerin
haricinde her zaman kaza namazı kılınır. Günlük namazların arkasından da
kılınır.
Kaza namazı için mekruh vakitler:
a- Sabah güneş doğunca, 50 dakika geçinceye kadar kaza ve nafile namaz
kılınmaz.
b- Öğleye 20 dakika kalınca, öğleye kadar kaza ve nafile kılınmaz.
c- Akşama 45 dakika falan kaldıktan sonra artık o günün ikindisi hariç kaza
namazı kılınmaz.
Sual: Mukim ve seferi iken kazaya kalan namazlar nasıl kılınır?
CEVAP
Mukimken kazaya kalan farzlar, seferde de dört rekat olarak kılınır. Seferde
kazaya kalan farzlar, mukimken kaza edilince, iki rekat olarak kaza edilir. Tam
olarak bilinmiyorsa, hepsini dört rekat olarak kaza etmek günah olmaz.
Sual: Hanefi fukahasının kaza namazları ile ilgili meşhur ve zahirür
rivaye olan kavli şudur: Kazaya kalmış namazları kılmak nafile kılmaktan daha
önemli ve daha münasiptir. Yalnız maruf sünnet ve nafileler bundan müstesnadır.
Bunlar nafile niyetiyle kılınır. Fukahanın kavline ne dersiniz?
CEVAP
Fukahanın kavline kim ne diyebilir ki? Bu hüküm, sadece özürle kazaya kalan
namazlar içindir, terk edilen namazlar için değildir. Aynı ifade bizim
yazılarımızda da vardı. Böyle söyleyenlerin hatası (kasten yapılanla),
(bir mazeretle kaçırılanı) aynı kefeye koymalarından ileri geliyor. Mesela,
birisinin elinde kırılacak bir şey var, kazara çarpıyor ve onu düşürerek
kırıyorsunuz, özür diliyorsunuz. Bir de kasten elinden alıp yere çarpıyorsunuz,
sonra da özür diliyorsunuz. O zaman adam demez mi, ne özür dilemesi, kasten
yapmadın mı, bunu demezler mi adama? Kasten namazı terk eden kâfir olur diye
hadis-i şerif var. Uyuyarak, unutarak yani bir mazeretle kaçırılan namaz başka,
günlerce, aylarca hatta yıllarca kasten terk edilen namaz başka.
Sual: Çok sayıda kaza borcu olan kaza borcunu ödedikten sonra tekrar tertip
sahibi olur mu?
CEVAP
Evet olur.
Sual: Sünnetler yerine kaza kılan, sadece kazaya niyet etse vaktin
sünnetini kılmamış mı olur?
CEVAP
Hayır vaktin sünnetini de kılmış olur, sadece niyet etme sevabı eksik olur.
Bir örnekle açıklayalım:
Cünüp olan, denize girip çıksa veya denize düşse, ağzına ve burnuna da su
girmişse gusletmiş olur. Bu gusülle namaz kılar. Eğer denize girerken gusle de
niyet etseydi gusle niyetin sevabına da kavuşurdu. Farzın yanında kaza kılan da,
sünneti kılmış olur. Ancak vaktin sünnetine diye de niyet edilirse, niyetten
hasıl olacak sevaba da kavuşur.
Sual: Kaza namazı olmayan da sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmeli
mi?
CEVAP
Evet, iyi olur. Bir kimsenin kaza namazı olmasa da, kaza namazı kılmasında
mahzur yoktur. Bazı namazlarımız sahih olmamış olabilir. İmam-ı a'zam
hazretleri, abdestteki bir müstehabı yapmadığı için kırk yıllık namazını kaza
etmiştir. Kaza etme mecburiyeti yoktu.
Sual: Akşam ve yatsının iki rekat olması gereken sünnetleri kaza kılarken
üç rekat olarak kılınıyor bu sünneti değiştirmek olmaz mı?
