Başlık | Yazı |
---|---|
Çelebi Hüsâmeddîn |
Konya'da yetişen evliyânın büyüklerinden. Mevlânâ Celâleddîn Muhammed Rûmî hazretlerinin en önde gelen talebesi olup, onun halîfesi, vekîlidir. İsmi, Hasan bin Muhammed olup, nesebi, Tâc-ül-Ârifîn Ebü'l-Vef... |
Çelebi Halîfe |
Osmanlılar devrinde on beşinci yüzyılda Anadolu'da yetişmiş olan âlim ve velîlerden. İsmi, Muhammed olup, babasının ismi Mahmûd'dur. Büyük âlim ve evliyâ Cemâleddîn Aksarâyî hazretlerinin torunlarındandır. Cemâl Halvetî veya... |
Çelebi Ferruh |
On altıncı asır mevlevî büyüğü ve velîlerden. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerinin soyundandır. Neseben hazret-i Ebû Bekr'e dayanır. Doğum târihi belli değildir. 1592 (H. 1000) yılında vefât etti. |
Çelebi Cemâleddîn |
Anadolu velîlerinden. Doğum ve vefât târihi belli değildir. Anadolu'nun neresinde yaşadığı da kesin olarak bilinmemektedir. Babasının ismi Emir Ali Küçük'tür. Hayâtı hakkında fazla bilgi bulunmayan Çelebi Cemâleddîn, Sultan Yıldırım Bâyez... |
Çelebi Bustan |
Konya'da yetişen velîlerden. 1647 (H.1057)'de doğdu. Mevlevî şeyhlerinden Abdülhalîm Efendinin oğludur. Babasının yanında yetişti. Çocukluğundan îtibâren dergâha âit vakıf işlerini görmeye başladı. Aynı zamanda babasının sohbetlerine de devâm... |
Çelebi Ârif Küçük |
Anadolu'da yetişen Mevleviyye tarîkatının büyüklerinden. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla bir bilgi yoktur. Doğum târihi ve yeri belli değildir. Yedi yaşında babasını kaybetti. Şeyh Küçük Muhammed Efendinin sohbetlerinde yetişip kemâle geldi. İlim ö... |
Çelebi Abdülcelîl |
Mevleviyye tarîkatının Mısır'da yetişen büyüklerinden. Doğum târihi ve yeri belli değildir. On yedinci yüzyılda yaşamıştır. Babası Mevlevî şeyhlerinden Çelebi Alâüddîn Efendidir. Küçük yaştan îtibâren babasından zâhir... |
Çelebi |
Efendi, görgülü ve ince insan. |
Celâlzâde Sâlih Çelebi |
Osmanlı Devleti zamânında Anadolu'da yetişen Hanefî mezhebi fıkıh âlimi ve devlet adamı. İsmi Molla Sâlih bin Celâl er-Rûmî olup, meşhûr kâdılardan Tosyalı Celâl'in oğludur. 1493 (H.899) senesinde Volçitrin'de doğdu. Doğduğu zaman, babası Vol... |
Celâlzâde Mustafa Çelebi |
On altıncı asır Osmanlı âlimi ve büyük devlet adamı. 1491 (H. 895) senesinde Tosya'da doğdu. 1567 (H.975) yılında İstanbul'da vefât etti. |
Celâleddîn-i Rûmî |
Tanınmış büyük evliyâdan. Asıl adı Muhammed, lakabı Celâleddîn, ünvânı Mevlânâ'dır. Hüdâvendigâr, Sultân-ül-Âşıkîn, Sultân-ül-Mahbûbîn, Molla-yı Rûm ve Molla Hünkâr gibi lakapları... |
Celâleddîn-i Hindî (Kutb-i Rabbânî, Kebîr-ül-Evliyâ) |
Hindistan'ın büyük velîlerinden. İsmi, Muhammed olup babasınınki Mahmûd'dur. Aslen Kâzrûn şehrinden olduğu için, Kâzrûnî, Hindistan'da Pâni-püt şehrinde yerleştiği için Pâni-pütî, hazret-i Osmân soyundan olduğu için Osm... |
Celâleddîn-i Hindî |
Hindistan'ın büyük velîlerinden. İsmi, Muhammed olup babasınınki Mahmûd'dur. Aslen Kâzrûn şehrinden olduğu için, Kâzrûnî, Hindistan'da Pâni-püt şehrinde yerleştiği için Pâni-pütî, hazret-i Osmân soyundan olduğu... |
Celâleddîn-i Devânî |
İslâm âlimlerinin ve velîlerin büyüklerinden. İsmi Muhammed bin Es'ad es-Sıddîkî ed-Devânî, lakabı Celâleddîn'dir. Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk'ın neslinden olduğu için kendisine Sıddîkî denildi. 1429 (H. 833)... |
Celâleddîn Tebrîzî |
