A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Ma'bed

İbâdet edilen yer.
Yeryüzünde yapılan ilk ma'bed, Mekke şehrindeki Kâbe'dir. Buraya Mescid-i Harâm da denir. (Azrâkî)
Müslümanların mâbedine mescid ve câmi, Yahûdîlerin ma'bedlerine sinagog ve havra, hıristiyanların ma'...

Ma'bûd

Kendisine ibâdet olunan, tapınılan.
Yerde ve gökte, Allahü teâlâdan başka, ibâdet edilmeğe hakkı olan ve tapılmağa lâyık hiçbir şey ve hiçbir kimse yoktur. Hakîki ma'bûd ancak Allahü teâlâdır. (Mevlânâ Hâlid-i Bağd...

Ma'dûm

Yok olan, mevcût olmayan
Ma'dûmun bey'i yâni satışı bâtıldır, hiçbir bakımdan dîne uygun değildir. (Mecelle)

Ma'îşet

Yaşama, geçinme, yaşayış. Geçinmek, yaşamak için lüzumlu şeyler.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada (zirâat, ticâret ve çalışmak gibi) pekçok ma'îşet v...

Ma'iyyet

Berâberlik. Her an Allahü teâlâ ile berâber olma. Huzur, cem'iyyet, vilâyet-i Hâssa-i Muhammedî de denir.
Ma'iyyet yolu, cezbe (Allahü teâlânın çekmesi) yollarından biridir. Ma'iyyet yolundan Allahü teâlâya kavuşmak...

Ma'kûl İlimler

His organları ile duyularak, akıl ile incelenerek, tecrübe (deney, gözlem) ile ve hesâb edilerek elde edilen ilimler, fen bilgileri.

Ma'lûm

Bilinen şey.

Ma'nâ (Mânâ)

Lafızdan (sözden) anlaşılan, kastedilen şey.

Ma'nevî

Mânâya, rûha ve gönüle âit olan, inançla ilgili. Maddî olmayan.

Ma'nevî Bağ

1. Herhangi bir şekilde, iki şey arasında zihinde kurulan irtibat, ilgi. Buna mânevî râbıta da denir.

Ma'nevî Fâide

Rûha, kalbe ve gönüle âit fâide.

Ma'nevî Hastalık

Kalbe gelen yanlış îtikâd (inanç); insanın doğruyu, gerçeği görmesine mâni olan perde; îtikâdî bozukluk ve düşünce. Dünyâya ve haramlara düşkün olma; kibir ve riyâ gibi kalb hastalığı.

Ma'nevî Huzûr

Allahü teâlâyı anarak emirlerini yapıp, yasaklarından kaçınmak sûretiyle kalbde meydana gelen rahatlık.
Kalbler, Allahü teâlâyı zikr ederek, mânevî huzûra kavuşur. (İmâm-ı Gazâlî)

Ma'nevî Kuvvet

Müdrike (anlayıcı) kuvvetlerinin üçüncüsü olup, insanların havâssına, seçilmişlerine mahsûs anlayıcı kuvvet.

Ma'nevî Mîrâs

Âlem-i emrdeki (gözle görülmeyen âlemdeki) şeyler yâni îmân, mârifet (tanıma, bilme), rüşd (doğru yolda olmak) gibi nîmetler (güzellikler, iyilikler).

Ma'nevî Temizlik

İnsanın iç temizliği, kalb temizliği; kalbini her türlü bozuk inanış ve düşüncelerden fenâ huylardan arındırmak.

Ma'rifet (Mârifet)

Bilme, tanıma, gönülle bilme. Allahü teâlânın sıfatlarını ve isimlerini hakkıyla bilme, tanıma. Ma'rifetullah.
Mârifetin hakîkati, Allahü teâlâyı kalb ile sevmek, dil ile anmak, O'ndan başka her şeyden ümidini kesmektir. (Ahmed bin Hadreveyh...

Ma'rifetullah

Allahü teâlâyı tanıma, bilme. (Bkz. Ma'rifet)
İlimlerden öyleleri vardır ki, onları ancak ma'rifetullaha sâhip olanlar bilirler. Onlar bu ilimlerden haber verdikleri zaman, ma'rifetullaha sâhib olmayanlardan başkası onları inkâr etmez. (Hadîs-i şerîf-...

Ma'rûf (Mârûf)

Dînin ve aklın beğendiği şey.
Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruyor ki:
İçinizden, insanları hayra çağıracak, ma'rûfu emredecek, kötülükten alıkoyacak bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir...

