Orta kulaktaki kemikçikler arası eklemin donması(kireçlenmesi). Hastalık ilerleyici tipte, iletim türü bir sağırlığın yerleşmesine sebep olur. Yetişkin bir kişide dış kulak yolu araştırılabildiği kadarıyla ve östaki borusu normal olduğu hâlde, iletim tipinde bir işitme kaybı teşhis edilirse ilk akla gelecek hastalık otoskleroz olmaktadır. Genel sağırlık sebepleri arasında sosyal yönü olan, ilerleyici olan bir işitme kaybıdır. Genellikle 18 yaş civarında olup, sinsi başlangıcından dolayı farkedilmesi zordur. Gebelikte belirtileri artan hastalığın bir diğer önemli belirtisi de kulaklardaki çınlamadır.
İstatistikler hastalığın daha çok kadınlarda ve beyaz ırkta görüldüğünü göstermektedir. Hastalığın başlangıç zamânının cinsiyet hormonlarının vücutta faaliyete başlama zamanları ile aynı olduğu bilinmektedir. Âilevî bir istidat da söz konusu olabilir. Hastalar arasında âilelerinde hiç işitme kaybı olmayanlar da bulunmaktadır.
Hastalığın kat’î sebebi bugüne kadar ortaya çıkarılamamıştır. Bilinen kemikler arasında kireçlenme olduğudur. Çeşitli teoriler ileri sürülmüş, bunların hiçbiri tam mânâsıyla ispat edilip kesinleşmemiştir.
Sağırlık iletim tipinde olup, ilerleyen vak’alarda sinirsel sağırlığa döner. Habis otoskleroz denilen tipinde işitme kaybı başlangıçtan 1-2 yıl sonra en üst seviyesine ulaşır ve arkasından sinirsel tipte sağırlık teessüs eder.
İyi bir teşhise varabilmek için iltihabi olmayan her türlü kulak şikâyetlerini iyi araştırmak gerekir. Bu hastalıkta kulak zarının ortasında görülen pembelik eskiden beri “Schwartze pembe lekesi” olarak bilinir. Bu hastalıkta görülen bir diğer belirti de “Willise parakuzisi” denilen ve hastaların ifadesine dayanan bir belirtidir. Hastalar gürültülü yerlerde daha iyi duyduklarını söylerler. Bu, o çevrede konuşanların ses tonlarını daha yükseltmelerinden ileri gelir. Gebelik, sıcak, soğuk, yorgunluk, tütün alkol vs. hastanın şikâyetlerini arttırır.
Otosklerozun ilâçla tedâvisi sınırlı vakada yapılır ve genelde başarısızdır. Kandaki metabolik faaliyetleri etkilemek için kalsiyum fosfor gibi ilâçlar, gürültüleri azaltmak için bromürler denenmiştir ancak, başarısızlıklar hastalığın tedâvisinde hekimleri cerrâhî tedâviye yöneltmişlerdir. Günümüzde tedâvi için en başarılı cerrâhî müdâhale kulak zarını dış kulak yolu derisiyle birlikte kaldırıp, örs kemiği mafsalından ayırarak çıkartmaktan ibâret olan “stapedektomi” ameliyatıdır.
Ameliyat olacağı şartını koymak için temel kriter, hava yolu iletimi bozuk olan hastanın sinirlerinin sağlam olması ve işitmeyi sağlayabilecek kapasitede olmaları gerekir.