Bağdât velîlerinden. İsmi Rüveym bin Ahmed bin Yezîd bin Rüveym, künyesi Ebû Muhammed'dir. Evliyânın büyüklerinden Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin arkadaşı idi. Doğum târihi bilinmemektedir. 915 (H.303) târihinde Bağdât'ta vefât etti.Kabr-i şerîfi Bağdât'tadır.
Rüveym hazretleri ilim ve edeb üzere yetişti. İdrîs bin Abdülkerîm el-Haddâd'dan kırâat ilmini öğrendi. Dînimizin emir ve yasaklarını iyi bilen bir zât olarak tanındı. Himmet ve firâset sâhibi olup çok riyâzetler çekti. Nefsini terbiye ile uğraştı.
Rüveym bin Ahmed hazretlerinin geceleri uyuduğunu gören olmamıştı. Sabahlara kadar ibâdet ederdi. Ömrünün büyük bir kısmında yatsı abdestiyle sabah namazını kılmıştır. Gündüzleri devamlı oruç tutardı.
Büyük âlim Ebû Abdullah bin Hafîf onun hakkında; "Büyüklerimizden beş kişiye uyunuz. Diğerleri hakkında da doğru söyleyiniz. Bu beş kişi şunlardır: Hâris binEsed el-Muhâsibî, Cüneyd-i Bağdâdî, Rüveym bin Ahmed, Ebû Abbâs bin Atâ, Amr binOsman el-Mekkî. Bunlar, zâhir ve bâtın ilimlerinin arasını birleştirmişlerdir." diye haber verdi.
Rüveym bin Ahmed hazretlerinin hikmetli, nasîhat dolu sözleri pekçoktur. Buyurdu ki: "Allahü teâlâ rızâsını tâatte, gazabını mâsiyette (O'na isyân etmede) saklamıştır."
"Allahü teâlâdan râzı olmak demek, O'ndan gelen bütün belâ ve elemlerden zevk almaktır."
"Allahü teâlâ, söz ve amel kuvvetini verdikten sonra, senden konuşma kuvvetini alsa, ameli bıraksa hiç üzülme! Çünkü bu senin için bir nîmettir. Zîrâ konuşmada âfet ve ziyan çok olur. Maksat, Allahü teâlânın istediği iş ve ibâdetleri yapmaktır. Eğer ameli alıp, sende konuşmayı bırakırsa, bağırarak ağla ki, senin için büyük bir musîbettir. Eğer ikisini birden alırsa; senin için derd, kötülük ve büyük bir yaradır."
"Amelde ihlâs, iki cihanda Allahü teâlâdan karşılık beklememektir."
"Sabır; şikâyeti terk etmek, belâlara zevk alarak rızâ göstermektir."
"Muhabbet sorulduğunda; bütün hâllerde Allahü teâlâya uymaktır." dedi ve şu şiiri okudu:
"Eğer bana öl dense,
Kabûl ederim zevkle.
Ölüme çağırana,
Derim hoş geldin, merhaba."
"Fütüvvet; din kardeşlerinden gördüğün eziyetlere sabır etmen ve onları affetmendir."
"İhlâs; ameline bakmamak, yâni hiçbir zaman amelini beğenmemektir."
"Bir kimse âlimler ile oturup, onların bildiği bir şeye muhâlefet etse, Allahü teâlâ o kimsenin kalbinden îmân nûrunu alır."
"Sırrını muhâfaza etmek, kalbini kötülüklerden korumak ve farzları edâ etmek, Allah'a yakın olanların vasıflarındandır."
"Üns; Allahü teâlâdan başka her şeyden uzaklaşıp, Allahü teâlâ ile olmaktır."
"Zühd; dünyâyı küçük görüp, onun sevgisini kalbden silmektir."
Rüveym bin Ahmed'in Muhammed bin Câfer bin Heyseme'den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Peygamber efendimiz Ebüdderdâ'yı hazret-i Ebû Bekr'in önünde yürürken gördü ve; "Güneşin, peygamberler hâriç ondan daha hayırlı bir kimse üzerine doğmadığı, Ebû Bekr'in önünden mi yürüyorsun?" buyurdu. Bundan sonra, Ebüdderdâ'yı hazret-i Ebû Bekr'in önünde yürürken kimse görmedi.
Rüveym bin Ahmed hazretleri, tasavvuf yoluna dâir birçok eserler yazmıştır. Galat-ül-Vacidîn adlı eseri meşhûrdur.
1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.296
2) Târih-i Bağdâd; c.8, s.430
3) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.101
4) Tabakât-üs-Sûfiyye; s.180
5) Risâle-i Kuşeyrî; s.116
6) Nefehât-ül-Üns; s.130
7) El-Bidâye ven-Nihâye; c.11, s.237
8) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.4, s.268