Başlık | Yazı |
---|---|
Lâübâlî |
Başkalarıyla saygısızlığa varacak şekilde senlibenli; çekinmesi ve sakınması olmayan. |
Latife yapmak |
Sual: Şaka yapmak, fıkra anlatıp insanları güldürmek iyi bir şey mi? |
Latife |
Hoş, nazik, mülayim, şirin. |
Latîfe |
1. Hoş, tatlı söz, şaka. |
Latîf (El-Latîf) |
1. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından. Lütf ve ihsân edici, dâimâ güzel muâmelede bulunan. |
Latif |
Hoş, nazik, mülayim, şirin. |
Lâşe |
Leş. Kendiliğinden ölmüş veya İslâmiyet'in emrine uygun olmayarak kesilmiş veya öldürülmüş hayvan ve böyle hayvanın eti. (Bkz. Leş) |
Laringostenoz |
Ses ve solunum bozukluğuyla birlikte, gırtlağın daralması. |
Laringoskopi |
Gırtlak boşluğunun gözlenmesine sağlayan tanıya yönelik araştırma yöntemi. |
Laringoskopi |
Lareks (gırtlak) muayene metodlarının en önemlisi. İndirekt ve direkt laringoskopi olmak üzere iki çeşidi vardır. |
Laringomalasi |
Gırtlağın yumuşamasına yol açan kıkırdak dokusu bozukluğu. |
Larenjit |
Gırtlak iltihabı. |
Larenjit |
|
Larenjektomi |
Gırtlağın bütünüyle çıkarıldığı cerrahi girişim. |
Lapsus |
Unutkanlık ya da dikkatsizliğe bağlı yanlış. |
Laparotomi |
Cerrahî olarak karın duvarının açılması işlemine verilen ad. Karın duvarı, laparotominin gayesine göre değişik istikametlerde ve büyüklükte açılabilmektedir. Meselâ apandisit ameliyatı için, karnın sağ alt kadranında, küçük ve oblik (... |
Laparoskopi |
Karın iç organlarının gözlenmesini sağlayan tanı yöntemi. |
Laparoskopi |
|
Lanset |
Küçük, keskin, üçgen biçimli kesici alet. |
Langerhans Adacıkları |
Pankreasta yer alan iç salgı hücresi toplulukları. |
Lanet ve beddua etmek |
Sual: Bazı hadis-i şeriflerde lanet olsun deniyor. Lanet etmek
ne demektir? Kötü anne babanın iyi olan çocuğuna yaptığı beddua kabul olur mu? |
Lanet ibadet değildir |
Sual: “Hazret-i Ali’yi ilk halife seçmeyen sahabe kâfir olduğu için bu
sahabelere lanet etmeli. Hazret-i Ali’nin üç halifeye biat etmesi, onları idare
etmek için yapılan bir takıyyedir” diyenlere ne cevap vermeli? |
Laminektomi |
Omurların arka laminarlarının cerrahi girişim ile çıkarılması. |
Lâmiî Çelebi |
Osmanlılar zamânında yetişmiş âlim ve velî. İsmi Mahmûd olup babasınınki Osman'dır. Lâmiî Çelebi diye meşhur oldu. 1472 (H.877) de Bursa'da doğdu. Zamânının büyük âlimlerinden zâhirî ilimleri öğrendi. Tasavvufta, Seyyid Em... |
Lamiha |
Parlayan, parıldayan, parlak. |
Lamia |
Parlayan, parlak. |
Lami |
Parlayan, parlak. |
Lamel |
Çeşitli yapılarda görülen düz ve yapraksı ince katman. |
Lambliasis |
(Bkz. Giardiasis) |
Lamaizm |
Tibet ve Moğolistan’da halkın çoğunluğunun inandığı bozuk bir inançtır. Tibetçede bulunan “La-ma” (= üstün) dan doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak da kullanılır. Lamaizm, Budizm ile tabiata tapınmanın, bir tür karışımıd... |
Lalopati |
Dil anlatım bozukluğunda kullanılan genel bir terim. |
Lalezar |
Lale bahçesi. |
Laktozüri |
İdrarda anormal miktarda laktoz bulunması. |
Laktopoez |
Enzimlerde dönemi boyunca meme bezinde süt salgısının sürmesi. |
Laktojenez |
Meme bezlerinde süt yapımı. |
Laktodiyagnoz |
Mikropların memedeki salgı bezlerine yerleştirdiği bazı enfeksiyonlarda ( örn. Malta Humması ) tanının kesinleşmesi için kullanım yöntemi. |