CEVAP
Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı
için bize sünnet oluyor. Akşam ve yatsıdan sonra iki rekat kıldığı gibi daha
fazla da kılmıştır. Mesela altı rekat evvabin namazı kıldığı da olmuştur. Sünnet
yerinde kaza kılmakla sünnet de yerine geliyor. Rekatın farklı olması buna mani
değildir.
Sual: Cemaati beklerken kaza namazı kılınır mı yoksa farzı kılıp sonra mı
kaza kılmalı?
CEVAP
Cemaate yetişilebilirse, kaza kılmak iyi olur. Mekruh vakitler hariç her
zaman kaza kılınır.
Sual: Özür ile kaçırılan namazların kazalarını sünnetler yerine kılınca niye
sünnet de yerine gelmiş olmuyor?
CEVAP
Kuşluk namazı, tehıyyat-ül-mescid namazı ve diğer nafile namazlar hakkında Hadis
varit olmuş, nafile namazları kılmak da kaza kılmaktan evladır. Çünkü kazayı bir
özürle bıraktık. O an ölsek kaza borcu ile ölmüş sayılmayız. Böyle kazaya kalmış
namaz, birkaç vakit olur. Fazla olmaz. Sünnet ve bu nafileleri kılmak, kaza
kılmaktan evladır. Sünnetle kazayı beraber kılmaya hiç ihtiyaç yoktur. Ama
birkaç sene gibi çok kaza borcu olunca bir zaruret doğuyor. Geciktirdikçe günah
yazılıyor.
Diğer üç mezhebe göre özürle kaçırılan kazalar varken sünnet kılmak haramdır.
Özürle kaçırılan kaza da geciktirilmemeli diyorlar. Bunlar da hak mezhep. Kaza
namazının önemini anlamalıdır.
Sual: Camide kaza namazı kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Namazı kazaya bırakmak büyük günahtır. İşlenmiş bir günahı açıklamak da
günahtır. Eskiden hiç kimsenin kaza namazı olmazdı. Bu bakımdan kaza kılınca, o
namazı terk ettiği anlaşılırdı. Fakat bugün hemen herkesin kaza namazı
bulunmaktadır. Camiye müslüman gelir. Müslüman da namaz kılanı ayıplamaz. Bugün
kaza namazı kılmak yadırganmaz. Aksine takdir edilir. Hatta "Falanca namaza
başlamış, kılmadıklarını da kaza ediyor" diye övülür. Sonra bir insanın hiç
kazası olmadığı halde, kaza kılsa mahzuru olmaz.
İmam-ı a'zam hazretleri, kazaya kalmış namazı olmadığı halde, senelerce kaza
namazı kılmıştır. Bu devirde kaza kılmak ayıplanmadığı için, camide kaza
kılmakta da mahzur yoktur.
Camide Tehıyyat-ül mescid gibi çeşitli nafile namazlar da kılınır. Bir
kimse, camide herkesten çok namaz kılsa, ne namazı kıldığı nasıl bilinebilir?
Akşam namazından sonra evvabin namazı kılınır. Evvabin namazı kılana
"Kaza kılıyor", kaza kılana "Evvabin kılıyor" denebilir mi? Nafile namazları
kılarken, mesela tehıyyat-ül mescid namazı kılarken kazaya da
niyet edilirse, her ikisi de kılınmış olur. (Redd-ül-muhtar)
Sual: Sabah namazını kaçırınca, nasıl olsa kazaya kaldı diye öğleden
sonra kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Özürsüz geciktirme günahı pek büyüktür. Öğle vaktine 20 dakika kalıncaya
kadar sünneti ile birlikte kaza edilmelidir.
Sual: Kaza namazı için "ilk veya son" demeden rastgele, "Kazaya
kalmış namazımı kılmaya" diye niyet etmek sahih olur mu?
CEVAP
Hangi namazı kıldığını bilmek farzdır. Bir kimse, öğle vakti (Allah için
namaz kılmaya) diyerek on rekat namaz kılsa, o günkü öğlenin farzını kılmış
olmaz. (Bugünkü öğle namazının farzı) diye niyet etmesi gerekir. Fakat kazaya
kalan namaz çok ise, böyle falanca günün kazası diye niyet etmesi mümkün
olmayacağı için, (ilk kazaya kalan) veya (son kazaya kalan) diyerek niyet etmek
sahih olur.
