Enerji neşretme ve üretme; aynı zamanda neşredilen enerjinin kendisi. Kelimenin aslından da enerjinin bir doğru boyunca sınırlı bir ölçüde dağıldığı anlaşılmaktadır. Bu husus karşılaşılacak birçok radyasyon tipleri için de geçerlidir.
Radyasyonlar ana olarak elektromanyetik, akustik ve tânecikli olmak üzere üç bölümde toplanır. Bunlar da kendi aralarında çeşitli gruplara ayrılır.
Meselâ elektrikî veya manyetik alan etkisiyle meydana gelen enerjiye elektromanyetik radyasyon (Bkz. Elektromanyetik Dalgalar) denir ki, bu radyasyon dalga boyuna göre radyo dalgaları, mikrodalgalar, kırmızı ötesi, görünen (visibl), ultraviyole (mor ötesi), X, g (gamma) ve kozmik ışınlar şeklinde sınıflara ayrılır. Elektromanyetik radyasyonların sınıflandırılmasında radyasyonun (şuânın, ışınımın) frekans ve dalga boyundan faydalanılmıştır.
Akustik veya ses radyasyonu, infrasonik, sonik ve ultrasonik şeklinde sınıflandırılır. Bu sınıflandırılma da sesin frekansına göre yapılır. Ses frekansları 16 ilâ 20.000 cps arasında değişir.
Tânecikli tabiata sâhip radyasyonlara, genel olarak, radyoaktif maddelerden meydana gelen beta (b) ve alfa (a) ışınları misâl verilir.
Bugün şuâ meydana getirmek, tekniğin ve ilmin mühim bir şûbesi olmuştur. Ampuller, triyod lâmbaları, radyo âletleri ve röntgen boruları, birer şuâ âletleridir. Şuâlar kendilerini meydana getiren dalgaların uzunluğuna göre başka başka isim alır. Meselâ dalga uzunluğu binde bir milimetre arasında olanlar “ışık şuâları”, dalga uzunluğu on milyarda bir milimetre olanlar “gamma şuâları”, dalga uzunluğu on trilyonda bir milimetre olanlar “kozmik şuâlar”dır. En uzun elektromanyetik dalgalar, radyoda kullanılan Hertz dalgaları olup, boyları kilometre ile ifâde olunur. Boyları milimetrenin on trilyonda birinden başlayarak kilometrelere kadar uzanan milyarlarca dalga cinsinden, yalnız dalga boyu 0,4 mikron ile 0,8 mikron arasında olanlar ışık hâlinde görülebilir. Daha büyük ve daha küçük dalga boylu şuâlar görülmez. Gözün görüş kâbiliyeti bu sınırlar içindedir.
Gamma şuâları: Radium atomunun çekirdeği, kendiliğinden parçalanarak gamma şuâları neşreder. Bir evde açıkta bırakılan bir radium kırıntısının gamma şuâları bin metre uzağa yayılır ve aylarca devam eder. Yüzelli metre mesâfedeki evlerde bulunanların ölümüne sebep olur. Zîrâ, gamma şuâları, insanları, hayvanları ve bitkileri öldürür.
Kozmik şuâlar: Bugün bilinen şuâların en kısa dalgalısıdır. Bunlar, kâinat boşluğunun, bugün bilinmeyen derin noktalarından gelen şuâlardır. Gamma şuâlarından daha kuvvetli olup, çok sert ve kalın tabakalardan geçerler. (Bkz. Kozmik Işınlar)
Ölüm şuâları: Bir milyon volttan ziyâde gerilimle çalışan modern röntgen makinaları ile, dalga boyları ve tesirleri gamma şuâlarına yakın olan şuâlar elde edilebilmektedir. Bu şuâlar kalın duvarlardan geçerek arkalarındaki canlıları öldürür. Bu sûretle kuş ve fâreler derhal öldüğü gibi, bir öküz de iki dakikadan az bir şuâlama ile öldürülebilir. Harplerde kullanılabileceklerinden, bunlara ölüm şuâları denir. Bu şuâlarla çalışan bir fizikçi, farkında olmayarak kendini ve bir mahalle halkını öldürebilir. Bir milyon voltluk yüksek gerilimli röntgen mermileri, düşmana ve şehirlere atılarak ölüm şuâları, yeni harplerde kullanılabilecektir. Halbuki beşeriyet, medeniyete yaklaşır ve insânî düşüncelere dönerse, bu şuâlar tarla fâreleri, yaban domuzları ve sıtma sinekleri gibi hayvanlara karşı kullanılacaktır.
