Bir çeşit virüsün sebep olduğu bulaşıcı deri hastalığı. Virüsün hastalık hâlini husûle getirebilmesi için şahsın veya hastalığın yerleşme yerinin predispoze olması (meyletmesi) lâzımdır. Siğiller iki çeşittir:

a) Verruca vulgaris: Çok defâ deri renginde, bâzan sarı veya sarı esmerimtrak, üstü girintili çıkıntılı, karnıbahar manzarasında, sert, pürtüklü, derinin kornium tabakasının aşırı kalınlaşmasından hasıl olan küçük urlardır. Bâzan birkaç adedi birleşerek plâklar meydana getirirler. Kişide belli bir şikâyet husûle getirmezler. Bununla beraber tırnak kenarlarında, el parmaklarının oynakları üstünde olanlarla tabanda yerleşenler ağrılı olur. Adetleri çok defâ birkaç tânedir. Bunların içinde birisi büyük olup, buna “ana siğil” denir.

Siğiller çok defâ el sırtında, ön kolda, bacak ve yüz gibi açık bölgelerde yerleşirler. Ayak tabanında yerleştiği zaman epidermisin kalın olmasından dolayı dışarıya doğru büyümeyerek derinlere doğru ilerler. İlk bakışta nasırı andırır. İkinci tarak kemik, ikinci ayak parmağı arası mafsalında ve topuk kısmında yerleşir. Derinin epidermisinde yerleştiği için iyileşince skatris (iz) bırakmaz.

b) Verruca plano juvenilis: Gençlerde ve çocuklarda görülür. Deri renginde veya hafif sarı kahve renginde, düz, yaygın urlardır. Toplu iğne başından mercimek büyüklüğüne kadar çeşitli irilikte olurlar. Gruplaşmaya meylederler. Traş ve kaşınma ile hastalık derinin diğer kısımlarına yayılır. En çok yüzde ve elde yerleşir.

Tipik siğilleri teşhis etmek kolaydır. Tabandakiler nasırlarla karışır. Siğillerin üzerindeki kalınlaşmış cornium tabakası (hiperkeratoz) kaldırılırsa nokta şeklinde kanamalar görülür.
Tedâvi: Çok defâ müdâhalesiz iyileşir. Duâ okunarak iyileşenler pekçoktur. Elektrokoter ile tahrip edilebilir (yakmak). Yâhut “Pate oxyde de zinc” ilâç, siğilin etrafına sürülür, böylece sağlam deri kısımları korunur. Siğilin üzerine de % 30’luk triklor asetik asit solüsyonundan sürülür.