Hindistan evliyâsının büyüklerinden. Tebriz taraflarında doğduğu için Tebrîzî nisbet edildi. Doğum târihi belli değildir. Celâleddîn lakabı verildi. 1345 (H.746) yılında Bengal bölgesinde vefât etti. İlim tahsîline hocası Ebû Sa... |
Celâleddîn Ebû Yezîd Pürânî |
Meşhûr velîlerden. Doğum târihi bilinmemektedir. 1457 (H.862) senesinde vefât etti. Kabri Püran'dadır. Önce din ilimlerini öğrenip, bu hususta yetişti. Öğrendiği din bilgilerine ve Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesine son derece bağlı idi. Dînin... |
Celâl Tehâniserî |
Hindistan'da yetişen velîlerden. Doğum târihi belli değildir. Aslen Belhlidir. Babasının ismi Kâdı Mahmûd'dur. Anne ve baba tarafından hazret-i Ömer'e dayanır. 1581 (H.989) senesinde vefât etti. Vefât ettiğinde doksan beş yaşını geçmişti. Kabri, doğum yeri olan... |
Celâl Ali Dede |
Anadolu velîlerinden. Atina'ya yerleşmiş olan müslüman bir âilenin çocuğu olarak doğdu. Doğum târihi belli değildir. İlk tahsîline Atina'da başladı. İlim tahsîl ederken, öğrendikleri ile amel ediyordu. Bir ara âilesi ve akrabâları onu evlendirmek istediler.... |
Celâl |
Allahü teâlânın kahr ve gazab sıfatlarından. Azamet, büyüklük, ululuk, hiçbir şeye muhtâç olmamak. |
Celâl |
Azâmet, şeref, kemâl ve ikrâm sâhibi. |
Celâbib |
Uzun ve geniş örtü, manto. Cilbâb'ın çoğuludur. (Bkz. Cilbâb) |
Çekiliş kuponu almak |
Sual: Bazı mağazalar promosyon olsun diye, belli bir miktar alışverişi
geçen müşterilerine çekiliş kuponu veriyorlar. Bu kuponu almakta ve çekilişe
katılmakta mahzur var mıdır? |
Cehrî |
Açıktan, alenî olarak, yüksek sesle söylemek, okumak. |
Cehmiyye |
Cebriyye fırkasının bir kolu olup, Hicrî ikinci asırda Cehm bin Saffân tarafından kurulan bozuk fırka. |
Cehl-i Mürekkeb |
Câhil olduğu hâlde, câhilliğini bilmeyip, kendini âlim zannetmek. |
Cehl (Cehil) |
İlimsizlik, bilgisizlik, dînî bilgilerden haberi olmamak. (Bkz. Cehâlet) |
Cehennemle korkutmak |
Sual: Kâfirleri Cehennemle korkutmanın faydası olmayacağı Kur’anda
bildirilirken, hocaların Cehennemin sonsuz azabından bahsetmesinin sebebi nedir? |
Cehennemin en pis kokan yeri |
* Kendini olduğundan fazla gösteren kimse, kendi durumunu inkâr etmiş olur. |
Cehennemde ateş yok mu? |
Sual: Sitenizde, (Cennette nimet, Cehennemde azap ve ateş yok, herkes nimeti ve ateşi kendisi götürür) deniyor. İmam-ı Rabbani’den naklen, (Cennetteki her şey, dünyadaki ibadetlerin, iyiliklerin meyveleridir) denilerek, (Cennette ağaç yoktur. Tesbih, tahmid, temcid ve tehlil... |
Cehennem |
Kâfirlerin devamlı, günahkâr müslümanların ise, günahları kadar âhirette azab görecekleri yer. |
Cehd |
Gayret, olanca gücü ve kuvveti sarf etmek. |
Cehâlet |
Bilmeme, bilgisizlik. Din bilgilerini bilmeme. Câhillik. |
Ceffel kalem konuşanlar |
Sual: Ehl-i sünnet olarak bildiğimiz bir hoca, “Eski zamanlarda sigaranın zararı o günkü teknoloji ile tamamen anlaşılmadığı için, âlimler sigaraya ittifakla mubah demişlerdir. Ancak fıkıhta, (Zararı kesin olan şey haramdır) kaidesi vard... |
Cefâ |
İncitmek, eziyet etmek, kötülük. |
Cedel |
Münâkaşa, mücâdele, tartışma, kavga. Mantıkda, meşhur veya doğruluğu herkesçe kabûl edilen kadiyye (önerme)lerden meydana gelen kıyas'a verilen ad. |
Cebriyye |
Hicrî birinci asrın sonlarında ve ikinci asrın başlarında Cehm bin Safvân tarafından ortaya çıkarılan bozuk yol. Buna mürcie fırkası da denir. |