Sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak barsağı arasında kalan ve bir çaydanlığı andıran bölümü.
Mîdenin ön ve arka olmak üzere iki yüzü vardır. Her iki yüz sağda küçük kıvrım, solda büyük kıvrımla birbirine bitişir. Yapısı dört katlıdır; seröz zar, mîde kası, mukoza altı ve mukoza. Mîde üst-karın bölgesinde bulunur, sağında karaciğer, solunda dalak, üstünde diyafram, altında enine kalın barsak, arkasında pankreas vardır.
Mîdeyi meydana getiren kas tabakası 1-2 mm kalınlığındadır ve iki temel kas tabakasına ayrılır. Dış tabaka uzunlamasına kas tellerinden, iç tabaka ise dairevî kas tellerinden meydana gelir. Mukozanın yüzeyi, silindirimsi ve çanaksı hücrelerden bir epitelyumla kaplıdır. Epitelyumun üzerindeki çanaksı çukurcukların dibinde salgı bezleri bulunur; salgı bezleri mîdenin çeşitli kısımlarında değişik tiptedir.
Mîdenin çalışması hem mekanik, hem kimyâsaldır:
Mekanik bakımdan mîde, sağma hareketlerinin cereyan ettiği bir yerdir. Mîdenin besinleri karıştırdığı pek söylenemezse de, besinleri çoğu zaman başka kısımlardan daha kuvvetli ve esnek bir baskı altında sıkıştırdığı bir gerçektir.
Kimyasal bakımdan mîde çeperi üç salgı çıkarır: Mukus salgısı, tek hücreli bezlerden; mîde suyu, borumsu bezlerin ana hücrelerinden; kloridrik asit ise aynı bezlerin kenar hücrelerinden meydana gelir. Mukusun başlıca görevi, proteinleri sindiren mîde suyunun mîde çeperine değmesini önlemektir; çünkü mîde çeperi de proteindendir, mîde suyu ile zedelenebilir. Nitekim, mukus bulunmayan kısımlarda mîde kendi kendini yer ve ülser meydana gelir. Kloridrik asit, mîdede enzimlerin etkisini kolaylaştıran PH= 2 derecesinde bir iyonik asit tepkimesi sağlar. Pepsin, proteinleri hidroliz yoluyla polipeptitlere çevirir (etin, yumurtanın vb. sindirimi). Peynir mayası, sütün pıhtılaşmasını sağlar. Mîdedeki sindirimin sonucunda kimus meydana gelir. Mîdenin sinirleri otonom sinir sistemine âittir. Otonom sinir sistemini, beyin omurilik sinir sistemiyle birleştiren bağlar sâyesinde yiyecekler mîdeye inince, hattâ yemeğin tadı ağızda belirince mîde suyu salgılanmağa başlar (basit refleks). Fakat terbiye edilmemiş hayvanlar alıştıkları yiyecekleri gördükleri zaman da mîdelerinde salgılama olur (edinilmiş refleks). Terbiye edilmiş hayvanda yiyecek manzarasıyla bir uyarma yapılırsa (refleks) gene aynı sonuç elde edilir. İnsanda da durum aynıdır.
Mîdenin kapasitesi normalde 0,5-1 lt; mîde salgısının miktarı da günde ortalama 1,5 lt kadardır.
Mîde Hastalıkları
Mîdenin şekil veya durum bozuklukları: Mîdenin şekli kişinin tipine bağlıdır. Kısa boylu olanlarda enlemesine genişlemiş, uzun boylularda ise leğen kemiklerine kadar uzayabilen “büyük J harfi” şeklini almıştır. Bu son durum çoğu defâ mîde düşmesi olarak kabul edilirse de, hastalık anlamına gelmez. Bâzan mîde, kendi uzun ekseni etrafında ânî bir dönüş yapabilir ki bu durumda âcil cerrahî müdahaleyi gerektiren, şiddetli ağrı, bulantı-kusma ile kendini gösteren bir hastalık tablosu meydana gelir.
Mîdenin, sâdece röntgen filmleriyle tesbit edilen, fakat herhangi bir şikâyete yol açmayan şekil bozuklukları da vardır.
Mîde urları: İyi huylu ve kötü huylu olabilirler. İyi huylu olanlara çok az rastlanır, pek önemleri yoktur, bâzan hazımsızlık, şişkinlik, ağrı yapabilirler. Asıl önemli olan, kötü huylu urlardır ki bunların başında mîde kanseri gelir. Mîde kanseri her yaşta görülebilirse de daha çok elli yaşını aşkın erkeklerde görülür. Kanserin kesin sebebi henüz bilinmemektedir. Zayıflama, iştahsızlık, kansızlık, karın ağrısı, kanamalar, ishal, sarılık, ağrı, karında su birikmesi, hazımsızlık, şişkinlik gibi belirtilerden biri veya birkaçı bulunabilir. Bâzan ete karşı tiksinti duyulur.
Teşhiste mîde filmi yardımcıdır. Fakat kesin teşhis, mîde kamerası ile mîdeyi inceleyip, şüpheli yerlerden parça alarak, bu parçanın mikroskop altında incelenmesiyle konulur. Fakat yurdumuzda teşhis konulduğu zaman çok kere hastaya yapılacak pek birşey kalmamıştır. Bunu önlemek için en ufak bir şüphe hâlinde film çektirilerek, durum aydınlatılmalıdır ki, erken teşhis konulabilsin.
Teşhis konulduktan sonra yapılacak tedâvi: Şâyet iş işten geçmemişse veya hastaya faydası dokunacağına kanaat getirilirse, cerrâhhi müdahaleden ibârettir.
Mîde ülseri: Mîdenin herhangi bir yerinde bulunabilen yaradır. Mîdenin iç yüzünü örten tabakadan, mîdenin dış tabakasına doğru ilerleme gösterir. (Bkz. Ülser)
Mîde iltihabı: (Bkz. Gastrit)
Ânî mîde genişlemesi: Aşırı derecede yemek yeme sonucunda, mîde oldukça genişler ve kasılma gücü azalarak, içindekini boşaltamaz hâle gelir. Bulantı-kusma, karın ağrısı vardır. Tedâvisi sonda ile mîdenin boşaltılmasından ibârettir.
Mîde yıkatmak: (Bkz. Lavaj)