A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Fermentasyon

Mayalanma.

Ferment

Bazı organların salgılarında bulunup kimyasal değişikliklere etki eden maddeler.

Ferîdüddîn-i Attâr

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin İbrâhim el-Attâr en-Nişâbûrî el-Hemedânî, lakabı Ferîdüddîn'dir. Ferîdüddîn-i Attâr diye meşhur oldu. 1119 (H.513) senesinde Nişâbûr'da doğdu. Babası att...

Ferîdüddîn Genc-i Şeker

Hindistan'da yetişen Çeştiyye evliyâsının büyüklerinden. Adı Ferîdüddîn Mes'ûd'dur. Ferrûh Şâh Kâbilî neslinden, Celâleddîn Süleymân'ın oğludur. Baba ve annesi şerefli, asîl âilelerden olup, nesebi hazreti...

Fereli Şeyh Sinân Efendi

On beşinci asır Osmanlı velîlerinden. Fere'de doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1485 (H.890) senesinde vefât etti. Kabri Fere'dedir. Sevenleri ziyâret etmekte ve feyz almaktadırlar.

Ferec Meczûb

Mısır'da yetişen velîlerden. İsmi Ferec olup Allah aşkıyla kendinden geçmiş olması sebebiyle Ferec Meczûb adıyla meşhur oldu. Doğum târihi bilinmemektedir. On altıncı asırda yaşadı. Mısır'da vefât etti ve Şeyh Behâeddîn dergâhına defnedildi.

Ferec bin Abdullah

Yemen velîlerinden. İsmi Ferec bin Abdullah, künyesi Ebü's-Sürûr en-Nûbî'dir. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. Mîlâdî on dördüncü yüzyıl başlarında Yemen'in Cünd şehrinde vefât etti. Kabri başında yapılan du...

Ferdiyyet

Tasavvufta yüksek bir mertebe.
Mevlânâ Ârif Kerânî hazretleri, ferdiyyet nisbetinin kemâllerini, olgunluklarını Muhammed Pârisâ hazretlerine son günlerinde ihsân eylemiştir. Mevlânâ Ârif de bu ferdiyyet nisbetini...

Ferâiz

1. Bir kimse vefât edince, bıraktığı malın kimlere verileceğini ve nasıl dağıtılacağını öğreten ilim, mîrâs hukûku.
Ferâiz ilmini öğrenmeye çalışınız. Bu ilmi gençlere öğretiniz. Ferâiz ilmi din bilgisinin yarısı demektir. Ümmetimin en önce...

Fennin ilerlemesi ve dinimiz

Sual: İslamiyet’in fen bilgilerine bakış açısı nasıldır? Fen ilerledikçe dinin zayıflayacağı doğru mudur?
CEVAP
Kesinlikle yanlıştır. İslami ilimler, (Akli ilimler) ve (Nakli ilimler) olmak üzere ikiye ayrılır:
...

Fenâ-i Nefs

İnsanın kendine ve başkalarına bağlılığının kalmaması. Benliği unutup, bırakması. Yâni Allahü teâlâdan başka hiç bir şeyi bilmemesi ve sevmemesi.
Fenâ-i nefs mertebesinde, mahlukların düşüncesi de dimağdan gider, kaybolur. (Ahmed Râûf)
Fenâ-i...

Fenâ-i Kalb

Mahlûkların (yaratılmışların) varlığını, sevgisini kalbden çıkarmak. Kalbin Allahü teâlâdan başka hiç bir şeyi bilmemesi ve sevmemesi, unutması.
Fenâ-i kalb hâsıl olunca, kalbde hatara (mahlûkların düşüncesi) kalmaz. Fakat dimağdan...

Fenâ-i İrâde

İrâde ve isteklerin yok olması.

Fenâ-i Etemm

Tam fenâ. Evliyâlık makamlarının sonu, velînin ben diyecek yer bulamamasıdır.

Fenâ fiş-Şeyh

Tasavvuf ilminde talebenin velî olan hocasının arzû ve isteklerine tâbi olması, irâdesini isteğini onun eline bırakması. Ölü yıkayıcının elindeki meyyit (ölü) gibi olması. Ona hiç bir işinde muhâlefet etmemesi.

Fenâ Fillah

Kalbin yalnız Allahü teâlâyı sevmesi, O'nun beğendiği şeylerde fâni olmak yâni O'nun sevdiklerini sevmek O'nun sevdiklerini kendi için sevgili bilmek.

Fenâ

Tasavvuf ilminde bir terim. Kendini yok görmek. Mâsivâyı, Allahü teâlâdan başka her şeyi unutmak, mahlûkların (yaratılmışların) sevgi ve düşüncesini gönülden çıkarmak. Allahü teâlâyı çok zikir (anma) netîcesinde meydana gelen...

Fen Yobazı

Fen bilgisinde mütehassıs (uzman) olmadığı hâlde, kendisini fen adamı ve müslüman olarak gösterip müslümanların dînini, îmânını bozmağa, İslâmiyet'i içerden yıkmağa çalışan kimse.

