Ekonomik sebeplere bağlı olmaksızın, kişide ortaya çıkan, başkalarına ait eşyayı elde etme hissi. Sebebi; psikolojik bozukluğa bağlı olarak husule gelen, çalma içgüdüsüdür. Çoğu vak'alarda çalınan eşya, hiçbir maddi-manevi değer ihtiva etmeyen, basit bir nesnedir. Kleptomanlar, aynı zamanda altta yatan ruhi bozukluğun da belirtilerini gösterebilirler veya bu durum, sadece kleptomani olarak açığa vurulur.

Bazı görüşler, keptomaninin baskılarına karşı reaksiyon olarak kişide ortaya çıktığını belirtmektedir. Anne ve babanın yahut diğer üst güçlerin (öğretmen, gruptaki güçlü arkadaşlar, polis vb.) karşısında çocuk, kendi şahsiyet ve gücünü hırsızlıkla ispatlamaya çalışır. İlerleyen senelerde bu davranış tamamıyla yerleşir ve kişinin günlük hayatının bir parçası olur. Kovalanmak (takip edilmek), cezalandırılmak, başkalarında hayret ve dehşet uyandırmak kleptoman için oldukça mutlu ve gayeye ulaşılmış anlardır.

Sosyal hayat bakımından bozuk kişilerde ortaya çıkmasına rağmen keptomani, kişinin aptal veya idrakten yoksun olduğunu ortaya koymaz. Kleptomanların çoğu oldukça zeki ve teknik kabiliyetlere sahip kişilerdir. Onlardaki marazi bozukluk, namuslu ve başkalarının haklarına saygılı bir hayatın sıkıcı olduğuna inanmaları veya bunu şuuraltına böyle yerleştirmeleridir.
Başarılı bir tedavi, cezalandırmalarına değil, sabırlı psikiyatrik araştırmalara bağlıdır. Burada en önemli faktör, altta yatan sebebi gün ışığına çıkarmak olmalıdır.