Ma'rûf-ı Kerhî

Büyük velîlerden. Adı Ma'rûf bin Fîrûz, künyesi Ebû Mahfûz'dur. Doğum târihi bilinmemektedir. 815 (H.200) senesinde Bağdat'ta vefât etti. KabriBağdât'tadır. Kabri başında yapılan duâ makbul ve müstecabdır. Bağdât'ın Kerh...

Ma'siyyet (Mâsiyet)

İtâatsizlik, isyân. Günâh olan işler, Allahü teâlânın beğenmediği şeyler; Allahü teâlânın emrettiği şeyi yapmamak veya yasak ettiğini yapmak, haramlar. Allahü teâlânın yasak ettiği şeyler, günahlar.
Ma'siyet, insanı kü...

Ma'sûm

Suçsuz, günahsız. Günâh işlemekten korunmuş kimse. (Bkz. İsmet)
Peygamberler hakkında bilip inanmamız gereken sıfatlardan birisi de İsmet'tir. Yâni Peygamberler büyük ve küçük günâhlardan ma'sûmdurlar. Hiç günâh...

Mâ'ûn Sûresi

Kur'ân-ı kerîmin yüz yedinci sûresi.
Mâ'ûn sûresi Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Yedi âyet-i kerîmedir. Son âyet-i kerîmesinde Mâ'ûn kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede, İslâm dî...

Mâ-i Cârî

Akar su. Devamlı akmakta olan ve üzerinde herhangi bir pisliğin durması mümkün olmayan çay, dere, ırmak, nehir veya yer altından çıkarılan artezyen suları. Bir saman çöpünü götüren su, akar su sayılır.
Mâ-i cârî temizdir....

Mâ-i Meşkûk

Şüpheli su; ehlî merkebin ve ondan doğan katırın artığı olan su.
Mâ-i meşkûkun temizliğinde şüphe yoktur. Ancak, hadesin (abdestsizliğin ve cünüplüğün) giderilmesi husûsunda fıkıh âlimleri tarafından şüpheli su kabûl edilmiştir. (M...

Mâ-i Mukayyed

Çiçek, üzüm, kavun-karpuz suyu gibi cinsi ve sıfatı birlikte söylenen sular.
Mâ-i mukayyed ile namaz abdesti ve gusl abdesti alınmaz. (İbn-i Âbidîn)

Mâ-i Müsta'mel

Kullanılmış su. Abdest ve guslde (boy abdestinde) yâhut kurbet olarak kullanılan su. Temiz fakat temizleyici değildir.
Mâ-i müsta'mel ile necâset (pislik) temizlenir. Fakat abdest alınmaz ve gusl edilmez. İçmek ve hamur yapmak mekrûhtur. (İbn-i Âbidîn)

Mâ-i Mutlak

Yaratıldıkları hâl üzere olan yâni ismi yanında başka kelime söylenmeyen, yalnız su denilen sular.
Yağmur, dere, nehir, kaynak, kuyu, deniz ve kar suları, mâ-i mutlaktır. Mâ-i mutlak, namaz abdesti ve gusül (boy) abdesti almak için kullanılır. Mâ-i...

Maâz-Allah

"Allahü teâlâya sığınırım" mânâsına, tehlikeli, zararlı ve istenmeyen durumlardan korunmak için söylenen bir söz.
Âyet-i kerîmede meâlen buyruldu ki:
Yûsuf (aleyhisselâm); "Maâz-Allah, biz malımızı...

Maç tahmini mekruh mudur?

Sual: TV’de bazı sporcular maç tahmini yapıyorlar. Bazı kimseler bunların tahminine göre kumar oynuyorlar. Bunların tahmini kumara sebep oluyor. (Harama sebep olan haram işlemiş olur) kaidesine göre bu tahminler haram olmaz mı? Bir tarihçi, mekruh olur demiş. Do...

Macid

Şan ve şerefi büyük, yüce.

Mâcid el-Kürdî

Irak'ta yetişen büyük velîlerden. Künyesi Ebû Muhammed'dir. Bağdat civârında yaşadı. Doğum târihi bilinmemektedir. Evliyânın baş tâcı olan Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri bu zâtı överdi. Mâcid el-Kürd...

Macide

Şan ve şerefi büyük, yüce.

Mâcin

Sapık îtikâdını başkasına bulaştırmak çabasında olan.

Madde

Ağırlığı olan ve boşlukta yer kaplıyan varlık.

Maddeli hadis-i şerifler