Sual: Bayramda ne yapmak gerekir?
CEVAP
Bayramda erken kalkmak, gusletmek, misvak kullanmak, güzel koku sürünmek, yeni
ve temiz elbise giymek, sevindiğini belli etmek, fıtr, yani Ramazan bayramında,
bayram namazından önce tatlı yemek, hurma yemek, hurmayı 1, 3, 5 gibi tek adet
yemek, teke riayet etmek sünnettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ tektir, teke riayet edeni sever.) [Buhari]
Bayramda yüzük takmak, karşılaştığı müminlere güler yüzle selam vermek,
fakirlere çok sadaka vermek, İslamiyet’e doğru olarak hizmet edenlere yardım
etmek, dargınları barıştırmak, akrabayı, din kardeşlerini ziyaret etmek, onlara
hediye götürmek sünnettir.
Ramazan gittiği için değil, günahlarımızın affolduğu, büyük sevab ve nimete
kavuştuğumuz için bayram yapıyoruz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bayram sabahı Müslümanlar, namaz için camilerde toplanınca, Allahü teâlâ,
meleklere, “İşini yapıp ikmal edenin karşılığı nedir?” diye sorar. Melekler de,
“Ücretini almaktır” derler. Allahü teâlâ da, “Siz şahit olun ki, Ramazandaki
oruçların ve namazların karşılığı olarak kullarıma kendi rızamı ve mağfiretimi
verdim. Ey kullarım, bugün benden isteyin, izzet ve celâlim hakkı için
istediklerinizi veririm” buyurur.) [Beyheki]
Peygamber efendimiz, (Ramazanın son günü Allahü teâlâ, oruç tutanları
affeder) buyurunca, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, o gün Kadir Gecesi mi?)
diye sual etti. Peygamber efendimiz, (Bilmez misiniz ki, iş yapana, işi
bitirince ücreti verilir) buyurdu. (Beyheki)
Bu mükafatları bilen bir Müslüman nasıl sevinmez ve bayram etmez ki? Bayram
günleri sevinmek, neşelenmek gerekir. Hazret-i Ebu Bekir, kızı Âişe
validemizin evine gidince, iki cariyenin tef çalıp oynadığını gördü. Ensar-ı
kiramın kahramanlıklarını övüyor, destan söylüyorlardı. Hazret-i Ebu
Bekir, Resulullahın evinde böyle şey yapılmasının uygun olmayacağını bildirerek,
onların susmalarını söyledi. Peygamber efendimiz, Hazret-i Ebu Bekir’e,
(Onlara mani olma! Her kavmin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır.
Bayram, sevinç günleridir) buyurdu. (Buhari)
Hazret-i Ali, (Bugün, orucu kabul edilmiş, çalışmasının mükafatını görmüş ve
günahları affedilmiş olanların bayramıdır.) buyurdu. Hadis-i şerifte de,
(Allahü teâlâ, Ramazanda dört sınıf insan hariç, herkesin günahlarını affeder.
Bunlar, içki içmeye devam eden, ana-babasına âsi olan, sıla-i rahmi terk eden,
mümin olmaktan ümidini kesendir) buyuruldu. (Gunye) Eğer bunlar tevbe
ederse, Allahü teâlâ günahlarını affeder. Ramazandaki sevaplar bilinseydi, her
günün Ramazan olması istenirdi. Hadis-i şerifte, (Ramazandaki özel sevaplar
bilinmiş olsaydı, bütün yılın Ramazan olması istenirdi) buyuruldu. (Ebu
Nasr)
Ne mutlu günahlardan sakınarak oruç tutanlara! Bunlar, asıl bayramı ahirette
yapacaklardır.
Dargın olanların, bayramı beklemeyip, hemen barışması gerekir. Allahü teâlâyı ve
Peygamber efendimizi seven kimse, insanların kusurlarına bakmaz, hoşgörülü olur.
İyi insan yani mümin, herkesle iyi geçinir. Başkalarına sıkıntı vermediği gibi,
onlardan gelecek eziyetlere de katlanır.
