Karın içindeki organların, karın zarından yapılı bir kese ile sarılı olarak karın duvarındaki doğuştan veya sonradan olma bir yarıktan yâhut zayıf bir bölgeden geçerek karın duvarı dışında kendini belli etmeleri. Bu târif bütün fıtık türlerini anlatmaya yetmemektedir. Ancak bütün fıtıkları özellikleri ile anlatabilecek bir târif de yapılamamaktadır. Genellikle karın duvarı fıtıkları en sık görülenler olduğu için, bu târif yeterli sayılabilir. Bu târifte anlatılan dış fıtıklardan başka bir de karın içinde husule gelen ve nâdir görülen iç fıtıklar da vardır.İç fıtıklarda iç organların gövde içinde bâzı boşluklara girmesi söz konusudur. Burada etraflı bahsedilecek olan fıtıklar en sık rastlanan karın fıtıklarıdır.
Fıtığın iç materyalini saran kese, karın zarından (periton) meydana gelir. En sık olarak fıtık kesesinde bulunan organlar, omentum denen yağ tabakası, ince ve kalın barsaklardır.Karın içindeki bütün organlar (pankreas hariç) fıtık kesesine girebilirler. Hasta veya doktorun fıtık muhtevâsını karın içerisine geriye itmesine veya sırtüstü yattığı zaman muhtevânın kendiliğinden karın içerisine girmesine “geri itilme” veya “redüksiyon” ismi verilir. Fıtık muhtevâsının kese içinde sıkışarak bâzı fonksiyonların bozulmasına “fıtık boğulması” ismi verilir. Birbirinden farklı iki tip boğulma vardır. Birisinde fıtık muhtevâsının ileticilik görevi bozulmuş ve bir tıkanma husûle gelmiştir. Diğerinde ise fıtık muhtevâsının kan dolaşımı bozulmuş ve buna bağlı olarak doku ölümü ortaya çıkmıştır.
Kasık fıtıkları: Fıtıklar içinde en çok görüleni budur.
İndirekt kasık fıtığı denilen çeşit, doğuştan olan yatkınlığa, karın içi basıncı arttıran sebeplerin eklenmesi ile ortaya çıkarlar. Karın içi basıncını arttıran durumların en önemlileri şöylece sayılabilir: Şiddetli ve uzun süre devam eden öksürükler, karın içinde su toplanması, prostat büyümesine bağlı idrar yapma zorluğu ve uzun süreli kabızlığa bağlı ıkınmalar. Hastaların çoğunluğu fıtıklarının ortaya çıkışında ağır bir yük kaldırmalarının rol oynadığını öne sürerler. Bu, ana sebep olmayıp sadece yardımcı bir tesirdir.
Fıtığı olanlar genellikle önce kasıklarında ortaya çıkan bir ağrıdan ve bunu tâkip eden günlerde kasıklarında beliren ufak bir şişlikten bahsederler. Başlangıçta küçük olan kasık kitlesi giderek büyümekte ve bir kısım hastalarda testis torbasına kadar inmektedir. İndirekt fıtıklarda ağrı genellikle ilk devrelerde daha belirgin olup, fıtık büyüdükçe ağrının şiddeti de hafiflemektedir. İş görmek, uzun yol yürümek gibi durumlarda, ağrı artmakta, istirahatta azalmakta, hatta tamamen geçmektedir. Hasta ıkındırılır veya öksürtülürse fıtık kitlesi büyüyerek belirginleşir, yatınca kaybolur.
Fıtıkların en mühim ve en büyük tehlikesi fıtık boğulmasıdır. Fıtık kapsamının birden bire sıkışarak vazifesini yapamamasına ve doku harâbiyetine uğramasına “fıtık boğulması” denir. Fıtık halkasının sertleşmesi ve giderek esnekliğini kaybetmesi fıtık kapsamının burada sıkışmasına yol açmaktadır. Fıtık muhtevâsını meydana getiren bütün organlar boğulabilir. Bir fıtık boğulunca daha önceleri karın içine girip çıkabilen fıtık kitlesi âniden içeri giremez olur ve şiddetli bir ağrı başlar. Fıtık kitlesine hasta dokunamaz olur. Eğer boğulan barsak ise barsak tıkanmasına âit belirtiler ortaya çıkar (bulantı, kusma, karında şişkinlik, karın ağrısı, gaz ve dışkı çıkaramama). Fıtık boğulması vuku bulduğunda önce el ile itilerek boğulma giderilmeye çalışılır. Gecikmiş vak’alarda veya el ile giderilmesi mümkün olmayan boğulma durumlarında cerrâhî müdâhale ile boğulma giderilip fıtık tâmir edilmelidir. Boğulmayı önlemenin en iyi yolu fıtık teşhisini koyar koymaz fıtığı ameliyatla düzeltmektir.