Radyasyon, teşhis ve tedâvi gâyesiyle kullanılmak üzere tıp sahasına girmiştir (Bkz. Röntgen ve Radyoterapi). Radyasyonlar iki gruptur. 1) Elektromanyetik radyasyon (X ışınları), 2) Gamma ışınları (Radyoterapide kullanılır). Radyasyonun tıp sahasındaki bu faydalı etkilerinin yanı sıra zararlı etkileri de mevcuttur. Bu zararlı etkiler hemen görülebildiği gibi, gecikmeli olarak veya uzun süren bir birikim neticesi müzmin etki şeklinde de ortaya çıkabilir.
Hemen görülen zararlı etkiler: Beyinde, sindirim sisteminde ve kan oluşum sisteminde olmak üzere üç kategoride incelenir. Beyindeki hasar total vücud dozunun yüksek (3000 rad üzerinde) olmasından ileri gelir. Kusma, titreme vs. gibi belirtilerden sonra birkaç saat içinde öldürür.
Sindirim sistemi belirtileri 400 rad ve daha yukarı radyasyon dozuyla meydana gelir. İnatçı bulantı, kusma ve vücuttan ciddî su kaybına sebep olarak damar büzüşmeleri netîcesi ölüme götüren ishalle karakterizedir.
Kan sistemiyle ilgili zararlı etkiler 200-2000 rad arasındaki radyasyon dozuyla meydana gelir. İlk 6-12 saat içinde iştahsızlık, bulantı ve kusma görülür. Dalak lenf bezleri, kemik iliği atrofiye uğrar (küçülür). Kan hücrelerinin bütününde azalma olur.
Gecikmeli olarak çıkan zararlı etkiler: Radyasyon alımlarının tekrarlanması veya düşük doz alımların uzaması neticesinde kadınlarda âdet kanamasının olmaması, cinsel hormonlarının miktarında azalma, kansızlık, katarakt gibi belirtiler görülebilir. Daha ciddî olarak saç dökülmesi, deride ülserleşme, kabuklaşma ve kanserleşmeye de yol açabilir. Röntgen ışını, doğacak çocuğu da etkilemektedir. Film çekilmeden evvel kadının hâmile olup olmadığı tespit edilmelidir.
Tedâvi: Radyasyonun yaptığı zararların tedâvisinde esas, radyoaktif materyalden deriye bulaşan lekenin bol su ile yıkanması veya özel solüsyonlar sürerek temizlenmesidir. Radyasyonun yaptığı küçük yaraların içinden ve etrafından radyoaktif lekeler tamâmen temizleninceye kadar yıkama işine devam edilmelidir.
Eğer radyoaktif madde yutulmuşsa hemen kusturulmalı veya mîde yıkanmalıdır. Teneffüsle veya sindirim yoluyla büyük miktarda radyoaktif madde alındığı zaman hastaya derhal lugol sıvısı verilmelidir. (Tiroid bezinin tutmasını önlemek için) idrar atımı arttırılmalıdır.
Radyoaktif ışık alanlar için özel tedâvi yoktur. Tedâvi daha ziyâde meydana gelen zarara yöneliktir. Yatak istirahati, ağrı kesiciler, vitamin, bol gıdâ ve kusmayı önleyici ilâçlar vs. gibi destekleyici tedâvi yapılır.