Sual: Bayılıp iki gün sonra ayılan, namazlarını kaza eder mı?
CEVAP
Bayılan kimse, 24 saat veya daha fazla zaman ayılmazsa, iyi olunca,
namazlarını kaza etmez. Uyuşturucu ve ilaç gibi şeylerle aklı giden kimse, ne
kadar baygın kalırsa kalsın, ayılınca kılmadığı namazlarını kaza eder.
Sual: Mesela öğle ve ikindiyi kılamayan kimse akşam namazından sonra bu
namazları kaza edebilir mi?
CEVAP
Elbette kaza eder, kaza etmesi farzdır, geciktirmesi haram olur.
Sual: Şafii’de kaza namazı olanın, sünnet veya nafile kılması haram. Peki
sünnet kılmak haram da, namazı kaza etmeyip boş oturmak haram değil midir?
CEVAP
Namaz iki türlü kazaya kalır. Biri uyku, unutma gibi meşru bir özürle kazaya
kalır. Diğeri de özürsüz, kasten kılmamakla kazaya kalır. Uyumak, unutmak gibi
meşru özürle kazaya kalmış namazları kılmak farzdır. Acele edilmesi müstehaptır.
Fakat terk edilen, yani özürsüz kılınmayan namazları ise acele kılmak farzdır.
Kendisinin ve bakmakla mükellef olduğu kimselerin geçimini temin etmek için
çalışması gibi zaruri işler dışında, kaza namazı kılması farzdır, boş oturması
günah olur. Hatta namazlarını kaza etmeden vaktin sünnetlerini kılması da günah
olur. Bunların yerine kaza namazı kılmalıdır! (Mugnil muhtaç,
Tenvir-ül-kulub, İrşad-ül-ibad)
Sual: 4 rekatlı kazaların son 2 rekatta zammı sure okunmasa da, yine vaktin
sünneti kılınmış olur mu?
CEVAP
Evet olur. Kazası olmayan kimse, sünnetler yerine kaza kılarken, son iki
rekatta zammı sure okusa da olur okumasa da. Hiç kazası olmayan, ikindinin
sünnetini kılarken, kazaya da niyet etse, kıldığı nafile olur. Ama farzın
yanında kıldığı için sünnet sevabına da kavuşur.
Sual: Kazası olmayan, ahir zuhurun dört rekatında zammı sure okumalı ne
demektir? Farzdır, vaciptir, sünnettir gibi bir şey mi?
CEVAP
Burada okumalı demek, okumak farz, vacip demek değil, okunması iyi olur
demektir.
Sual: Kaza namazı kılarken kamet okunur mu?
CEVAP
Evet erkekler okur.
Sual: Erkeklerin kaza namazı kılarken kamet okumalarının sünnet deniyor.
Peygamberimiz, kaza namazı kıldı da mı kamet okumak sünnet olsun?
CEVAP
Evet Peygamber efendimiz de kaza namazı kılmıştır. Bir savaşta namaz kılma
imkanı olmadı, sonradan kaza ettiler. Fakat Peygamber efendimiz, kılmasa bile,
eshabına, ümmetine, namazınız kazaya kalınca ikamet okuyun buyurdu. Sabah
namazına uyuyarak kalkamayanlar, kamet okuyup okumayacaklarını soruyorlardı.
Bir şeyin sünnet olması için onu mutlaka Peygamber efendimizin yapması gerekmez.
Yapın diye emretmişse o sünnet olur. Yahut yaparken görüp de men etmemişse, o
yine sünnet olur. Ezan okumak da sünnettir. Fakat Peygamber efendimizin ezan
okuduğu kitaplarda açıkça yazmıyor. Peygamber efendimiz ezan okumamış bile olsa,
ezan okumak sünnet değil, denebilir mi? Hem de İslam’ın şiarı olan bir
sünnettir.
