Sual: Tevbe edince çok büyük de olsa günahımız affolur mu? Tekrar
günah işleme ihtimalinden dolayı, tevbe etmemek daha iyi olmaz mı?
CEVAP
Tevbe edenin günahları affolur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Tevbe eden, günah işlememiş gibi olur.) [İbni Mace]
Tekrar günah işlerim korkusu ile tevbeden vazgeçmemelidir! Günahkâr bir kul,
tevbe edince, Cenab-ı Hak, hem o kulunun günahlarını affeder, hem de kulu tevbe
ettiği için sevinir. İki hadis-i şerif meali:
(Çölde devesini kaybedip sonra bulan kimsenin sevinmesinden çok, Allahü teâlâ,
kulunun tevbe etmesine sevinir.) [Buhari]
(Allahü teâlâ, tevbe edenin tevbesinden dolayı, susamış kimsenin, suya
kavuşmasından, çocuğu olmayanın çocuk sahibi olmasından ve bir şey kaybedenin o
yitiğini bulmasından daha çok sevinir. Her kim içten ve bir daha günaha dönmemek
üzere Allah’a tevbe ederse, Allah da onun günahlarını yazan iki meleğe, kendi
organlarına ve günah işlediği yere, bütün bunlara günahlarını unutturur.)
[Ebu-l-Abbas] (Allahü teâlâ, herkese unutturunca günah işlediğine şahit kalmaz.)
Ne büyük lütuf ve ihsan. Biz günahımıza pişman olunca, Cenab-ı Hak seviniyor.
Bir âyet meali de şöyledir:
(Ey müminler, Allah’a tevbe edin ki kurtuluşa eresiniz.) [Nur 31]
Sual: Günahım çok, ne yapsam Allah beni affetmez demek doğru mudur?
CEVAP
Çok yanlıştır. Çünkü Cenab-ı Hak, tevbe edilen her günahı affeder. Bir
kâfir, küfrüne tevbe ederse, mümin olur, bütün günahları affolur. Bir mümin de
Allah’a şirk koşsa, sonra pişman olup tevbe etse Allahü teâlâ affeder. Bir
âyet-i kerime meali:
(Ey günahta haddi aşanlar, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Zira Allah,
bütün günahları affeder. O, gafururrahimdir, affı, merhameti çoktur.) [Zümer
53]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allah’ın rahmetinden ümit kestirip [dinden] nefret ettirenlere Allah
lanet etsin! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin!) [Nesai]
(Allah’ı kullarına sevdirin ki, Allah da sizi sevsin!) [Taberani]
(İnsanlara Rablerinden bahsederken, korku ve sıkıntı veren şeylerden söz
etmeyin!) [Beyheki]
(Hak teâlâ buyurdu ki, kulumun, günahı göklere kadar yükselse, benden ümit
kesmeyip, af dilerse affederim.) [Tirmizi]
(İhlasla "La ilahe illallah" diyen Cennete girer.) [Beyheki]
(Bir kimse, yakînen Allah’ın Rab, benim de Peygamber olduğuma inansa, Cehennem
ona haram olur.) [Hakim]
(Allahü teâlâ, günahını affından büyük görene şiddetli gazap eder.)
[Deylemi]
(Kâfir, Allahü teâlânın rahmetinin çokluğunu bilse, Cennetten ümit kesmezdi.)
[Müslim]
(İyilik ve ibadet edene büyük ecir verileceğini müjdeleyin, nefret ettirmeyin!)
[Şir’a]
(Ömründe bir defa Allah’ı anan veya Ondan korkan Cehennemden çıkar.)
[Tirmizi]
(Allahü teâlâ buyurdu ki, "Ey kulum, af dilediğin müddetçe, günahlarının
çokluğuna bakmadan affederim. Günahların bulutlara kadar yükselse de yine
affederim. Yer dolusu günahla gelsen, yer dolusu mağfiretle karşılarım. Yeter ki
iman ile gel!") [Tirmizi]
Allahü teâlâ, Davud aleyhisselama vahyetti ki:
- Ya Davud beni sev, beni seveni sev! Beni de kullarıma sevdir!
- Ya Rabbi bunu nasıl yapayım?
- Nimet ve ihsanlarımı onlara hatırlat, onlar benden ancak iyilik
beklesinler.
Allahü teâlâya hüsn-i zan
Müslüman ömrünün sonlarına doğru, öleceği zaman Allahü teâlâya daha çok
hüsn-i zan etmelidir! Yani (Ben her ne kadar günahkâr isem de, Allahü teâlâ beni
affeder) diye ümit etmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ölürken mutlaka Allahü teâlâya hüsn-i zan etmelisiniz.) [Müslim]
(Allahü teâlâ, "Ben kulumun zannı üzereyim. Beni nasıl zannederse öyle bulur"
buyurdu.) [İbni Hibban] (Yani "Allah, beni affeder" diye ümit ediyorsa onu
affeder. Allah’tan ümidini keserek, "Ben mutlaka Cehennemliğim" diyorsa
Cehenneme gider.)
