Bir üzüntü, kararsızlık ve içe kapanıklık hâli. Bugün psikiyatristler melankoliyi reaktif depresyon ve endojen depresyon olarak ikiye ayırırlar. Reaktif depresyon, kayıplar, felâketler, hastalıklar neticesinde görülür. Endojen depresyonun sebebi fizyolojik olarak kabûl edilmektedir.

Depresyon bir kayıba karşı reaksiyon olabilir. Böyle bir halde; meselâ sevilen birisinin ölmesi neticesinde görüldüğünde normal bir cevaptır. Fakat eğer ortada bir şey yokken hâsıl olursa veya sebebi olsa bile çok aşırı olursa bir zihin hastalığı olarak kabul edilir. Depresyonda düşünme bozuklukları olmayabilir. Bazı hastalarda ise hezeyanlar ve gerçek çevreden kopmanın diğer alâmetleri görülür ki psikotik hastalıklara kayma vardır.

Endojen depresyon, çeşitli şekillerde zuhûr eder. Ajitasyonlu depresyon denilen melankolide, kıymetsizlik hisseleri ve ümitsizlik olduğu hâlde, hasta hareketli ve konuşkandır. Manik depresif psikozda, depresyon safhasında hasta bitkindir ve ümitsizlik hisleri ve hayâli kusurların suşluluğunu üzerinde hissetmek hezeyanları mevcuttur. O kadar çökebilirler ki komadaymışcasına, kendilerine acı verici dozda müdâhale edilse bile cevap vermezler; yemekten ve hareketten uzaktırlar.

Depresyonlu hastaların beyinlerinde, tabi olarak mevcut özel proteinlerin metabolizmasının anormal olduğu keşfedilmiştir. Hücre içi sodyum artmış, hücre içi potasyum ise azalmıştır. Melankolinin tedavisi için bulunmuş ilâçlar vardır. Bunlara anti depressan ilâçlar denir. Elektroşok tedavisi de faydalıdır.