Sual: On yıldır dolgu dişle namaz kılan, şimdi bunları Şafii veya
Maliki’ye göre kıldım derse, hepsi kaza edilmiş olur mu?
CEVAP
Zaruret olduğu için evet.
Sual: İkindinin farzından sonra ikindinin sünneti veya nafile namaz
kılınmaz. Kaza namazı da kılınmaz mı?
CEVAP
İkindi namazını kıldıktan sonra kaza kılınır. Akşama 40 dakika kalıncaya
kadar kılınır. İkindi geç kılınmışsa, yani akşama 40 dakikadan az kalmışsa artık
kaza kılınmaz. Ama ikindi namazı çok geç kalsa da mesela akşama birkaç dakika
kalsa da yine kılmak farzdır. Terk edilmesi haram olur.
Sual: Kaza borcu olmadığı için üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure
okuması gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez. Çünkü vaktin sünneti yerinde bir namaz kılınmakla sünnet de
kılınmış olur. Akşam namazının sünnetini kılarken üç rekat akşam namazının
kazasını kılmaya niyet edince de, sünnet kılınmış olur. Kazası olmayan,
sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı
sure okusa da olur, okumasa da.
Tâtârhâniye'de, kazaya kalmış namazı olup olmadığını bilemeyenin öğle,
ikindi ve yatsının sünnetlerinde zammı sure okuması daha iyi olur buyuruldu. Bu,
sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmek ve zammı sure okumak daha iyi olur
demektir. (Uyun-ül-besâir s.100)
Sual: Kazası olmayan kimse, zuhri ahiri kılarken, üçüncü ve dördüncü
rekatlarda zammı sure okumalı dediniz. O zaman kazası olmayan, sünnetleri
kılarken kazaya da niyet edince, üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure
okuması gerekmez mi?
CEVAP
Gerekmez. Zuhri ahir namazı bunlarla kıyas edilmez. Zuhri ahir namazı sırf o
günkü Cuma namazının sahih olup olmaması ile ilgilidir. Kazası olmayan kimse,
sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince, sünneti terk etmiş olmuyor, farz
namaz yanında bir namaz kılınınca sünnet de kılınmış oluyor. Onun için, kazaya
da niyet edilen dört rekatlı sünnetlerin üçüncü ve dördüncü rekatlarında zammı
sure okunması gerekmez. Yani farzların üçüncü ve dördüncü rekatında zammı sure
okumanın mahzuru olmaz. Okunursa secde-i sehv gerekmez.
Sual: Zekat borcumuz var iken, sadaka vermemiz uygun olur mu? Yahut zekat
parası ile yol, köprü, çeşme, cami yaptırsak mahzuru olur mu? Kaza namazı
borcumuz var iken, çok sevap olan tesbih namazı, kuşluk namazı kılsak sakıncası
olur mu?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Nafile, farzın yanında denizde damla bile değildir.
Milyarlarca sadaka vermekle, binlerce çeşme ve cami yaptırmakla hasıl olan
sevap, bir kuruş zekat sevabına eşit olamaz. Çünkü çeşme ve cami yaptırmak
nafile ibadettir, zekat ise farz ibadettir.
Peygamber efendimiz, kaza namazı borcu olanın nafilelerinin kabul olmayacağını
bildiriyor. Ömür boyu nafile namaz kılınsa, iki rekat farz namaz sevabına
kavuşulamaz.
Nafile namaz kılmak ve farz olmayan ibadetleri yapmak yerine farzı ayn
olan [herkesin kendisine lazım olan namaz, oruç gibi] ilimleri öğrenmek
lazımdır. Bir kimse ömür boyu nafile ibadet etse, bir sayfa farzı ayn olan ilmi
öğrenmenin sevabına kavuşamaz.
Farz-ı ayn ilimden bir şey öğrensen eğer,
Dünyanın hazinesi etmez bu kadar değer
Sual: Sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet ediyoruz. Ancak bir
arkadaş, (Yatsının son sünneti iki rekat, akşamın sünneti iki rekat iken bunu
üç olarak kılmak sünneti değiştirmek olur, bid’at olur) dedi. Üç kılmak
sünnete aykırı mıdır?
