Yeterli beslenemeyen kalp adalesine köprü damarlar ile sağlam damarlardan kan akıtma usûlü. Kolesterol ve yağlardan, lipoprotein bakımından zengin gıdâlarla beslenmek ve çok yemek; hareketsizlik, tembel hayat, stres, yüksek tansiyon, sigara içmek ve şeker hastalığı sebebiyle kalb atardamarlarının (koroner arterlerin) daralması veya tam tıkanması sonucu o damarın beslediği kalp adalesine yeterli kan akımı sağlanamaz. Bu da koroner yetmezliğine; eğer adale hiç beslenmezse enfarktüse yol açar. Yâni kalp adalesi o yörede yeterli beslenemez veya ölür. Kalp adalesini korumak için by- pass yapılır.
By-pass, tıkalı bir damarın uç kısmına şu veya bu damarı kullanarak yeni kan akımını sağlamaktır. Bu yeni kan akımı, hastaların fazla çalıştığı zaman artan kan akımı ihtiyaçlarını bile karşılayabildiği için, ameliyattan sonra hastalar ağrı olmadan günlük hayatlarını geçirir, hattâ ekzersiz yapabilirler. Ancak by-pass, ölü kalp adalesini besleyemez, onun çevresinde hâlâ canlı ama beslenmesi sınırlı olan bölgeleri besler.
By-pass yapılınca kalp yenilenmiş olmaz. Çünkü hasta bölge, yâni enfarktüslü bölge yerinde durmaktadır. O bölgede kalp kasılması ya azalmıştır, ya durmuştur veya ters çalışma göstermektedir. By-pass bu bozukluğu tamâmen düzeltemez. Bâzı hastalarda kısmen faydalı olabilir. Aynı zamanda damar sertliği, ilerleyici bir hastalıktır. By-pass bu hastalığın ilerlemesini önleyemez. Damar sertliğinin ilerleyici karakterini değiştirmek, ancak risk faktörlerini azaltmakla mümkün olur. (Bkz. Atardamar Sertliği)
By-passın hastalara sağladığı en önemli şey, kaliteli ve ağrısız hayattır. By-pass yapılmadan önce koroner anjiografi denilen, kalp damarlarının filminin çekilmesi ve tıkanan damarın ortaya koyulması, ayrıca sol karıncığın yeterlik durumunun tetkik edilmesi gerekir. (Bkz. Angiografi)