Hazret-i Ömer hilafet makamına geçtikten sonra, kızı Hazret-i Hafsa [ki
Resulullahın hanımı olup, müminlerin annelerindendir], muhterem babasını görmeye
geldi. Mübarek yüzlerini gördüğünde, üzerinde olan hırkanın oniki yerde yaması
vardı, hatta yamanın ikisi deriden idi. Hafsa validemiz, babasını bu hırka ile
görünce hatır-ı şerifleri mahzun olup, dedi ki, ey gözüm nuru babacığım. Bu
hırkayı bir fakire verip, kendi arkanıza bir yeni hırka yapsanız, olmaz mı?
Hazret-i Ömer buyurdu ki, kızım, sen Fahri âlem hazretlerinin helali idin. Sen
Ona bizden yakın idin. Bilmez misin ki, Server-i âlem bu dünyayı deniden [alçak
dünyadan] ne mertebe sakınmıştır. Dünyayı hor ve zelil edip, emri altına
almıştır. Ahirete teşrif edeceği zaman, bana vasiyet edip, (Ya Ömer, kıyamet
gününde, benimle ve Ebu Bekirle buluşmak istersen, yolumuzdan ayrılma) diye
buyurmadı mı? (M. Ç. Güzin)