CEVAP
Sünnet olan farzın yanında bir namaz kılmaktır, rekat sayısı değildir.
Peygamber efendimizin akşam namazından sonra altı rekat namaz kıldığı da
olmuştur. Öğlenin son sünnetini dört rekat olarak da kılmıştır. Yatsının
farzından sonra çok namaz kıldığı da olmuştur. Tekrar ediyoruz: Farzlardan önce
veya sonra bir namaz kılmak sünnettir, rekat sayısı değil. Bu bakımdan kaza
namazı kılmakla vaktin sünnetini de kılmış oluyoruz. Sünnet de terk edilmiş
olmuyor.
Sual: Dört mezhepte de kılınmayan namazları kaza etmek gerekir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Bir başlayışta birkaç günlük veya birkaç vakit kaza kılınınca,
hepsine birden bir ezan okumak bir defa tesbih çekmek ve bir defa dua etmek kâfi
gelir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Kaza kılarken her namazda ikamet okumak gerekir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Kaza namazlarını tamamen kılan tertip sahibi olabilir mi?
CEVAP
Kazası kalmayan tertip sahibi olur.
Sual: Peş peşe 4-5 vaktin kaza namazını kılacaksanız sabah, öğle, akşam,
yatsı, vitir şeklinde sıraya dikkat etmek gerekir mi?
CEVAP
Hayır sıraya riayet etmek gerekmez. Ancak hesabın kolay olması için, ne kadar
kaza kıldığımızı bilmek için sıra ile kılmak iyi olur.
Sual: Geçmişte seferi iken kazaya kalmış olan namazlarımı bilmiyorum
bunların kazası nasıl olur?
CEVAP
Bilinmeyince mukim olarak kılmakta mahzur yoktur.
Sual: Kaza namazlarını tamamlamadan vefat eden kişilerin ahirette hali ne
olur?
CEVAP
Eğer samimi olarak kazaya başlamışsa, o zaman affa uğrayabilir, şefaatle
affedilebilir veya ölünce iskat yaparlar, iskat sayesinde affa uğrayabilir yahut
ahirette cezasını çeker ama bu daha az ihtimaldir. Çünkü kılmak için çalışmış
ama bitiremeden ömrü kâfi gelmemiş. Hiç kılmayanların hâli kötü olur.
Sual: Sünnet yerine kaza kılarken, fasid olsa, bu namazı yeniden kılmak
vacip olur mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Namazı bir iş sebebiyle kazaya bırakmak günah mıdır?
CEVAP
Farz namazı, özrü olmadan kazaya bırakmak haramdır. Bu günah kaza edince
affolmaz. Kaza ettikten sonra, ayrıca tevbe etmek de gerekir. Kaza edince,
yalnız namazı kılmamak günahı affolur. Kaza kılmadan tevbe edilince, terk günahı
affolmadığı gibi, tehir günahı da affolmaz. Zira tevbenin kabul olması için,
günahtan sıyrılmak şarttır. (Dürr-ül-muhtar)
Sual: Akşam, yatsı ve sabahın farzı gündüz kaza edilirken sesli okumak caiz
midir?
CEVAP
Evet caizdir.
Sual: Çok kaza borcum var. Fıkıh bilgilerini öğrenmek için de Tam İlmihali
okuyorum. Hiç vakit kaybetmeden kazaları ödemeye mi çalışmalı, yoksa fıkıh
bilgilerini mi öğrenmeli?
CEVAP
Kitap okumadan yani fıkıh bilgilerini öğrenmeden yanlış namaz kılarsanız ne
olacak? Kitaptan fedakârlık olmaz, yani kitap okumak lazım. Kazaları da kılmaya
devam edilir.
Sual: Doğru dürüst kılamadığım namazlarım olmuştur. Şimdi bunları kaza etmem
lazım mı?