Fen ve gelişmeler

Sual: Bazıları İslamiyet’in fen ve gelişmelere mani olduğunu iddia ediyorlar. Fennin dindeki yeri nedir?
CEVAP
Fen bilgilerine, sanata ve en modern harp silahlarını yapmaya uğraşmak, farz-ı kifayedir. Düşmanlardan daha çok çalışmamı...

Femur

Uyluk kemiği.

Felsefe nedir

Sual: Felsefe nedir?
CEVAP

Felsefe nedir
Felsefe

Madde, hayat, yaratılış, kâinât, ruh, ölüm, ölüm sonrası gibi konularda insan gücünün akla dayanarak ortaya koyduğu düşünce ve görüşlerin tamâmı. Beğendiği düşüncelerini hakîkat olarak anlatmak, yaldızlı, heyecan verici laflarla...

Fels

Altın ve gümüşten başka mâdenlerden basılmış para. Çoğulu fülûstur.
Satılan veya satın alınan malın, bir felsin îtibârî kıymetinden aşağı olmaması lâzımdır. Bir felsten aşağı alış-veriş câiz değildir. (İbn-i Nüceym)

Felek

Yörünge.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Bunlardan her biri belli bir felekte yüzmeye (akıp gitmeye) devâm ederler. (Yâsîn sûresi: 40)

Felek

Felek, gök demektir. Çoğulu eflaktır. Dünyaya da felek denir. Şarkı ve türkülerde geçen Kahpe felek deyimi, dünya değil de, ilah kastediliyorsa küfür olur. Bazı sözlüklerde felek, doğa üstü güç olarak tarif edilmektedir. Bu da çok yanlıştır.

Felek hakkında...

Felç (Paralizi)

Sinirlerde veya kaslarda ortaya çıkan bir bozukluk dolayısıyla vücudun o parçasının hareket kâbiliyetinin bozulması veya azalması. Halk arasında “inme, nüzûl” gibi adlarla da anılan felç kelimesi hâdiseyi anlatmak için yetersiz kalmaktadır....

Felak Sûresi

Kur'ân-ı kerîmin yüz on üçüncü sûresi.

Felâh

Kurtuluş, selâmet, mutluluk, hayır ve nîmetlerde, râhatta dâim olmak.
Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:
Sizden öyle bir cemâat (topluluk) bulunmalıdır ki, (onlar herkesi) hayra çağırsınlar, iyiliği...

Fehm

Anlayış; iyiyi kötüden ayıran anlama kuvveti.
Ahmak insan kendisini aldanmaktan koruyamaz. Akıl ve fehm, insanın yaratılışında olacak. Yaratılışında akıl ve fehimden mahrûm olanlar, bunları sonradan te'min edemezler. (İmâm-ı Gazâlî)

Fehim-i Arvâsî

Doğu Anadolu'da yetişen büyük velîlerden. Silsile-i aliyye adı verilen büyük evliyânın otuz üçüncüsüdür. Osmanlı Devletinin son devirlerinde yaşamıştır. Seyyiddir. "Hazret-i Şeyh" ve "Allâme" lakapları vardır. "Arv...

Fedâil

Farz ve vâcib olmayan nâfile ibâdetler.
Yâ Ali! İnsanlar fedâil ile meşgûl oldukları zaman, sen farzları tamamlamaya çalış. (Hadîs-i şerîf-Miftâh-un-Necât)
İbâdetler, ferâiz (farzlar) ve fedâil olmak üzere...

Fecr-i Sâdık (Gerçek fecr)

Fecr-i kâzibi tâkibeden tam karanlıktan sonraki beyazlık. Sabah namazının ve orucun başlama vakti.
Sabah namazı, dört mezhebde de fecr-i sâdıkın şarktaki ufk-i mer'îden (görünen ufuktan) aydınlanmaya yüz tutması ile başlar. (Kedüsî)
Orucun farzı ü...

Fecr-i Kâzib (Aldatıcı fecr)

Fecr-i sâdıktan iki derece kadar önce doğuda görülen ve sonra kaybolan geçici beyazlık. İmsak vakti.

Fecr Sûresi

Kur'ân-ı kerîmin seksen dokuzuncu sûresi.
Fecr sûresi, Mekke'de nâzil oldu (indi). Otuz âyet-i kerîmedir. İlk âyet-i kerîmede geçen Fecr kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede eski kavimlere âit kıssalar ve insanoğlunun kötülü...

Fecr

Sabaha karşı, güneş doğmadan önce, ufkun gün doğusu tarafında görünen aydınlık, tan yerinin ağarması.
Resûlullah efendimiz mîlâdın 571. senesi Nisan ayının 20. Pazartesi sabâhı fecr ağarırken, Mekke şehrinde dünyâyı teşrîf etti. (Mevlânâ H...