Ürik asidin kandaki seviyesinin artması ve vücutta çeşitli dokulara ürat kristallerinin oturması ile kendini gösteren bir metabolizma hastalığı. Halk arasında nikris hastalığı veya damla hastalığı olarak da bilinen gut, gıdalarla alınan nükleo protein maddelerinin vücutta parçalanamamasından husûle gelir. Sağlam kişide ürik asit dokularda ve en çok da karaciğerde parçalanarak etkisizleştirilir. Bu işlemin olmaması veya eksik olması, kanda ürik asit seviyesini artırır ve gut hastalığının belirtileri ortaya çıkar.
Kandaki ürik asit seviyesinin yüksek olmasını hazırlayan bâzı sebepler, kimi kişilerde hastalığın daha sıklıkla görülmesinde rol oynar. Şişman şahıslarda, soyunda gut hastalığı bulunanlarda, protein ve yağca zengin gıdâ ile beslenenlerde, alkoliklerde ve şehirde yaşayanlarda, kandaki ürik asit seviyeleri diğer şahıslardan daha yüksektir. Bu yüksekliğin mekanizması ise, genellikle meçhuldür ve bu durum erkeklerde daha sık görülmektedir.
Ürik asit seviyesini arttırdığı bilinen bâzı durumlar ise şunlardır: Kan kanserleri, Akdeniz anemisi (kansızlığı), bâzı kan hastalıkları, ağır zatürrenin yol açtığı solunum yetersizliği, bâzı idrar söktürücü ilâçlar, aspirin, alkol alımı, yorgunluk hâlleri, hızlı kilo kaybettiren durumlar.
Guta bağlı eklem şişmelerinde en kesin teşhis, eklem sıvısında “ürat” veya “kalsiyum piro fosfat dihidrat” kristallerinin görülmesiyle konulur. Kanda ürik asit seviyesi yüksekliği, kolşisin tedâvisinden faydalanma ve gutlu hastalarda tipik olarak görülen tofüslerden (kulak kepçesinde, ellerde, ayaklarda, dirseklerde, dizde) alınan biyopside teşhisi teyit etmekte kıymetlidir. Tofüsler, içi ürat kristalleriyle dolu olan lokalize ve cilt sathına taşan kabarıklardır.
Kandaki ürik asit, böbrekler aracılığıyla idrarla belli miktarda atılmaktadır. Böbrek yetmezliği durumlarında ürik asit atılımı azalacağı için, bir gut krizi ortaya çıkabilir. Gut hastalığına tutulan her dört kişiden birinde, böbreklerde ürat taşları hâsıl olur.