CEVAP
İmam-ı a’zam hazretleri kırk senelik namazını kaza etmiştir. Halbuki bir
yanlışlığı da yoktu. Hep kaza namazı kılmak iyi olur.
Sual: Namaz ve oruç kazalarının sayısını tam bilmeyen nasıl hesaplar?
CEVAP
Zannı galibe göre hesaplar.
Bayılanın namazı
Sual: Trafik kazası geçiren kimse, üç gün komada kalsa, kendine gelince,
namazlarını kaza etmesi gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez. Deliren veya bayılan kimse, 24 saatte ayılmazsa, iyi olunca
namazlarını kaza etmez. Yani hastalık, bayılmak gibi elinde olmayan bir sebeple,
beş vakitten fazla namazını kılamazsa, hiç birini kaza etmez. Beşten az olursa
kaza eder.
Sual: Bazı kimseler, (Kazası olmayan kimse, bir vakit içinde kaza
namazı kılarsa, o vaktin farzını kılmış olur) diyorlar. Kaza namazı olmayan
beş vakit namazın sünnetlerini kılarken nasıl niyet etmelidir?
CEVAP
Kazası olmasa da, sünnetleri kılarken kazaya niyet etmenin hiç mahzuru olmaz.
Vaktin farzı yanında bir namaz kılınınca, sünnet de kılınmış oluyor. Yani kazası
olmayan, sünnetleri kılarken kazaya niyet ederse, sünnet kılmış olur. Her vakit
için ayrı ayrı bildirelim:
Öğle namazının ilk sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış öğle namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir.
Farzın yanında bir namaz kılındığı için vaktin sünneti de kılınmış olur. Eğer
kazası varsa, bu kıldığı, kaza namazı yerine geçer. Eğer, (vaktin ilk
sünnetini de kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış
olur. Hatta yeni abdest almışsa, sübha namazına, camide ise, tehıyyet-ül-mescid
namazına da niyet ederse, her niyeti için ayrı sevab alır. Böyle birkaç niyet
etmek iyi olur. Bu sayılan nafile namazların hepsi kılınmış olur.
Öğle namazının son sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış sabah namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir.
Farzın yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de kılınmış olur. Eğer
kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Eğer (vaktin son sünnetini
de kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.
İkindi namazının sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış ikindi namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir.
Farzın yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de kılınmış olur. Eğer
kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Kazası yoksa yine sünnet
kılınmış olur. Eğer (vaktin sünnetini de kılmaya) diye niyet edilirse,
ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.
Akşam namazının sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış akşam namazının farzını kılmaya) diye niyet edilerek
üç rekât kılınır. Farzın yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de
kılınmış olur. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Eğer
(vaktin sünnetini de kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da
alınmış olur.
Yatsı namazının ilk sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış yatsı namazının farzını kılmaya) diye niyet edilir.
Farzın yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de kılınmış olur. Eğer
kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Kazası yoksa yine sünnet
kılınmış olur. Eğer (vaktin ilk sünnetini de kılmaya) diye niyet
edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.
Yatsı namazının son sünnetini kılarken:
(İlk kazaya kalmış vitir vacibi kılmaya) diye niyet edilir. Farzın
yanında bir namaz kılındığı için, vaktin sünneti de kılınmış olur. Vitir namazı
gibi 3 rekât olarak kılınır. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine
geçer. Kazası yoksa yine sünnet kılınmış olur. Eğer (vaktin son sünnetini de
kılmaya) diye niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.
Gece teheccüt namazı kılarken:
Mesela, (İlk kazaya kalmış sabah namazının farzını kılmaya) diye niyet
edilir. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Gece bir namaz
kıldığı için, teheccüt namazı da kılınmış olur. Kazası yoksa sadece teheccüt
namazı kılınmış olur. Eğer (teheccüt namazı kılmaya) diye de niyet
edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.
