Sual: Bugünkü Tevrat ve İnciller hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP
İyice tetkik edilirse, Tevrat ve İncillerde mevcut olan yazıların üç
membadan geldiği kolayca görülür:
1- Bunların bir kısmı Allah kelamı olabilir.
2- İkinci kısımda yazılı olan sözler Peygamberler tarafından söylenilmiş
olabilir.
3- Üçüncü kısımdaki sözlerin bir kısmı İsa aleyhisselamın havarileri
tarafından, bir kısmı bazı tarihçilerin rivayetlerinden, bir kısmı ise, kimin
tarafından ve niçin söylendiği bilinmeyen rivayetlerden ibarettir. Bugün elde
bulunan Kitab-ı mukaddesin büyük bir kısmında, kim tarafından söylenildiği
bilinmeyen, fakat muhakkak insan sözü olduğu hemen anlaşılan sözler çoktur.
Bunları Allah kelamı olarak kabul etmek imkansızdır.
İçinde bir kısım Allah kelamı, bir kısım Peygamber sözü, fakat büyük bir kısmı
insanların muhtelif rivayetleri bulunan bir kitap Allah kelamı olarak kabul
edilemez. Hele (insan sözü) olan kısımlarında türlü türlü yanlışlıklar
bulunması, aynı hususu anlatanların birbirinden çok farklı ifadeleri, verilen
rakamların birbirini tutmayışı, bugünkü Tevrat ve İncillerin tamamen bir insan
eseri olduğunu açıkça ispat etmektedir.
Bugünkü İncillerin Allahü teâlânın kelamı mı, yoksa insan eseri mi olduğu
hakkında Hıristiyan din ve fen adamları ne diyorlar?
Moody İncil Enstitüsü’nden Dr. Graham Scroggie, İncil Allah kelamı mı? adlı
kitabında diyor ki:
(Kitab-ı mukaddes insan eseridir. Bazı kimseler, neden olduğunu anlamadığım
sebeplerden ötürü, bunu inkâr etmektedir. Kitab-ı mukaddes, insanların dimağında
teşekkül etmiş, insanlar tarafından, insan dili ile insan eli ile yazılmış ve
tamamen insan karakteri taşıyan bir eserdir.) [S.17]
Hıristiyan din adamı olan Kenneth Cragg ise şöyle diyor:
(Kitab-ı mukaddesin Ahd-i Cedid kısmı, Allah sözü değildir. Burada doğrudan
doğruya insanların anlattıkları hikayeler ve herhangi bir işin nasıl yapıldığını
gören insanların görgü şahitliği vardır. Sırf insan sözü olan bu kısımlar,
kilise tarafından insanlara Allahü teâlânın kelamı gibi nakledilmektedir.)
Teolog Prof. Geyser:
(Kitab-ı mukaddes Allah kelamı değildir. Ama, buna rağmen kutsal bir
kitaptır) diyor.
Demek ki, bugünkü Kitab-ı mukaddes hakkında, Batılı ilim adamları ile birlikte
vereceğimiz karar şudur: Kitab-ı mukaddes, Allah kelamı değildir. Allah kelamı
olan hakiki Tevrat ve İncil, bugün tamamen başka bir kitap haline dönüşmüştür.
Bugünkü İncillerde Allah kelamı olması düşünülebilen sözler yanında, başkaları
tarafından ilave edilen birçok sözler, tahminler ve hikayeler vardır.
İncillerin hepsi Allah kelamı olsa bile, Kur’an-ı kerimde olduğu gibi, bir
medeni hukuk, bir ceza hukuku yoktur. İncillerle bir muhtarlık bile idare
edilemez.
İkinci husus, İnciller Allah kelamı bile olsa, artık onlar nesh edilmiştir. Âdem
aleyhisselama, Nuh aleyhisselama inen kitapların aslı bulunsa bile onlarla amel
edilemez, çünkü onlar yürürlükten kaldırılmıştır. Allahü teâlâ kaldırmıştır.
Onun en son gönderdiği din ile amel etmek gerekir. Öyle olmasa idi, Allah bir
tek kitap gönderir, bütün Peygamberlere bununla amel edin derdi. İman edilecek
hususlar bütün dinlerde aynı olduğu gibi amel edilecek hususlar da aynı olurdu.
Hıristiyanlığı nesh etmese idi, Müslümanlığı göndermezdi.