Başlık | Yazı |
---|---|
Neveda |
Herkesten ayrı bir edası olan. |
Nevcivan |
Taze, genç, delikanlı. |
Nevber |
Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve. |
Nevbaht |
Talihi yeni. |
Nevbahar |
İlk bahar. |
Neval |
Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış. |
Nevâdir Haberler |
Hanefî mezhebi imâmlarından İmâm-ı Muhammed'in (El-Keysâniyyât), (El-Hârûniyyât), (El-Cürcâniyyât), (Er-Rukıyyât) adındaki kitablarıyla bildirilen din bilgileri, haberler. |
Neûzü Billah |
"Allahü teâlâya sığınırız" mânâsına, tehlikeli hâllerden ve îmânı gideren şeylerden sakınma ve korkma mânâsını ifâde eden bir söz. Bir kimse, İslâm'ın beş şartından birini inkâr ederse, yâni inanmaz, kab... |
Netrit |
Böbreğin çeşitli yapılarının iltihabi süreçlerin yarattığı böbrek hastalıklarını tanımlayan terim. |
Nestûriyye |
Hıristiyanlıktaki fırkalardan biri. |
Neşter |
Ucu sivri ve çok keskin madeni küçük bir bıçak. Özellikle deriyi yarmak için kullanılır. Elektrikli olanı da vardır. |
Nesrin |
Yaban gülü, mısır gülü, van gülü. |
Neşr |
1.Âhirette, ölülerin diriltilip, hesâbları görüldükten sonra, cennetliklerin Cennet'e ve cehennemliklerin Cehennem'e dağılmaları. (Bkz. Haşr) |
Neslişah |
Şah neslinden. |
Neslihan |
Padişah soyundan gelen. |
Nesimi |
Hoş ve mülayim. |
Neşide |
Ünlü mısra, beyit, manzume. |
Nesîb |
Asîl, temiz soydan gelen. |
Nesî |
Yer değiştirmek, geri bırakmak; Eşhur-ül-hurum (haram aylar) denilen ayları değiştirmek, geri almak. |
Nesh |
Emir ve yasaklarla ilgili şer'î (dînî) bir hükmün, ondan sonra gelen şer'î bir delîl (hüküm) ile kaldırılması, yürürlülük zamânının sona erdiğinin haber verilmesi, açıklanması. Hükmü kaldırılan delîle, nâsih; kaldırılan h... |
Nesevî |
Evliyânın büyüklerinden. İsmi Muhammed bin Aliyyân’dır. Bisme ilinin önde gelen âlimlerinden idi. Ebû Osman Hayrî ve Cüneyd-i Bağdâdî’nin sohbetlerinde bulundu ve onlardan ders aldı. Muhammed bin Aliyyân, mârifet ehlinin im... |
Neşet |
Yetişen, ileri gelen, doğan. |
Neseb |
Soy, şecere. Çocuğu ana ve babaya bağlayan kan bağı. Ekseriya baba yönünden olan yakınlık için kullanılır. Babalar ve yukarıya doğru büyük babalar ile oğullar ve aşağıya doğru oğullar arasındaki alâkaya amûdî yakınlık; erkek kardeşler ile bunların oğ ulları... |
Neşe ile ibadet yapmak için |
Sual: Bedeni ve zihni yorgunluğu gidererek, daha rahat ibadet yapmak
maksadıyla, mubah şeylerle uğraşmak caiz midir? |
Neşe |
Sevinç içinde olan. |
Neşat |
Sevinç, neşe, keyif. |
Nesâik |
Kesilen kurbanlar. Nesîke kelimesinin çoğuludur. |
Nermin |
Yumuşak, nazik, kibar. |
Nerkisecârî |
Irak evliyâsından. İsmi, Ma’rûf bin Abdurrahmân bin Abdülkâdir Nerkisecârî'dir. 1863 (H.1280) târihinde Nerkisecâr’da doğdu. 1912 (H.1331) târihinde Süleymâniye'de vefât etti. Cenâzesi Ahmed Berende’ye... |
Neriman |
Pehlivan, kahraman, yiğit. |
Neoplazi |
Patalojik anlamda yeni doku oluşumu. |
Neonatal |
Yeni doğana ait. |
Nemmâm |
Söz taşıyan, koğuculuk yapan. Duyulması istenmeyen bir sözü başkalarına götürüp söyleyen. |
Neml Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin yirmi yedinci sûresi. |
Nemîme |
Koğuculuk, müslümanlar arasında fitne çıkarmak, ara bozmak için söz taşıma. (Bkz. Nemmâm) |
Nemika |
Mektup. |