Gözlemek, bakmak, gözle incelemek mânâlarına gelen ve çok kullanılan bir kelime. Hasta muâyenesinin ilk basamağını teşkil eder. Çok basit olmasına rağmen, oldukça önemlidir.
Bilgili ve tecrübeli bir hekim, hastasını dikkatli bir şekilde gözleyerek, kolaylıkla teşhise varabilir. Esâsen bu safha, hastanın, hekimin odasına girmesiyle birlikte başlamış olur. Enspeksiyon yapılırken, hastanın konuşması, oturuşu, yürüyüşü, yatış şekli, yüz görünümü, cildinin rengi ve cildinde meydana gelenler, kısacası bütün vücudu dikkatlice gözden geçirilir. Böylece, sâdece görmek sûretiyle, başka hiçbir muâyene yapmadan birçok hastalığın teşhisi mümkündür. Meselâ gözlerin dışarıya fırlamış gibi görünüşü, tiroit bezinin aşırı çalıştığını gösterir. Tırnakların kaşık gibi görünmesi, demir eksikliğine bağlı bir kansızlığı gösterir. Deri hastalıklarının birçoğunun teşhisi de hemen hemen sâdece enspeksiyona dayanmaktadır.
Cildin rengindeki değişiklikler (sararma, esmerleşme, renksizleşme, kızarma), değişik cilt döküntüleri (ekzema, mantar, mikrobik, kurdeşen gibi), cilt altı su toplaması (ödem) veya cildin aşırı kuruması (dehidratasyon), gözlerin aklarındaki sararma, kızarmalar, karında şişlik, nefes darlığı, ağrının yeri ve şiddetine göre vücudun değişik şekil alması ve daha sayılamayacak kadar belirti vardır ki, sâdece enspeksiyonla anlaşılabilir. Birçok hastalık, hekimin eli bile hastaya değmeden kesin olarak teşhis edilebilir.