Freud'un teorisinin çeşitli akıl hastalıklarında tedavi gayesi ile kullanılması. Tedaviyi yapana psikanalist adı verilir.
Teorinin ortaya atıldığı yıllarda akıl hastalıkları için geliştirilmiş tedavi teknikleri yoktu. Bu boşlukta psikanaliz hızla yaygınlaşmıştır.
Zamanla akli bozuklukların sebepleri aydınlatılmaya ve tedavi neticeleri ortaya çıkmaya başlayınca, hakikatler anlaşıldı. Freut teorisinin ve tedavisinin yanlışlıkları teker teker ortaya çıkarak, günümüzde bu anlayış ve tedavi metodu tamamen terkedilmiştir.
Psikanaliz, tedavide hiç başarılı olamadı ve iddialarının da hiç biri gerçekleşmedi. Freut, gayr-ı meşru yaşayı meşhur olmuş bir kadından dünyaya gelme, babası bilinmeyen birisidir. Hatta, çocukken üvey babası tarafından iğfal edilmiştir. Bu çirkin çevresi ve mazisi Freud'un hayat anlayışının ve fikirlerinin kaynağı olmuştur. O, bu sapıkları daha da artırarak insanın sadece cinsi arzuları ile hareket ettiğini; bütün davranış bozukluklarının ve akıl hastalıklarının cinsi sebeplere dayandığını söylemiştir.
Bu konuda daha da ileri giderek, tam bir cinsi hürriyet iddiasında bulunmuş, aileyi ve sosyal bütünlüğü bozucu ahlâksız görüşler ileri sürmüştür. Psikanaliz, akıl hastalarının cinsi hürriyetine mâni olan her türlü kudsi değer, dini inanış, ahlaki normlar, ailevi kıymetler ve içtimai ananelerini yıkarak, onların bütün cinsi zevk ve isteklerini engelsiz olarak karşılamasını öngören tedavi metodudur. Bu metodu Freud, bütün akıl hastalarına tatbik etmek istedi. Fakat sonra gelen taklidcileri belirli hastalıklarda kullanılmak üzere sınırladı.