A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Megakolon

Kalınbağırsağın tümünü ya da bir bölümünün anormal olarak gelişmesiyle ortaya çıkan patolojik durum.

Meftune

Gönül vermiş, tutkun, vurgun.

Meftun

Gönül vermiş, tutkun, vurgun.

Mefkure

Ulaşılmak istenen en yüce amaç.

Mefhûm-ı Muvâfık

Lafızda (sözde) zikredilmeyen mânânın bizzat zikredilen mânâya hükümde uygunluğu.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Ana-babaya öf bile deme. (İsrâ sûresi: 23)
Âyet-i kerîmede zikredilen ana-babaya...

Mefhûm-ı Muhâlif

Lafızda zikredilmeyen mânânın, bizzat zikredilen mânâya, hükümde zıt olan mânâ. Mefhûm-ı muhâlif; Şâfiîlere göre, hüküm için sahîh, mûteber bir delîl olduğu hâlde, Hanefîlere göre b...

Mefharet

İftihar eden.

Mefhar-i Mevcûdât

Mahlûkâtın (yaratılmışların) övündüğü Muhammed aleyhisselâm.
Mefhar-i mevcûdât efendimizin, güzel huylarından, edeblerinden bâzıları şunlardır:
İnsanların en rahat davrananı, en kahramanı, en adâletlisi, en çok affedeni,...

Medyûn

Borçlu, borçlanmış kimse.
Dâyine (alacaklıya), medyûnun medyûnu hasm olmaz. Yâni bir kimse ölendeki alacağını, ölene borçlu olandan isteyemez. (Mecelle)
Medyûna zekât verilir. (İbn-i Âbidîn)

Medrese

İslâm medeniyetinde üniversite seviyesindeki eğitim ve öğretim müesseseleri.
İnsanlığın bugün sâhib olduğu ilim ve teknik seviyedeki en büyük pay, İslâm memleketlerinde kurulan medreselerde yetişen müslüman âlimlerindir. (İslâm T...

Medlûl

Delîlin (alâmet ve işâretin) delâlet ettiği, gösterdiği şey.

Medîne-i Münevvere

Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem Mekke-i mükerremeden hicret ettikten sonra, yerleştiği, ilk İslâm devletini kurduğu ve kabr-i şerîfinin bulunduğu şehir. Hicretten önceki adı Yesrib olup, hicretten sonra Medînet-ür-Resûl (Peygamber ş ehri) veya Med...

Medine ve Kabr-i saadeti ziyaret

Medine’ye girerken ihrama girilmez. Mekke’de ihramlı iken olan yasaklar, Medine’de yasak değildir. Medine şehri uzaktan görülünce salât ve selam getirilir. Sonra, (Allahümme hâzâ haremü Nebiyyike ve mehbitü vahyike femnin aleyye biddühuli fihi vec’alhü vikâyeten li minennâr ve emânen minel azâb vec’alni...

Medîne devri

Muhammed aleyhisselâmın ve Eshâb-ı kirâmın Medîne’ye hicretiyle Müslümanlar için yeni bir devir başlamış oldu. Resûlullah efendimizin Mekke’den Medîne’ye hicret etmekte olduğu işitilince, hâdise Medîne’de büyük bir sevinçle karşılandı. Müslümanlar onu karşı...

Mediha

Övülmeye değer.

Medih

Övülmeye değer.

Medh

Övme, iyi taraflarını anlatma; bir kimse hakkında iyi şeyler söyleme.
Medh olunmağı sevmek, insanı kör ve sağır eder. Kabâhatlerini, kusurlarını görmez olur. Doğru sözleri, kendisine yapılan nasîhatları işitmez olur. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Medet

Ey canımın cananı,
Dertlerimin dermanı,
Âlemlerin sultanı,
Medet Allah’ım medet!

Yaşarım ölmez gibi,
Ecelim gelmez gibi,
Umduğum olmaz gibi,
Medet Allah’ım medet!

Nefsim dinlemez emir,
Gafletle geçti ömür,
Kalbim sanki bir kömür,
Medet Allah’ım...

Medeniyyet

Memleketleri îmâr edip, insanları râhat ve huzûra kavuşturmak.

Medeniyetin beşiği neresi

Sual: Medeniyetin beşiğinin Avrupa olduğu doğru mudur?
CEVAP

Medeni

Güzel ahlak sahibi olan ve zamanının fen bilgilerinde yükselmiş olan müslümana medeni denir. Fende ilerlemiş, fakat ahlakı bozuk olana zalim, yobaz, eşkıya ve diktatör denir. Fen ve sanatta geri ve ahlakı bozuk olana vahşi denir. Medeniyet, şehirler yapmak ve insanlara...

Medenî

1. Topluluk hâlinde yardımlaşarak yaşayan, kibâr, nâzik, terbiyeli, görgülü kimse.

Medenî

Şehirli, bilgili ve görgülü.

Med

Uzatmak, çekmek, Kur'ânı kerîmde uzatan harflerden (elif, vav, yâ) biriyle kendilerinden önceki harfleri çekmek.

Meczûb

1. Allahü teâlânın sevgisi ile kendinden geçmiş olan.
Evliyâdan bir kısmı öldükten sonra Huzûr-i ilâhîde her şeyi unuturlar. Dünyâdan ve dünyâda olanlardan haberleri olmaz. Duâları duymazlar. Bir şeye...

Mecusilik

İran ve Hindistan halkından bir kısmının mensup olduğu bozuk inanışlardan biridir. Bu inancı kabul edenlere “Mecusi”, rahiplerine de “Muz” denir. Hindistan ve civarında yaygın bulunan Brahmanların bir şubesi olan Mecusiler, ateşe, ineğe, timsaha...

Mecûsi

Ateşe tapan.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
O îmân edenler, o yahûdîler, o yıldızlara tapanlar, o hıristiyanlar, o mecûsîler, o Allah'a ortak koşanlar (var ya), muhakkak ki Allah, kıyâmet günü aralarında h...

Mecnun Dede

Gerçek ismi tespit edilemeyen Mecnun Dede, Selçuklu Türklerinin Anadolu'da İslâmiyeti yaymak için cihad ettikleri yıllarda şehid verdikleri gâzi dervişlerdendir. Türbesi Denizli'nin Babadağ İlçesine bağlı Hisar Köyündedir. Mecnun Dedenin savaşırken...

Mecnûn

Deli. (Bkz. Cünûn ve Deli)

Mecnun

Deli, divane, delice seven.

Mecide

Şan ve şeref sahibi, azametli.

Mecîd (El-Mecîd)

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Büyüklüğü, yüceliği ve işlerinin güzelliği ile tanınan, övülen.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Allahü teâlâ, nî...

Mecid

Şan ve şeref sahibi, azametli.

Mecelle

Tanzîmât'ın îlânından sonra, Ahmed Cevded Paşa'nın başkanlığında bir komisyon tarafından hazırlanan; İslâm hukûkunun muâmelâta (alışveriş, şirketler, hibe v.b.) âit hükümlerinin Hanefî mezhebine göre maddeler hâlinde tertibinden...

Mecdüddîn Îsâ

Anadolu'da yetişen evliyânın meşhurlarından. Saruhan Beyin Akhisar'ı fethinden sonra oraya yerleşen Taşgunoğulları namıyla bilinen bir Türk âliesine mensubdur. Babası İlyas, annesi İnci Hâtundur. Şeyh Îsâ veŞeyh Mecdüddîn Îsâ isimleriyle tanınmıştır....

Mecdeddin

Dinin büyüğü.