Gündüz kuşluk namazı kılarken:
Mesela, (İlk kazaya kalmış öğle namazının farzını kılmaya) diye niyet
edilir. Eğer kazası varsa, bu kıldığı kaza namazı yerine geçer. Kuşluk vakti bir
namaz kıldığı için, kuşluk namazı da kılınmış olur. Kazası yoksa sadece kuşluk
namazı kılınmış olur. Eğer (kuşluk namazı kılmaya) diye de niyet
edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınmış olur.
Cuma günü zuhri ahiri kılarken:
(Vaktine yetişip de kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya) veya
(Üzerime son farz olan kılmadığım öğle namazını kılmaya) diye niyet
edilir. Eğer Cuma namazı sahih olmuş ise, en son kazaya kalan öğle namazı kaza
edilmiş olur. Cuma sahih olmamışsa, bugünkü öğle namazı kılınmış olur. Burada
son demeyip de, ilk denirse, ilk kazaya kalan bir namaz kaza edilmiş olur, öğle
namazı kılınmamış olur. Onun için son demeyi ihmal etmemelidir. Cuma sahih
olmuşsa ve kaza namazı borcu da yoksa bu kıldığı nafile olur.
Sual: Bir kimse, bir an önce bitirebilmek için, kaza namazlarını, elinden
geldiği kadar kılmaya çalışsa; fakat kazalarını bitirmeden ölse, borçlu olarak
mı ölmüş olur?
CEVAP
Kaza namazlarını bitirmek niyetinde olduğu için, niyetine karşılık olarak,
bütün kaza borçları affedilir. Bunun gibi, bir kâfir imana gelse, küfrüne tevbe
edince, yani artık küfre girmeyeceğine karar verince, bu niyetine karşılık
olarak, günahlarının hepsi affedilir. Bid’at ehli de, ölene kadar bid’atinden
vazgeçerse, onun da günahları affolur. (İ. Ahlakı)
İade etmek
Sual: S. Ebediyye’nin kaza namazı bahsinde, (Bir namazı vakti içinde
tekrar kılmaya iade denir) derken, özür bahsinde, (Namaz vakti çıktıktan
sonra, sonraki namaz vakti içinde özrü durursa, önceki namazını iade eder)
deniyor. Öbür vakitte kılınca kaza olmuyor mu?
CEVAP
Bir namazı, kıldıktan sonra, herhangi bir sebeple tekrar kılmaya iade
denir. Bu genelde vaktin içinde olur. Özür hali müstesnadır. Mesela, Hanefi
mezhebine göre, öğle namazı vaktinde özrü başlayan vaktin sonuna kadar bekler ve
namazını kılar. İkindi vakti özrü durursa, öğleyi tekrar kılması gerekir. Buna
da iade denir. Namazı vaktinde kılmıştı, kazaya bırakmamıştı; ama özrü
olduğu için özürlü kılmıştı. Öğleden sonra kesilince, özürlü olmadığı
anlaşıldığından namazını iade etmesi gerekir. Böyle durumlarda Maliki
mezhebi taklit edilirse, namaz sahih olur, iade etmeye gerek kalmaz.
İki farzı bir araya getirmek
Sual: (Peygamberimiz, (İki farz namazı bir araya getirmek, büyük
günahtır) buyurduğu için, vaktin farzını kılarken kaza da kılmak haramdır.
İki farz bir araya getirilmiş oluyor) diyorlar. Böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Hayır, yoktur. Hadis-i şerif yanlış anlaşıldığı için böyle söyleniyor.
Hadis-i şerifte kaza kılmak haram denmiyor, iki farzı bir araya getirmek yani
namazı kazaya bırakmak büyük günahtır deniyor. Mesela, ikindi namazını
mazeretsiz akşama 5–10 dakika kalıncaya kadar geciktirmek haramdır; ama bir
dakika kalsa bile, hemen kılınması farzdır.
Bunun gibi, akşam namazını vaktinde kılmayıp, yatsı vakti girinceye kadar
geciktirmek de haramdır. Yatsı vakti girince, akşamı da, yatsıyı da kılmak
farzdır. Yani kılmayıp da, iki farzı bir araya getirmek haramsa da, kılınmaları
yine farzdır.