Boğulma olayı dışında fıtıkların başka tehlikeleri de vardır. Bunlar fıtık muhtevâsının karın içine itilemez hâle gelmesi, fıtık kesesinin iltihaplanması, fıtık kesesinin giderek büyümesi ve bir dev fıtık hâlini almasıdır.
Kasık fıtıklarının tedavileri cerrahî müdahale iledir. Fıtık cerrâhisinin temel prensiplerine uyulduğu müddetçe ameliyat çok başarılıdır.Ameliyat olmasında mahzur görülen kişilere fıtık bağı tavsiye edilebilir. Bu metod tedâvi edici bir metod olmayıp, sâdece dışarıdan baskı ile fıtık kapsamının çıkmasını önlemektedir. Direk kasık fıtığı denilen tipte fıtıklar yarım elma biçiminde çıkıntı yaparlar. Bu tip fıtıklar iki taraflıdır ve erkeklerde kadınlardan daha sık görülürler. Hastaların çoğunluğu, ağır bir yük kaldırma, zorlanma gibi durumlarda ve bunu takip eden günlerde kasıklarında bir şişliğin belirdiğinden bahsederler.İş görürken kasıklarında ortaya çıkan ağrıdan şikayet ederler.Kasıktaki şişlik hasta ayakta dururken belirgin olup, yatınca hızla kaybolur. Bu fıtıkların da tedâvisi cerrâhî olup, ameliyat zayıflamış olan karın duvarı bölgesini kuvvetlendirmekten ibârettir.
Femoral fıtıklar: Kasık bağının altında uyluğun üst ucunda beliren fıtıklara femoral fıtık ismi verilir. Çoğu kadınlarda ve erişkin yaşlarda ortaya çıkar. Ortaya çıkmasında karın içi basıncını arttıran tesirler rol oynar. Kasıkta ve karında ağrı, hazımsızlık şikâyetleri sıktır. Bu fıtıkların sık boğulmaları erken tedâvi edilmelerini gerektirir.
Göbek fıtıkları: Göbek halkasından meydana gelen fıtıklardır.Çocuklardaki göbek fıtıkları genellikle doğumdan sonraki ilk altı ay içinde ortaya çıkarlar. Bunlar küçüktürler. Kolayca içeri itilebilirler. Fıtık kitlesi genellikle şikâyete yol açmaz. Çocuk ağladığı zaman daha belirgin hâle gelir.
Erişkin göbek fıtıkları, küçük keseli ve içleri boş ise pek belirti vermezler.Kese içerisinde yağ tabakası veya barsaklar varsa ağrı, gaz sancısı, kabızlık, bulantı görülebilir.
Bebeğin göbek fıtıklarında, çocuk iki yaşına gelinceye kadar beklenir. Çünkü fıtığın bu yaşa gelinceye kadar kendiliğinden iyileşme ihtimali vardır. Fıtık kitlesi elle itilerek göbek halkasını dışarıdan kapatacak büyüklükte bir gaz bezi topağı hazırlanır ve göbek halkası üzerine konur. Bu tedavi ile iyileşmezse ameliyat edilmelidir. Erişkin devrenin göbek fıtıklarında erken devrede yapılan ameliyatlar çok başarılı olmaktadır.
Kesi fıtıkları denilen fıtıklar, karın ameliyatlarında uygulanan karın duvarı kesi yerlerinden çıkan fıtıklardır. Ameliyat teknik hatası, şişmanlık, karın ameliyatlarında uygulanan karın duvarı kesi yerlerinden çıkan fıtıklardır. Ameliyat teknik hatası, şişmanlık, ameliyat yerinin iltihaplanması bunlara sebep olmaktadır.