Başlık |
Yazı |
|---|---|
| Hatip |
Hitabeden, güzel söz söyleyen. |
| Hâtime |
Bir şeyin son durumu. (Bkz. Hüsnü Hâtime ve Sû'i Hâtime) |
| Hatim-i Tai’den daha cömert fakir |
Cömertliği dillere destan olan Hatim-i Tai’ye derler ki: |
| Hâtim-i Esam |
Evliyânın büyüklerinden. Adı Hâtim bin Anvân bin Yûsuf el-Esam, künyesi Ebû Abdurrahmân'dır. Belh'te doğmuştur. Doğum târihi belli değildir. Hâtim-i Esam, Şakîk-i Belhî'nin talebesi, Ahmed-i Hadraveyh'in hocasıdır.... |
| Hatim Duası |
Sual: Kur’an-ı kerimi hatmettim. Evde okumam için örnek bir hatim
duası bildirir misiniz? |
| Hatim bir kişinin okumasıdır |
Sual: (Okunan Kur’an lamba gibidir. Bir lamba için birisi gazyağı, diğeri fitil, bir başkası kibrit getirse lamba yandığında, herkes tam bir lambaya sahip olur ve lambadan istifade eder. Bunun gibi, değişik cüzleri okuyup Kur’anı hatmeden kimseler de böyle... |
| Hatîm |
Kâbe'nin şimâl (kuzey) duvarı hizâsında yarım dâire şeklindeki duvarcık ile Kâbe-i muazzama arasında kalan yer. |
| Hatice |
Erken doğan kız çocuğu. |
| Hatîb Bin Ebî Beltea |
Peygamber efendimizin elçilerinden. |
| Hatîb |
Câmide müslümanlara dînî nasîhat eden ve hutbe okuyan. |
| Hateneyn |
İki dâmât; Resûlullah efendimizin iki mübârek dâmâdı olan hazret-i Osman ile hazret-i Ali. |
| Hâtem-ül-Enbiyâ |
Peygamberlerin sonuncusu Muhammed aleyhisselâm. |
| Hâtem |
Mühür, üstü mühürlü yüzük, en son. |
| Hatalı ictihad olmaz |
Sual: Ben hiçbir mezhebe bağlı değilim diyen birisi, “Mezhep imamları ilah değildir, peygamber gibi masum da değildir. ictihadlarının doğrularını alır, hatalarını atarız. Yahut delilleri daha kuvvetli olanı seçeriz” diyor. Böyle... |
| Haşyet |
Hürmetle karışık korku. |
| Hastaya kan vermek |
Sual: Kan dahil, insanın hiçbir parçası verilmez deniyor. Zaruret
olunca da mı verilmez? |
| Hastanın guslü |
Sual: Trafik kazası geçirmiş, bacakları kırık ve kalkamayan biri nasıl
gusleder? |
| Hastalıktan korunmak |
Sual: Bugün Hıristiyan batı, tıp ilminde ileri gittiği halde, AIDS
gibi hastalıklara maruz kalmalarının sebebi nedir? |
| Hastalıkta şifa vardır |
Sual: İslam âlimleri, “Hastalıkta şifa vardır. Beden ne kadar sıkıntı çekerse, ruh o kadar rahat eder. Bu vücuda rahatsızlık veren her şey insanın âcizliğini anlamasına, Cenab-ı Hakka dönmesine sebep olur. Bu sebeple kalb için şifadır”... |
| Hastalıkta namaz nasıl kılınır? |
Sual: Hasta, namazlarını nasıl kılar? |
| Hastalıkta namaz | |
| Hastalıkta abdest |
Sual: Yatalak bir hasta, nasıl abdest alır, nasıl namaz kılar? |
| Hastalıklar |
|
| Hastalık halinde |
Sual: Hanım ikide bir yalandan hasta numarası yapıyor. Doğru mu? |
| Hastaların oruç tutması |
Midesi alınanın orucu |
| Hasta ziyareti |
Sual: Hastayı ziyaret farz mıdır? |
| Hasta yemekleri ve şifalı bitkiler |
Allahü tealanın âdeti şöyledir ki, her şeyi sebeple yaratır. Bir şeye kavuşmak için, bu şeyin yaratılmasına sebep olan şeyi yapmak lazımdır. Her şeyin yaratılmasında müşterek olan manevi sebep, sadaka vermek, yetmiş kere (Estagfirullah... |
| Haşşâşiyye |
Otçular. İnsanın ot gibi olduğunu ve öldükten sonra yok olacağını iddiâ edenler. |
| Hassan Bin Sabit |
Peygamber efendimizin şairlerinden. |
| Hâss |
1. Tek başına bir mânâ karşılığında konmuş lafız (söz). |
| Haşr Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin elli dokuzuncu sûresi. |
| Haşr Günü |
Mahlukların kabirlerinden kalkıp Arasat meydanında toplandıkları kıyâmet günü. |
| Haşr |
Toplanma, bir araya gelme. Allahü teâlânın bütün insanları, melekleri, cinleri, şeytanları ve diğer hayvan ve kuşları, gökte, yerde, denizde ne kadar büyük ve küçük canlı var ise, hepsini kıyâmet kopmasından (dünyânın son bulmasından... |
| Hasna |
Çok güzel kadın. |
| Haşmet |
Heybet ve ihtişam sahibi. Tevâzu gösteren. |
| Haslet |
İnsanın yaratılışındaki huy, mîzâc, tabîat, karakter. |