A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Sevab bağışlamak

Sual: Bir kimse yaptığı ibadetlerin sevabını başkasına bağışlayabilir mi?
CEVAP
İbadetler üç kısımdır:
1- Yalnız mal ile yapılan ibadetler. Zekat, sadaka ve kefaretler gibi. Ehl-i sünnet âlimleri ittifakla...

Sevâb

İyilik ve ibâdet yapana âhirette Allahü teâlâ tarafından verilecek mükâfât, iyi karşılık. Ecir. (Bkz. Ecr)
Benim şerîkim (ortağım) yoktur. Başkasını bana şerik eden, sevaplarını ondan istesin... (Hadîs-i kudsî-Mektûbât-ı Ma's...

Sev'eteyn

Kadın ve erkeğin galiz yâni kaba avret mahalli, ön ve arka uzuvları; iki abdest bozma uzvu. (Bkz. Avret)
Mübâşeret-i fâhişe yâni çıplak olarak sev'eteyni sürtünmek erkeğin de kadının da abdestini bozar. (Halebî)
Konuşmaya başlamamış olan k...

Settâr (Es-Settâr)

"Kulların günâhını örten" mânâsında Allahü teâlânın sıfatlarından.

Setr-i Avret

Mükellef olan yâni akıllı ve bâliğ (ergenlik, evlenme yaşına erişmiş) bir kimsenin namazda veya her zaman başkasına göstermesi haram olan yerlerini örtmek. (Bkz. Avret)
Setr-i avret namazda da, namaz dışında da farzdır. (Halebî)
Setr-i avret üç şeyle...

Şetm

Bir kimseye dil uzatmak, sövmek, kötülemek.
Eshâb-ı kirâma yâni Peygamber efendimizin mübârek arkadaşlarına şetm, Allahü teâlânın Peygamberine şetm olur. Eshâb-ı kirâma saygı göstermeyen, Allahü teâlânın Res...

Şetaret

Şenlik, neşeli olma, sevinç.

Sessiz dua ve zikir olur mu?

Sual: Duayı kalben yapmak uygun mudur?
CEVAP
Kendi işitecek kadar okumak lazımdır.

Sual:
Âyet-el kürsiyi, kısa sureleri veya (Lâ havle..., Lâ ilahe illallah) gibi zikirleri yolda veya otobüste giderken, dudakları kıpırdatmadan kalb ile...

Ses kısıklığı

Ses tellerimizin zorlanması ya da herhangi bir hastalık sonucu oluşan ses tellerindeki bozukluıklardır. Çeşitli hastalıklar sonucu oluşabilir.

Ses Kısıklığı

Sesin kalitesinin kaba ve sert, perdesinin ise normal bir insanınkinden düşük olması hâli. Ses kısıklığı başlı başına bir hastalık değildir. Boğaz hastalıklarına âit en önemli belirtilerden birisidir, çünkü müzmin ses kısıklığı hâli gırtlak veya başka yerdeki cidd...

Şer’i gece-gündüz ve seher vakti

Şer'i Gece = akşam vakti [güneşin batış vakti] ile imsak vakti arasıdır.

Şer'i Gündüz = imsak vakti ile akşam vakti arasıdır.

Gece Yarısı =
akşam vakti ile imsak vaktinin ortasıdır.

Gecenin...

Servisit

Dölyatağı boyunun (serviks) akut ya da kronik iltihabı.

Server-i Kâinât

Kâinâtın efendisi, en kıymetlisi Muhammed aleyhisselâm.
Server-i kâinât, habîb-i Rabbil'âlemîn (Alemlerin Rabbi olan Allahü teâlânın sevgilisi) aleyhisselâm buyurdu ki: "Dünyâ ile âhiret birbirinin zıddıdır,...

Server-i Âlem

Âlemin efendisi, en üstünü Muhammed aleyhisselâm.

Server

Baş, reis, seyyid, bir topluluğun ileri geleni.

