Başlık | Yazı |
---|---|
Şebnem |
Gece nemi, çiğ, nem, rutubet. |
Sebîl |
Yol; su dağıtılan yer ve dağıtılan şeyler. |
Sebeplere yapışmak dinimizin emridir |
Vehhabiler diyor ki: |
Sebeplere yapışan kâfir mi olur? | |
Sebeplere güvenmek gerekir mi? |
Sual: Tam İlmihal’de, (Bir kimse, hareketlerde, işlerde, Allahü teâlâdan başkasının tesir ettiğini düşünse, bu kimsenin tevhîdi, noksan olur. Eğer, hiçbir sebep lazım değildir dese, İslamiyet’ten ayrılmış olur. Eğer sebepleri araya koymak... |
Sebepler yaratıcı değildir |
Sual: Sebeplere inanmak nasıl olmalı? |
Şebeke-i Seâdet |
Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek kabrinin bulunduğu Hücre-i seâdet denilen yerin dış duvarı etrâfında yerden Mescid-i Nebî'nin tavanına kadar yükselen demir parmaklık. Şebeke-i seâdetin kıble tarafına muvâcehe-i seâ... |
Sebeiyye |
Hazret-i Ali'ye tanrı diyen bozuk fırka. Bunlara Hurûfîler de denir. |
Sebeciler Yahudilere benziyor |
Sual: Sebecilerin Yahudilere benzediği hususlar varmış. Bunlar
nelerdir? |
Sebeb-i Vürûd |
Hadîs-i şerîflerin buyurulma, söylenme sebebi. |
Sebeb-i Nüzûl |
Kur'ân-ı kerîmin nüzûl (inme) sebebi. (Bkz. Esbâb-ı Nüzûl) |
Sebeb |
Vâsıta. Bir işte te'siri olmayan fakat o işin yapılmasını, vücûdunu, var olmasını îcâb ettiren şey. |
Sebe Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin otuz dördüncü sûresi. |
Sebbiyye |
Hazret-i Ali'yi seviyoruz deyip Eshâb-ı kirâmın çoğunu kötüleyen bozuk fırka. |
Seb'iyye |
Bozuk fırkalardan biri olan İsmâiliyye fırkasının diğer bir adı. Bu fırka, şerîat (din) sâhibi peygamberlerin sâdece yedi tâne ve yedincisinin Mehdî olduğunu, ayrıca her asırda yedi imâmın bulunduğunu iddiâ ettikleri için bu isimle anılmışlardır. |
Seb Etmek |
Kötülemek, dil uzatmak. |
Seâdet-i Ebediyye |
Sonsuz, ebedî mutluluk, bahtiyârlık. |
Seadet-i Ebediye |
Ey kalbi İslam ile yanan, sevdiğim, gençler |
Seâdet |
Mutluluk, bahtiyarlık. Dünyâda ve âhirette mutluluk. |
Şeâ'irullah |
Görülünce, Allahü teâlâyı hatırlatan şeyler. |
Se'îr |
Cehennem'i meydana getiren tabakaların ikincisi. Burada Tevrât'ı değiştirenler yanacaktır. |
Schultz-Charlton Testi |
Kızılın tanısına kesinlik kazandıran test. |
Schilling Testi |
Sindirim kanalında B12 vitaminin emilim durumunu saptamaya yarayan test. |
Sa’d Bin Ubâde |
Ensârın sancaktarlarından. |
Sa’d Bin Ebî Vakkâs |
Resûlullahın okçusu. |
Şaziment |
Özellikleri kimseye benzemeyen. |
Şâziliyye |
Evliyânın büyüklerinden Ebü'l-Hasen Şâzilî hazretlerinin tasavvuftaki yolu. |
Sayha |
Şiddetli ses; korkunç gürültü. |
Saygı ifadeleri |
Sual: Aşağıdaki ifadelerin anlamları nedir? Kimler için kullanılır? |
Sayd |
Av hayvanı yâni eti yenen hayvanların etleri için, eti yenmeyenlerin ise (domuz hâriç) deri ve diş gibi yerlerinden faydalanmak veya zararlarından emin olmak için avlanan hayvan. |
Şavt |
Hac esnâsında sa'y denen vazîfeyi yaparken, Safâ'dan Merve'ye ve Merve'den Safâ'ya her bir geliş ve tavaf yaparken Kâbe'nin Hacer-ül esved köşesinden başlayan ve başlanılan yere gelince sona eren her bir dönüş. Şavt sona erip Hacer-ül esved taşına... |
Savmea |
Hıristiyanların ibâdet yeri. Kilise, bîa. (Bkz. Kilise) |
Savm |
Oruç. Fecrin (tan yerinin) ağarmasının evvelki vaktinden (imsaktan) akşam namazı vakti girinceye kadar, yemeği, içmeği ve cimâ'ı terk etmek. (Bkz. Oruç) |
Satirizm |
Erkeklerde aşırı cinsel istek sonucunda önüne geçilmez bir biçimde cinsel ilişkiye girme eğiliminin belirdiği patolojik durum. |
Satılmayan ve miras kalmayan şey |
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: |
Satıa |
Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak. |