Başlık | Yazı |
---|---|
Salâbet-i Dîniyye |
Din sağlamlığı, din gayreti, din kuvveti. |
Salâ |
Minârelerde Cumâ ve cenâze namazı için okunan salât u selâm. |
Sakkaroz |
Şekerkamışı ya da şeker pancarından elde edilen sıradan şeker. |
Şakk-ı Sadr |
Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselâmın mübârek göğsünün yarılması hâdisesi. |
Şakk-ı Kamer |
Ayın yarılması, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselâmın ayı ikiye ayırması mûcizesi. |
Şâkir |
Şükredici. |
Sakın insanların içine girme |
Harun Reşid, Behlül Dânâ’nın kulübesine gelir ve ona insanlardan niye
kaçtığını, saraya niçin gelmediğini sorar. Behlül susar. Harun Reşid saraya
gelmesi için çok ısrar edince, (Danışmam lazım) der. |
Sakın bu işten ayrılma |
Mübarek bir zat, önceleri faizcilik yapıyordu. Borcunu ödeyemeyenlerin neyini bulursa alırdı. Bir gün alacağını almak için bir eve gitti. Evde sadece kadın vardı. Kadın, verecek paramız yok deyince, ben anlamam ne varsa götüreceğim, dedi. O sırada evde sadece,... |
Sakîm Akıl |
Hasta, ileriyi göremeyen akıl. (Bkz. Akıl) |
Şakîk |
Ferâiz ilminde yâni mîrâs hukûkunda ana-baba bir erkek kardeşler (Benül-a'yân). Ana-baba bir kız kardeşe şakîka denir. Şakikler ve Benü'l-allât yâni yalnız baba bir kardeşler; oğul, oğul oğlu, baba ve dededen biri bulunduğu zaman vâris olamazlar y... |
Şakî |
Cehennemlik. Bedbaht; şirk (Allahü teâlâya eş, ortak koşması) veya isyân etmesi sebebiyle kâfir veya fâsık olan kişi. Zıddı saîd'dir. Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: |
Sakatların suçu yok |
Sual: Ana babanın hatası, sarhoşluğu veya hastalığı sebebiyle, kör,
topal, sağır, dilsiz, geri zekâlı veya sakat olarak doğan bebeğin günahı nedir?
|
Sakat doğan çocuklar |
Sual: Ana-babasının hatası, sarhoşluğu veya hastalığı sebebiyle, kör, topal, sağır, dilsiz, geri zekalı, sakat veya gayrı meşru olarak doğan bebeğin günahı nedir? Ana-babası kâfir olan ve kâfir bir ülkedeki bir çocuğun İ... |
Sakalân (Sakaleyn) |
1. İnsanlar ve cinler. |
Sakal-ı şerifin kıymeti |
Sual: Peygamber efendimizin sakal-ı şerifi, hırkası veya başka bir
eşyası ile bereketlenmeye putçuluk diyenler var. Onu methetmeye, Onu vesile
ederek yardım istemeye şirk diyenler var. |
Sakal-ı Şerîf |
Peygamber efendimizin mübârek sakal-ı şerîfi. (Bkz. Lihye-i Şerîf) |
Sakal Kökü İltihabı |
Sakal ve bıyık bölgesindeki kıl köklerinin iltihabı. Hastalığın âmili mantarlar veya mikroplardır (umumiyetle stafilokoklar). |
Şaka etmek |
Sual: Bazı arkadaşlar yerli yersiz şaka yapıyorlar. Bazen korkuyor,
bazen üzülüyorum. Böyle şaka yapmak uygun mu, şakada bir ölçü yok mu? |
Sâime |
Senenin yarısından fazla, meralarda, kırlarda sırf sütleri alınmak veya üreme ve beslenmeleri için otlatılan (koyun, keçi, sığır, manda, at ve deve cinsinden olan), ehlî hayvanlar. |
Sâil |
İsteyen, yoksul, dilenci. |
SaidArvas | |
Said bin Zeyd |
Cennetle müjdelenenlerden. |
Saîd Bin Âmir |
Hazret-i Ömer'e benzeyen vâli. |
Saîd |
Mutlu. |
Sâî |
Emvâl-i zâhirenin zekâtını toplayan me'mûr; sâime (senenin ekserisini çayırda otlayan) hayvanların ve toprak mahsûllerinin zekâtlarını toplamakla vazîfeli kimse, zekât me'muru. |
Sahv |
Uyanıklık, aklı başında, şuuru yerinde olma hâli, sekr hâlinin zıddı. Tasavvufta kendini kaybetme hâlinden kurtulup, ayılma hâli. Fenâdan sonraki bekâ hâli. |
Sahûr |
Güneşin batmasından imsak vaktine kadar olan zamânın son altıda biri, seher vakti; oruç tutmak için yemeğe kalkılan vakit. |
Şahsüvar |
Usta binici, çok iyi ata binen. |
Şahmelek |
Güzeller güzeli. |
Sâhir |
Büyü ve sihir yapan. (Bkz. Büyü) |
Şahinalp |
Şahin gibi yiğit. |
Şahika |
Dağ tepesi, dağ doruğu. |
Şâhik-ul-Cebel |
Dağda, çölde veya baskı ve zulüm rejimleri altında yaşayıp da peygamberleri ve onların getirdikleri dinleri işitmemiş kimseler. |
Sahîhayn |
Kur'ân-ı kerîmden sonra, doğru oldukları, bütün İslâm âlimleri tarafından tasdîk edilmiş olan altı hadîs kitâbından Sahîh-i Buhârî ile Sahîh-i Müslim'in ikisine birden verilen isim. |
Sahîh-i Buhârî |
Kur'ân-ı kerîmden sonra, doğru oldukları, bütün İslâm âlimleri tarafından tasdîk edilmiş olan meşhur altı hadîs kitâbından birincisi. |
Sahîh Temizlik |
Ergenlik çağına erişmiş bir kızda veya kadında, âdet zamânından sonra başlayan ve içinde hiç kan görülmeyen, öncesi ve sonrası hayız günleri olan on beş veya daha fazla sayıdaki temiz gün. |