Serum

Kan bekletilip, pıhtılaştırıldığı zaman, ortaya çıkan berrak sıvı. Kan vücut dışına alınıp bir cam kaba konulduktan bir süre sonra pıhtılaşır. Bu durum, kanın içinde erimiş halde bulunan ve fibrinojen denilen plazma proteininin erimeyen fibrin hâline dönüşmesindendir. Kan iç...

Sertaç

Başa konan taç.

Seroloji

Kanda antijenler ile antikorlar arasında olası tanı ve tedavi uygulamaları sonucunda ortaya çıkan bağışıklık reaksiyonlarını inceleyen disiplin.

Şermize

Küçük insan topluluğu.

Şermin

Utanan, sıkılan.

Şermende

Utangaç.

Sermâye

Ana para.
Ortaklardan bir kısmı sermâye vermek, bir kısmı da iş yapmak üzere kurulan şirketlere müdârebe şirket denir. Kâr, önceden sözleşilen oranda paylaşılır. Sermâye, iş yapanlarda emânettir. (Ali Haydar Efendi)
Ömrün en kıymetli...

Şerîk

1. Eş, ortak.
Benim şerîkim yoktur. Başkasını bana şerîk eden sevâblarını ondan istesin... (Hadîs-i kudsî-Mektûbât-ı Rabbânî)

Serigrafi

Kısa sürede değişen aralıklarla birbiri ardına röntgen filmlerinin çekilmesi.

Şerîf-i Câferî

Hazret-i Ali'nin, hazret-i Fâtıma'dan dünyâya gelen Zeyneb adlı kızınınAbdullah bin Câfer-i Tayyâr ile evlenmelerinden meydana gelen evlâdına verilen ad.

Şerîf

Şerefli. Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem kızı hazret-i Fâtımâ'nın oğullarından hazret-i Hasen'in neslinden (soyundan) gelenler.

Şerîat

Peygamberlere gelen ilâhî hükümler (emirler ve yasaklar), din. İslâmiyet.

Serhat

Sınır boyundaki asker.

Şerh-i Sadr

1. Peygamber efendimizin çocukluğunda ve peygamberliği sırasında (mîrâc gecesinde) mübârek göğsünün açılarak kalbinin çıkarılması ve yıkanıp ilim, hikmet ve mârifet ile doldurulduktan sonra yerine konması hâdisesi. (Bkz. Şakk-ı Sadr)

Şerh

Yarmak, açmak, açıklamak; bir kitâbın metnini kelime kelime açıklayıp îzâh etmek.
Münyet-ül-musallîdeki; "(Halâda ve her yerde) abdest bozarken kıbleye dönülmesi" ibâresi, Halebî kitâ...

Sereyân

Yayılma, dağılma, sirâyet etme.
Allahü teâlâ için söylenen kurb (yakın olmak), maiyyet (berâberlik), ittisâl (kavuşma), ihâta (çevirme) ve sereyân gibi sözlere inanmalı, nasıl olduklarını düşünmemeli ve araştırmamalıdır....

Şereh

İnsanın muhtâc olduğu şeylerin lüzûmundan fazlasını istemesi, şiddetli hırs, tamahkârlık, aç gözlülük.
Şereh sâhibi, helâl ve haram gözetmeksizin her istediğini elde etmeye çalışır. Başkalarının zarârına da olsa beğendiği...

Şeref Müslüman olmaktadır

* Hiç kimse elbise veya etiketinden dolayı makbul olamaz. İnsanın şerefi Müslüman olmasındadır. Müslümanın şerefi, ilim ve edep sahibi olmasındadır. İnsanlar, elbise ve etiketine göre karşılanır, ilim ve edebine göre uğurlanır.

*...

Şeref

Yükseklik, büyüklük, yüksek mertebe. İnsanlar arasında geçerli ve makbûl olma. Cenâb-ı Hakk'a itâat ve yüksek hizmeti ile çok ihsâna mazhâr olma, iftihâr.

İnsanların en akıllısı ölümü çok...

Şeref

Asil, yüksek, şanlı, şöhretli atalara sahip olmak.

Serdar

Asker başı, kumandan, komutan, reis.