Sual: Bütün dini kitap ve yazılarda, sık sık, (Müşrik, kâfir,
mürted, münafık, ateist, zındık, mülhid, bid’at ehli, sapık, dinsiz, mezhepsiz,
dönme) gibi tabirler geçiyor. Bir arkadaş bunları göstererek, “bak,
insanlara nasıl hakaret ediliyor” dedi. Gerçekten insanlara niye böyle
saldırılıyor?
CEVAP
O ifadeler insanlara hakaret için yazılmıyor. Bunlar birer dini tabirdir.
Mecburen yazılıyor. İslam âlimlerinin kitaplarından aldığımız yazıları aynen
aktarıyoruz. Bu tabirleri kullanmadan din anlatılmaz. Her mesleğin, her ilmin
tabirleri olduğu gibi dini bilgilerin de tabirleri vardır. Bu tabirleri
kullanmak ilmin gereğidir. Birkaç örnek verelim:
1- Kurban kesme anlatılırken, kurban kelimesi kullanılmak zorundadır.
Hayvan boğazlamak dense olmaz. Kurban derisi yerine hayvan derisi dense olmaz.
Kurban kesme bir ibadettir, hayvan kesme her zaman yapılan bir iştir.
2- Namaz kılma anlatılırken, Namaz tabiri kullanılmak zorundadır.
Bunun yerine yatıp kalkmak dense uygun olur mu? Farz, vacib, sünnet, mekruh
kelimelerinin yerine başka kelimeler kullanılamaz. Namazın farzları
yerine, yatıp kalkmakta Allah’ın emirleri dense gülünç olmaz mı?
3- Oruç, zekat, hac, gibi dini tabirler yerine başka kelime veya ifade
kullanmak uygun olmaz. Mesela Oruç yerine aç durmak, Zekat yerine
fakirin hakkını vermek, Hac yerine turistik seyahat denmez. Abdest
yerine tarifi söylenmez, mesela yüz, kol ve ayakları yıkamak ve başı mesh etmek
denmez. Taharet etmek yerine, şurayı burayı yıkamak denmez.
Dünya işlerinde, teknikte de öyledir. Birkaç örnek verelim:
1- Bir spiker maçı anlatırken, gol oldu yerine top iki direk arasına
girdi dese tuhaf olmaz mı? Korner, ofsayt, faul, penaltı gibi kelimeler yerine
başka kelimeler kullanılsa çok tuhaf olur.
2- Bilgisayardaki teknik tabirler herkesin malumudur, mesela internete
girdim yerine başka ifade kullanılamaz.
3- Tıpta da bazı terimler kullanılır. Mesela, karantina, terapi, psikiyatri,
kardiyoloji, jinekoloji, üroloji, nöroloji, çekap, anestezi, narkoz, operasyon,
enjeksiyon, tahlil, tomografi, röntgen, migren, tansiyon, prostat, menopoz,
glokom, katarakt, aft, kolesterol, kist, sinüzit, farenjit, menenjit, bronşit,
siroz, diyabet, egzama, alerji, kanser, ülser, enfeksiyon, nevrasteni gibi
kelimelerin Türkçesi olmaz.
Her ilmin, her mesleğin kendine has deyimleri bulunur. Bunlar yadırganmaz.
Din kitaplarında geçen bahsettiğiniz dini tabirlerin manaları da şöyledir:
Allah’a ortak koşana, puta tapana Müşrik denir.
İslamiyet’i kabul etmeyen gayri Müslimlere Kâfir denir.
Müslüman iken, dinden çıkana Mürted denir.
Dinsiz olduğu halde menfaati için müslüman görünene Münafık denir.
Allah’a, Peygambere, Cennete Cehenneme inanmayana, dinsize Ateist denir.
Münafık gibi inancını gizleyip ancak maksadı İslamiyet’i yıkmak olan sinsi
kâfire Zındık denir.
Kendini samimi müslüman bilen, âyet ve hadise kendi görüşü ile mana vererek,
imanı bozulan, küfre giren kimseye Mülhid denir.
Dinde olmayan bir şeyi, ibadet olarak yapana Bid’at ehli denir.
Doğru yoldan ayrılana Sapık denir.
Dini olmayana Dinsiz, mezhebi olmayana da Mezhepsiz denir.
Başka dinden iken, müslüman olana Dönme denir.
Bu tabirleri yerli yerinde kullanmak ilmin gereğidir, hakaret etmek için falan
değildir.