Krizler halinde gelen bir nefes darlığı. Astım krizi, kısa veya uzun süreli olabilir. Kriz bronşların (akciğere hava götüren borucukların) daralması ile başlar. Bronşların daralması üç mekanizma ile olur. Bunlardan en önemlisi bronş cidarındaki düz kasların kasılarak bronşu daraltmasıdır. Diğerleri ise bronş iç yüzeyinin su çekerek şişmesi ve akışkanlığı az yapışkan bir balgam ifrazıdır.
Ortaya çıkışı bakımından astım iki kısma ayrılabilir: Birinci tip astım; dış tesirler karşısında meydana gelir. Allerjiktir. Bu kişilerde genellikle ailevi olarak astıma bir meyil vardır. Astım daha çok allerjik hastalıklara meyli olan kişilerde görülür. Kişi allerji yapıcı müessir madde ile (toz, polen vb.) her karşılaştığında kriz ortaya çıkar (Bkz. Allerji). Bu tip astım daha çok görülür.
İkinci tip astım: Allerji ve ailevi özellikler bahis konusu değildir. Daha çok 40 yaşından sonra ortaya çıkar. Ortaya çıkış sebebi belli olmamakla beraber, bünyevi özellik olup, hastanın vücudunda meydana gelen bir takım maddelere karşı, tepki göstermesi sonucu ortaya çıkar.
Astıma sebeb olan allerjenlerin çoğu organik maddelerdir. Bunların başında çiçek tozları (polen) ve ev tozları gelir. Ev tozu içinde ise allerji ve astıma en çok sebeb olan etken insan vücudundan dökülen deri kepeklerini yiyerek yaşayan ve uyuz böceğine benzeyen (0,3 mm x 0.2 mm ebadında) bir böcek olup, en çok şiltelerde ve yatak odasındaki halıların tozlarında bulunur. Bilhassa gece ortaya çıkan astım nöbetlerinde ilk sebeptir. Bu böcekler ılık ve nemli yerlerde yaşamayı severler. Ev tozlarında bulunan diğer mühim amiller ise çeşitli tüyler (tavşan, kedi, köpek, fare vs.) ve mantar sporlarıdır.
İnorganik maddelere karşı meydana gelen allerjiler çok kere astım nöbetini uyandıracak ağırlıkta olmaz. En dikkati çeken maddeler, aspirin ve fabrika bacası dumanlarındaki kimyasal maddelerdir. Psikolojik gerilimler de astım nöbetine sebeb olabilmektedir.
Astımda belirtiler: En önemli belirtisi nefes darlığıdır. Güçlük daha çok nefes vermededir. Kuru ve inatçı bir öksürük vardır. Yapışkan, saydam ve miktarı az bir balgam çıkaran hasta bundan sonra rahatlar. Solunum daralır ve hışırtılı bir ses çıkar. Kriz çok ağır olursa hastada morarma görülebilir. İlhitabi bronş ve akciğer hastalıklarının tabloya eklenmesi veya böyle bir zeminde astım nöbeti çıkması daha zor durumlara yol açabilir.
Yapılacak şeyler: Hastanın krize sebeb olan maddeyle temasını önlemek ilk yapılacak iştir. Astım krizi geldiğinde burna çekilen ilaçlarla hasta kendini rahatlatmalıdır. Epinefrin, aminofilin, kortizon bu tip ilaçlardandır. Bunlardan epinefrinin zerki gerekir ve astım krizinde hastayı çok rahatlatır. Allerji yapıcı maddeye karşı kişiyi duyarsızlaştırmak (desensitizasyon) veya duyarlılığı azaltmak (hiposensitizasyon) işlemleri de birinci tip astımda faydalı olmaktadır.
Ülkemizde son yıllarda yapılan araştırmalara göre bir milyon dolayında kişi astım tedavisi görmektedir. Bunun dört katı kadar da gizli astımlı vardır. Allerjik astım hastalığı daha çok Doğu Karadeniz bölgesinde yaygındır. Böyle hastaların sigara içmemesi, yün örmemesi, evcil hayvan beslememesi, fabrika bacalarının çok olduğu yani hava kirliliğinin fazla olduğu ve ılık-nemli bölgelerden uzak bölgelere yerleşmesi, ev tozlarından uzak olması (sık sık ev temizliğinin hastanın evden uzakta olduğu bir sırada yapılması gibi), toz tutan eşyaların azaltılması, ev temizliğinin daima aspire etme (emme) özelliği olan elektrikli makinalarla yapılması, yastık, yatak ve eşyaların tüy, yün gibi şeyler yerine plastik maddelerle (sun’i sünger gibi) doldurulması, daha önce dokunduğu anlaşılan ilaç terkiplerinin daha sonra kullanma mecburiyetinde olduğu ilaçların içinde bulunup bulunmadığının araştırılması şüpheli ilaçlardan kaçınılması tavsiye edilmektedir.