Onun zamanında, Müslümanlar İslamiyet’i İran içlerine kadar yaydılar. İranlı
meşhur kumandan Hürmizan, teslim olmamak için çok direndi, fakat hayatının
tehlikeye girdiğini görünce teslim oldu. Hazret-i Ömer, huzuruna çıkartılan
Hürmizan’a sordu:
- Bize söyleyeceğin bir şey var mıdır?
- Var! Fakat önce ölecek miyim, kalacak mıyım bunu bilmem lazımdır.
- Konuş, sana zarar gelmeyecektir.
- Ey büyük halife, önceleri biz İranlılar siz Arabları öldürüyor, zorla
mallarınızı ellerinizden alıyorduk. Ne zaman ki, Allah size peygamber gönderdi.
Ondan sonra bizim üstünlüğümüz sona erdi. Siz aziz, biz zelil olduk.
Hazret-i Ömer, Enes bin Malik’e sordu:
- Ne yapalım bunu?
- Öldürmeyelim! Çünkü arkasında büyük bir kalabalık vardır. Belki onlar, ileride
Müslüman olabilirler.
- Fakat o, Resulullahın kıymetli arkadaşlarını şehid etti. Onu sağ bırakmamız
uygun olur mu?
- Ya Ömer bunu öldürmememiz lazımdır. Çünkü, “Konuş sana benden zarar gelmez”
diye söz de vermiştin.
Hazret-i Ömer, kim tarafından söylenirse söylensin, doğru sözü hemen kabul
ederdi. Enes bin Malik hazretlerinin bu sözü üzerine, onu öldürmekten vazgeçti.
Birçok sahabinin şehid olmasına sebep Hürmizan'ın hayatını bağışladı.
Bir müddet sonra da, Hürmizan Müslüman oldu. Ayrıca onun vesilesi ile birçok
kimse imana geldi.