Ölüm döşeğindeki birisi, Peygamber efendimize (Cehenneme gitmekten korkuyorum;
fakat Allah’ın rahmetinden de ümidimi kesmiyorum) dedi. Resul-i ekrem,
(Müminin kalbinde korku ile ümit varsa, Allahü teâlâ da ona umduğunu verir,
korktuğundan da emin eder) buyurdu. (Tirmizi)
Sual: Tevbe ettiğimiz bir günah, ahirette yine karşımıza çıkar mı?
CEVAP
Hayır. Tevbe eden hiç günah işlememiş gibi olur. Bir hadis-i şerif meali
şöyledir:
(Allahü teâlâ, tevbe edenin günahlarını, yazıcı meleklerine unutturduğu gibi,
kulun kendi organlarına ve dünyada bunu bilenlere de, unutturur. O kimse, Allahü
teâlâya kavuşunca, artık günahı sebebiyle aleyhine şahitlik edecek kimse
kalmaz.) [İ.Asakir]
Affedilmeyen günah mı?
Sual: Bir arkadaş, içki, kumar, faiz, zina ve livata gibi hemen her büyük
günahı işlemiş. Tevbe edip, bunların hepsini bırakmış ama, Allah beni kesinlikle
affetmez diyor. Allah hangi günahları affetmez?
CEVAP
Allahü teâlâ, tevbe edilen her günahı affeder. Affetmediği tek günah yoktur.
Müşrikleri, kâfirleri bile tevbe edince affediyor. İki hadis-i şerif şu
mealdedir:
(Hak teâlâ buyurdu ki: Ey Âdemoğlu, dua edip, benden af dilersen, günahların
ne kadar çok, ne kadar büyük olursa olsun, hiç birine bakmadan seni affederim.
Göklere ulaşacak kadar günah işlesen; ama rahmetimden ümidini kesmeyip, benden
mağfiret dilersen, seni affederim.) [Tirmizi]
(Tevbe eden kimse, hiç günah işlememiş gibi olur.) [İbni Mace]
Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Ey günahı çok olan kullarım, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Allah
bütün günahları affeder. O sonsuz mağfiret ve nihayetsiz merhamet sahibidir.)
[Zümer 53]
Bu âyet-i kerime ve hadis-i şerifler gösteriyor ki tevbe edince her günah
affolur.
Sual: Tam İlmihal’de, (Tevbenin kabul olması için, namaz borcu ve kul
hakkı olmamak lazımdır. Bir namaz borcu olan, bunu kaza etmedikçe, tevbesi kabul
olmaz) deniyor. Mesela içkiye tevbe eden kimse, namaz borcu veya kul hakkını
ödemedikçe, tevbesi kabul olmaz mı?
CEVAP
Tevbesi kabul olmaz demek, mesela namaz borcu olan bir kimse, (Yâ Rabbi,
kılmadığım namazlar için tevbe ettim, bunları affet) derse, kaza etmedikçe
affedilmez, yani bu tevbesi kabul olmaz. Bunun gibi, üzerinde kul hakkı olan bir
kimse, (Yâ Rabbi, kul haklarımı affet) derse, hak sahiplerinin hakkını
ödemedikçe, helalleşmedikçe, yine kul hakları affedilmez, yani bu tevbesi kabul
olmaz.
Burada affedilmez, demek (Hiç affa uğramaz, doğruca cehenneme gider)
demek de değildir. Ahirette de, helalleşme olacaktır. Hak sahibi, ahirette
hakkını helal ederse, mesele kalmaz. Helal etmezse, hakkı kadar sevablar alınıp,
hak sahibine verilir. Böylece, kul borcu olanın, sevabları azalmış olur.
Sevabları yoksa, hak sahibinin günahlarını, yüklenmek zorunda kalır. Namaz borcu
olan da, affa veya şefaate kavuşarak cennete gider. Affa veya şefaate
kavuşmazsa, kabirde, mahşerde çektiği sıkıntılar günahlarına kefaret olur.
Sual: Bütün günahlarına değil de, bunlardan birine, mesela kumar oynamaya
tevbe edilse, diğer günahlar geciktirilse, tevbe edilen günah affedilir mi?
CEVAP
Günahlar birbirine bağlı değildir. Elbette tevbe edilen ve bir daha
yapılmayan günah affolur. Bu kumar olur, içki olur fark etmez. Fakat diğer
günahları geciktirmek doğru değildir.
Tevbe ederken, şu üç şartı gözetmeli:
1- İşlediği günaha pişman olup üzülmeli,
2- Günahtan hemen vazgeçmeli,
3- Bir daha yapmamaya karar vermelidir.
Bu üç şartı yapmadan, yalnız dil ile tevbe etmek, yalancılık olur. Günahtan
sonra, hemen tevbe etmek farzdır. Tevbeyi geciktirmek, bu günahı işlemekten daha
büyük günahtır. Bu günah, her gün bir misli artar. Bunun için de, ayrıca tevbe
etmek gerekir. (Berika)