Başlık | Yazı |
---|---|
Nâtık |
Konuşan, nutuk veren. |
Natal |
Doğuşa ait. |
Nasûhî Üsküdârî |
Büyük velîlerden. On yedinci yüzyılın ikinci yarısında ve on sekizinci yüzyılın başında yaşamış olup, Halvetiyye yoluna mensuptur. Kastamonulu Şeyh Şâbân-ı Velî hazretlerinin torunlarındandır. Babası Sipâhî Seyyid Nasûh Beydir. İsmi Muhammed,... |
Nasuhi |
Çok nasihat eden. |
Nasuh tevbesi |
Kur’an-ı kerimde mealen, (Allah’a tevbe-i nasuh edin!) buyuruldu. (Tahrim
8) |
Nasûh Çelebi Belgrâdî |
Rumeli'de yaşayan büyük velîlerden. Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin yolunda idi. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 1573 (H.981) senesinde Belgrat'ta vefât edip, orada defnedildi. |
Nasuh |
Çok nasihat eden. |
Nass |
1.Âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler. Çoğulu nüsûs'tur. |
Nasreddin |
Dine yardım eden. |
Nasrânî |
Îsâ aleyhisselâma inanan. Çoğulu, nasârâdır. Hazret-i Îsâ'nın bildirdiği dîne nasrâniyyet (nasrânîlik) adı verilir. (Bkz. Îsevîlik) |
Nasr Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin yüz onuncu sûresi. |
Nasr Bin Abdürrezzâk |
Hanbelî mezhebi fıkıh ve hadîs âlimlerinin büyüklerinden, vâiz. İsmi, Nasr bin Abdürrezzâk bin Abdülkâdir-i Geylânî el-Bağdâdî olup, künyesi Ebû Sâlih, lakabı İmâdüddîn’dir. Seyyid Abdü... |
Nâşize |
Kocasının izni olmaksızın evinden kaçan ve kendisini beyinden haksız yere men eden kadın. |
Nasıra |
Yardımcı, imdada yetişen. |
Nasır |
Derinin boynuzsu tabakasının, uzun süre devam eden basınç veya sürtünme sonucu, belirli bölgelerde kalınlaşması. Tepesi içeri bakan bir piramit şeklindedir. Geniş bölgede meydana gelen sertleşme koruyucudur, fakat küçük olanları genellikle ağrılıdır.... |
Nasır |
Yardımcı, imdada yetişen. |
Nasılsın demek |
Sual: Alışkanlık halinde nasılsın diyoruz. Maksatsız nasılsın demek
uygun mudur, riya mıdır? |
Nasıl yapılır? Niçin yaptın? |
* Dünya hayaldir. Bu hayali o kadar unutmak zor değil, gerçeği konuşmak lazım. Çünkü öldükten sonra iki yer var, Cennet ve Cehennem. Ortası yok. İman ve küfrün de, ortası yok. Burada insanın karar vermesi lazım. İki yol var. Birisi Cennete, diğeri Cehenneme götürüyor... |
Nasihatin önemi ve çeşitleri |
Sual: Nasihat nasıl olmalıdır? |
Nasihatin önemi |
Sual: Nasihatin dindeki yeri nedir? |
Nasihat tutmayanı musibet tutar |
* Her kabdan, içinde olan, dışarı sızar! |
Nasîhat |
Dînin ve aklın beğendiği şeyleri tavsiye, öğüt. |
Nâsiha |
Nasihat eden. |
Nâsih |
Daha önce bildirilen bir hükmü kaldıran, âyet-i kerîme veya hadîs-i şerîf. Kaldırılan hükme mensûh denir. |
Nâsih |
Öğüt veren. |
Nasibin çıkmaması |
Sual: Hiçbir ahlaki ve bedeni bir kusurum olmadığı halde, yaşım otuzu
geçmesine rağmen evlenemeyen bir kızım. Çevremdekiler, (evde kaldı) diye
dedikodu ediyorlar. Bunda benim suçum olmadığı halde, bu da kaderden midir? |
Nasibe |
Hisse, kısmet. |
Nasîb |
1. Ele geçen, kavuşulan. |
Nasib |
Hisse, kısmet. |
Nasârâ |
Îsâ aleyhisselâma inananlar. (Bkz. Nasrânî) |
Nâs Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin yüz on dördüncü ve son sûresi. |
Narsizm |
Kendi kendini sevmek anlamına gelir. Aslında gelişimin normal bir safhasını teşkil eder, ancak hayatın ileri devrelerinde varlığı anormal sayılır. |
Narkoz |
|
Narkoz |
Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin damar yolu veya solunum yolu ile narkotik madde verilerek uyuşturulmasıdır. |
Narkotik |
Uyutucu, uyuşturucu. |
Narkolepsi |
(Bkz. Uyku) |