Başlık | Yazı |
---|---|
Nakşibendiyye |
Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin tasavvuftaki yolu. Allahü teâlânın sevgisini kalblere nekşettiği için Behâeddîn-i Buhârî hazretlerine Nakşibend lakabı verilmiştir. Bu yolda olanlara Nakşibend... |
Nakş-i Kadem-i Nebî |
Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek ayaklarının taş üzerindeki izi. |
Naklî İlimler |
Tefsîr, hadîs, fıkıh gibi nakil yoluyla elde edilen ve değişmeyen dînî ilimler. |
Nakli esas alan kitap |
Sual: Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabı neden kıymetlidir? |
Nakleden aziz olur |
* Şu iki kişinin çıkardığı fitneyi, şeytan bile çıkaramaz: Dünyaya düşkün
âlim ve ilimsiz sofu. |
Nakiyye |
Temiz, pak, çok takvalı. |
Nâkıs Temizlik |
Kadının âdetinin kesilmesinden sonra on beş gün devâm etmeyen veya âdet müddeti içinde kan görmediği günler. (Bkz. Fâsid Temizlik) |
Nâkıs |
Eksik, noksan, kusurlu. |
Nâkıl |
Nakleden, birinden duyduğunu veya okuduğu şeyi bildiren. İctihâd derecesine varamayıp, sâdece müctehid (Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden hüküm çıkarabilecek dereceye ulaşmış olan) âlimlerin verdikleri fetvâları (dînî suâllere... |
Nakîb |
Halkın iyisi, kavmin en seçkini. |
Naki |
Hurma veya kuru üzüm soğuk suda bırakılıp şekeri suya çıktıktan sonra süzülerek elde edilen sıvı. |
Naki |
Temiz, pak, çok takvalı. |
Nakdeyn |
Basılmış para hâlindeki altın ve gümüş. |
Naime |
Bollukta yaşayan. |
Naîm Cenneti |
Sekiz Cennet'ten beşincisi. |
Naim |
Bollukta yaşayan. |
Naile |
Muradına eren. |
Nail |
Muradına eren. |
Naibe |
Vekil, birinin yerine geçen. |
Nâib |
1. Hac ibâdetinde birine vekâlet eden. Vekil. |
Naib |
Vekil, birinin yerine geçen. |
Nahv İlmi |
Cümle bilgisi. Kelimelerin cümle içinde fiil, fâil (özne), mef'ûl (nesne, tümleç) olma gibi durumlarından ve buna göre sonlarının aldıkları i'râbdan (harekelerden) bahseden ilim. (Bkz. İlm-i Nahv) |
Nâhûr |
İbrâhim aleyhisselâmın amcası ve üvey babası olan Âzer'in asıl ismi. |
Nahr |
Kurbanlık deveyi göğsü üstünden (evdâcını yâni iki büyük damarını) kesmek. (Bkz. Kurban) |
Nahle |
Hurma ağacı. |
Nahl Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin on altıncı sûresi. |
Nahide |
Zühre yıldızı. |
Nahid |
Zühre yıldızı. |
Nâgûrî |
Hindistan ulemâ ve evliyâsının büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin Atâ, lakabı Hamîdüddîn’dir. Nâgûrî nisbet edildi. Aslen Buhârâ’lıdır. Babası, Sultan Muizzüddîn zamânında Delhi’ye gelmiş ve ü... |
Nağme |
Sesi mûsikî perdelerine uydurmak. Tegannî. |
Nafize |
İçe işleyen, tesir eden, sözü geçen. |
Nâfiz |
Sahîh, geçerli. Başkasının hakkı bulunmayan. Başkasının hakkını tealluk etmeyen. |
Nafiz |
İçe işleyen, tesir eden, sözü geçen. |
Nafileler farzlar yerine geçmez |
Sual: Bir hoca, (Fıkıh kitaplarında, duha, tehıyyat-ül-mescid, evvabin, tesbih namazı gibi nafile namazları kılmak, kaza namazı kılmaktan evla olduğu yazıldığı için, kaza namazı kılmak yerine, bu nafileleri kılmak gerekir) dedi.... |
Nafile oruç ve fazileti |
Sual: Nafile orucun da sevabı olur mu? |
Nafile namazlarla ilgili çeşitli sorular |
Sual: Nafile ibadet yapmak şart mıdır? Mesela nafile oruç tutmak,
nafile namaz kılmak gerekir mi? |