Tâbiînin meşhurlarından ve büyük velî, fıkıh âlimi. İsmi Aizullah olup, babasınınki Abdullah'tır. Künyesi Ebû İdris'dir. 629 (H.8) senesinde doğdu. Doğum yeri belli değildir. Şam'da yaşayan Ebû İdris Havlânî Eshâb-ı kirâmın sohbetleriyle yetişti. Onlardan çok sayıda hadîs-i şerîf nakletti. İlmiyle amel eden bir zât idi. 699 (H.80) senesinde Şam'da vefât etti.
Ebüdderdâ, Ebû Zer, Huzeyfe, Ubâde bin Sâmit, Avf bin Mâlik, Ebû Hüreyre gibi birçok âlimden hadîs bildirmiştir. Ondan da Zührî, Mekhûl, Yûnus bin Meysere ve başka âlimler, hadîs rivâyet etmişlerdir. Nesâî, onun hadîs ilminde güvenilir olduğunu kabul etmektedir. Ebû İdris hazretleri, Şamlıların vâizi ve hâkimiydi.
Ebû İdris Havlânî bir gün Muaz bin Cebel'e; "Ben seni Allah için seviyorum." dedi. Muaz bin Cebel de ona; "Müjdelerim. Müjdelerim. Resûlullah'tan duydum. O; "İnsanlardan bir topluluk için, kıyâmet günü Arş'ın etrâfında kürsüler vardır. Onların ise, yüzleri dolunay gecesindeki ay gibidir. İnsanlar korku içindedirler. Fakat onlar korkmazlar. Onlar; Allahü teâlânın kendilerine korku vermediği velî kullarıdır. Onlar mahzûn olmazlar." buyurdu. Peygamber efendimize; "Onlar kimlerdir, yâ Resûlallah?" diye sorulduğunda; "Allahü teâlâ için birbirini sevenler." buyurdu." diye müjde verdi.
Ebû İdris hazretleri buyurdular ki:
Yemenli bir zât şöyle duâ ediyordu. "Allah'ım! Benim bakışımı ibret, susmamı tefekkür, konuşmamı zikir yap."
"Horasan'da Dahhâk hazretleri ile karşılaştım. Üzerimde, eski bir kürk vardı. Dahhâk; "Kirli elbiseler içerisinde temiz bir kalp, temiz elbiseler içindeki kirli bir kalbden daha hayırlıdır, iyidir." buyurdu.
"Mescidler, iyi kimselerin meclisleridir."
"Kur'ân-ı kerîm, Allahü teâlânın emirlerine itâat edenleri müjdeler, günahkârları korkutur. Yapılması gerekli işleri bildirir. Geçmiş ümmetlerin, hikâyeleri ve haberlerini bildirir."
"Kişi için vakar, ağırbaşlılık en güzel süslerdendir."
"Bir mescidde toplanmış insanlar arasında yanan bir ateş görmek, orada âlim olmıyan birinin anlatmasını görmekten daha iyidir.
"Bir mescidde söndürmekten âciz olduğum bir ateş görmem, orada değiştiremiyeceğim bir bid'atı, dinde olmayıp da sonradan ortaya çıkarılan hurâfeleri görmemden daha iyidir."
"Allahü teâlâ: Ey Âdemoğlu! Kızdığın zaman beni hatırlarsan, gazablandığım zaman ben de seni hatırlar, helâk ettiğim kimselerle berâber seni helâk etmem." buyurdu.
"Allahü teâlâ, kıyâmet gününde, gece karanlıkta mescide gidenlerin yollarını aydınlatır."
"Îmânının gitmesinden korkmayan kimsenin îmânı gider."
1) Tezkiret-ül-Huffâz; c.1, s.56
2) Tehzîb-ut-Tehzîb; c.5, s.85
3) Şezerât-üz-Zeheb; c.1, s.88
4) El-A'lâm; c.5, s.239
5) Hilyet-ül-Evliyâ; c.3, s.122
6) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.1, s.272