Başlık | Yazı |
---|---|
Muska |
Şifâ âyet ve duâlarının yazılı olduğu, dürülüp bağlanmış rukye. (Bkz. Rukye ve Mıska) |
Müşir |
İşaret eden, yol gösteren, mareşal. |
Musikinin dindeki yeri |
Sual: Dinimizde müzik haram mıdır? |
Musîbet |
Âfet, belâ, sıkıntı. |
Müshil |
|
Mushaf abdestsiz tutulabilir mi? |
Sual: Bir müslüman Mushafı abdestsiz tutabilir mi? |
Mushaf |
Kur'ân-ı kerîmin tamâmının yazılı olduğu kitap. Mıshaf da denir. |
Müşfika |
Şefkatli, merhametli, acıyan. |
Müşfik |
Şefkatli, merhametli, acıyan. |
Müşfik |
Şefkatli, merhametli, acıyan. |
Müsevvif |
Hayırlı işleri sonraya bırakan, sonra yaparım diyen, iyi işleri geciktiren, bugünün işini yarına bırakan kimse. |
Mûsevîlik |
Allahü teâlânın Mûsâ aleyhisselâm vâsıtasıyla İsrâiloğullarına gönderdiği din. Mukaddes (ilâhî) kitabı Tevrâttır. Îsâ aleyhisselâma kadar olan peygamberler bu dîni insanlara tebliğ ettiler. Îsâ aleyhisselâmın... |
Mûsevî |
Mûsâ aleyhisselâmın bildirdiği hak dîne inanan ve bu dîne tâbi olan kimse. (Bkz.Mûsevîlik) |
Müşerref |
Şerefli kılınmış. |
Müsennem |
Balık sırtı gibi yuvarlak.
|
Müselles |
Tâze iken yâni gaz kabarcıkları çıkmadan, köpürmeden önce ısıtılıp, üçte ikisi uçup üçte biri kalan üzüm suyu. |
Müsekkin |
|
Müşekkik |
Bir cins içindeki ferdlerin hepsinde eşit miktârda bulunmayan sıfat, özellik. |
Müşebbihe veya mücessime |
Sual: Müşebbihe nasıl bir fırkadır? |
Müşebbihe |
Allahü teâlâyı cisim ve varlıklara benzeten, Kur'ân-ı kerîmdeki müteşâbih (mânâsı kapalı) âyetleri görünen lugat mânâsına göre açıklayıp, Allahü teâlânın el ve yüz gibi organlarının olduğunu iddi... |
Müsebbib-i Hakîkî |
Bütün sebepleri yaratan Allahü teâlâ. |
Musavvir (El-Musavvir) |
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). En güzel sûrette şekil veren. |
Müşâvir |
Kendisine danışılan. |
Müsâvî |
Eşit, denk. |
Müşâvere |
Aklı, fikri kuvvetli, ileriyi gören kimseler ile bir konu üzerinde konuşma, görüşme, danışma, meşveret etme, görüşüne baş vurma. (Bkz. Meşveret) |
Müsâvât |
Eşitlik, denklik; aynı halde ve derecede olma. |
Müsâreat |
İbâdetleri ve hayırlı işleri yapmakta acele etmek.
|
Müşârata |
Şartlaşma, sözleşme. Nefs muhâsebesinin (nefsi hesâba çekmenin) ilk basamağı olup, Allahü teâlânın beğendiği işleri yapma, beğenmediklerinden sakınma ve âhirete hazırlanma husûsunda nefsle sözleşme. |
Müsâmaha |
1. Hoş görü, başkasının kabahatini görmeme. |
Musallî |
Namaz kılan, beş vakit namazına devâm eden. |
Musallâ Taşı |
Namazının kılınması için, cenâzelerin üzerine konduğu taş. |
Musallâ |
Namaz kılınan yer. Namazgâh. |
Müsâlemet |
Uyuşmak; fikirler ayrıldığı, sözler çoğaldığı zaman münâkaşa etmemek; sertliği, bölücülüğü, ayrıcılığı istemeyip, barışmak istemek. |
Müsâkât Şirketi |
Bağda üzüm, bahçelerde meyve ve bostanlarda sebze yetiştirmek için, toprak sâhibi ile çalışacak kimse arasında yapılan şirket, ortaklık. |
Müşâhin |
Müslümanların cemâatini terk eden, bid'at sâhibi, mezhebsiz kimse. |
Müsâhib |
Arkadaş. |