Sual: Bir şeyi adamak nasıl olur?
CEVAP
Bir şeyi adamak iki türlü olur: Mutlak adak, şarta bağlı adak.
1- Mutlak adak:
(Allah için, bir yıl oruç tutacağım) demek gibidir. Bir şarta bağlı değildir.
Bunu söylerken, kastetmese de, söz arasında dilinden çıkmış ise de, yapması
vacib olur. Çünkü, adakta niyetsiz, düşünmeden söylemek, ciddi, isteyerek
söylemek gibidir. Hatta, (Allah için, bir gün oruç tutmak üzerime borç olsun)
diyeceği yerde, (bir ay oruç tutmak) diye ağzından çıksa, bir ay tutması gerekir.
Adak, yemine benzer. Bir kimse (Adağım olsun) dese, neyi adadığını söylemese ve
niyet etmese, yemin kefareti vermesi gerekir. Bir kimse, Allah rızası için oruç
tutayım dese, kaç gün olduğunu söylemese ve bir şey niyet etmese veya yalnız
adak için niyet etse, bu orucu adak olur ve üç gün oruç tutar. Bunu söylerken,
adak olmayıp, yemin olmasını niyet etse, yemin olur. Orucu bozarsa, yemin
kefareti gerekir. Hem adak, hem yemin olmasını niyet ederse, bu oruç, hem yemin,
hem de adak olur. Bu orucu bozarsa, hem kaza, hem de yemin kefareti gerekir.
İbadet olması gerekir
Adak edilen şeyin, farz veya vacib olan bir ibadete benzemesi ve başlı
başına bir ibadet olması gerekir. Mesela, abdest almak, ölü kefenlemek başlı
başına ibadet olmadıklarından adak olamaz. Hasta ziyaret etmek, cenaze taşımak,
gusletmek, cami içine girmek, Kur’an-ı kerimi tutmak, ezan okumak, cami bina
etmek de ibadet ise de, başlı başına ibadet değildir.
Şarta bağlı olmayan adağı, fakir olsa da, hemen yapması gerekir.
2- Şarta bağlı olan adak:
Murat edilen şart hasıl olunca, adağı yerine getirmesi gerekir. Yerine
getirmeyip, yemin kefareti yapmak caizdir.
Adak yapmak, istenilen bir şeyin hâsıl olmasına bağlanırsa, şart ettiği şey
hasıl olunca, adak ettiği şeyi yapmak gerekir. Hâsıl olmasını istemediği bir
şeyi şart ederse, istemediği şey hasıl olunca, hac, oruç, sadaka, nafile namaz
gibi adaklarını, isterse yapar. İstemezse, yapmayıp, yemin kefareti verir.
Mesela, Ali ile konuşursam, Allah için yüz lira sadaka adağım olsun der ve Ali
ile konuşursa, isterse, sadakayı verir, isterse vermeyip, yemin kefareti verir.
Şarta bağlı olan adağı, şart hâsıl olmadan önce yapmak caiz değildir. Mesela,
hastam iyi olursa, Allah için şu kadar sadaka vermek ve sevabını seyyid Ahmed
Bedevi hazretlerine bağışlamak adağım olsun dense, hasta iyi olmadan önce adağı
yapmak caiz olmaz. Hasta iyi olduktan sonra yapması gerekir. Şarta bağlı olan
adağı yaparken de yeri, fakirin şahsını ve fakirlerin sayılarını ve paranın
cinsini de söylediği gibi yapmak gerekmez.
Kurban demek, bayramın ilk üç gününde zengin için vacib, fakir için ise nafile
olarak kesilen davar, sığır veya deve demektir. Bu bakımdan adak yapılırken,
kurban denilmişse, Kurban bayramında kesilir. Kurban denmeden, mesela bir koyun
keseceğim denirse, gün ve yer belli etse bile, Kurban bayramı günleri dahil,
istediği zaman ve istediği yerde kesebilir.
Adağı yerine getirmeli
Adağı yerine getirmek lazım olduğu, Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şerifte
bildirilmiş ve icma-i ümmet hasıl olmuştur. Hac suresi, 29. âyet-i kerimesinde
mealen, (Adaklarını yerine getirsinler) buyurulmuştur. Bunun için, adağı
yerine getirmek vacibdir. Farz diyen âlimler de olmuştur.
Sual: Dil ile söylemeden, kalbden yapılan adak ve yemin geçerli olur mu?
CEVAP
Hayır, kalbden geçirmekle adak veya yemin olmaz. Dil ile söylenmesi gerekir.
Sual: Bu imtihanı geçersem, Eyüp Sultan’da bir vakit ikindi namazı kılacağım
diye adadım. Evde veya başka camide kılsam olmaz mı?
CEVAP
Yapılması kendisine farz olan bir şeyi adamak sahih olmaz. Yani bu adak
sahih değildir. Nafile namaz adamış olsaydı, adak sahih olurdu; fakat Eyüp
Sultan’da kılmak gerekmezdi, başka yerde de kılınabilirdi.
Şükür için kurban
Sual: Şükür niyetiyle, (Hastalıktan kurtulan babam için bir kurban
keseyim) demek adak olur mu?
CEVAP
Evet, olur.