Kimseye darılmamalı, dargınlık olduysa, 3 günden fazla sürmemeli, bayrama kadar
süren bir dargınlık olduysa, daha fazla gecikmeden barışmalıdır. Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Din kardeşiyle üç günden çok küs durmak caiz değildir. Üç gün sonra, onunla
karşılaşırsa, ona selam verip hatırını sormalıdır. O kimse selamını alırsa,
birlikte sevaba ortak olurlar. Eğer selamını almazsa günaha girer. Selam veren
kimse de küs durma mesuliyetinden kurtulmuş olur.) [Ebu Davud]
(Ameller pazartesi ve perşembe günü Hak teâlâya arz olunur. Hak teâlâ da, şirk
koşmayan herkesi affeder. Ancak bu mağfiretten birbirine kin tutan istifade
edemez. Cenab-ı Hak, “Onlar barışıncaya kadar amellerini bana getirmeyin”
buyurur.) [İmam-ı Malik]
Bayram ziyaretleri
Sual: Bayram ziyaretlerinde neye dikkat edelim, önce kimleri ziyaret
edelim?
CEVAP
Fasık olan, günah işlememize sebep olacak akrabayı ziyaret lazım değildir.
Fakat salih olan akrabayı ziyaret gerekir. Salih arkadaşları ziyaret de çok
sevaptır. Ziyaret, yalnız Allah rızası için olmalıdır.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir kimse, köydeki arkadaşını ziyarete gider. Hak teâlâ, buna bir melek
gönderir. Melek o adama der ki:
- Böyle nereye gidiyorsun?
- Bu köyde bir arkadaşım var. Onu ziyarete gidiyorum.
- Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun?
- Hayır, sırf Allah rızası için ziyaretine gidiyorum.
- Müjdeler olsun sana! Beni Allahü teâlâ gönderdi. Hiçbir karşılık beklemeden
arkadaşını ziyarete gittiğin için Allahü teâlânın sevgisine mazhar oldun.)
[Hakim]
(Bir din kardeşini ziyaret edene bir melek, "Ne mutlu sana, Cennete girmiş
oldun" der. Hak teâlâ da buyurur ki: (Benim için ziyaret eden kuluma, Cennette
hoşlanacağı mükafatlar vereceğim") [Bezzar]
(Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah için ziyaret etsin de, bir melek,
"Ne iyi ettin, Cennet sana helal olsun" demesin. Allahü teâlâ da buyurur ki:
"Kulum beni ziyarete geldi. Bana da onu ağırlamak düşer.) [Ebu Ya’la]
(Din kardeşini ziyaret eden, dönene kadar, rahmet içindedir.) [Taberani]
(Cennette öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, birbirini Allah için ziyaret
eden, Allah için sevip yardım edenler için hazırlanmıştır.) [Taberani]
(Bir mümini ziyaret için evinden çıkana, 70 bin melek, "Ey Rabbimiz; senin rızan
için ziyarete giden şu kuluna rahmet et" diye dua eder.) [Ebu Nuaym]
(Bir müslüman, müslüman kardeşini ziyaret edince, 70 bin melek "Ey Rabbimiz,
senin rızan için ziyaret eden bu kulundan razı ol" diye dua ederler.)
[Taberani]
(Din kardeşini, sırf Allah rızası için ziyaret eden Cennettedir.) [Taberani]
(Din kardeşini ziyaret edene Cennette bir derece verilir.) [Ey Oğul. İlm]
(Ziyaretçinize ikram edin!) [Harâiti]
(Mümin kardeşini ziyaret edip müsafeha eden, ellerini ayırmadan her ikisinden
Hak teâlâ razı olur. Ağaçtan yaprak dökülür gibi, günahları dökülür.) [Ey
Oğul. İlm]
(Ziyareti aralıklı yap ki muhabbeti artırasın!) [Bezzar]
Hikmet ehli diyor ki:
(Ziyareti terk etme, seni unuturlar. Pek sık da gitme senden bıkarlar.)
(Arşın etrafında nurdan kürsülerde, nur gibi parlayan insanlara Peygamberler ve
Şehidler gıpta ederler. Bunlar, Allah için birbirini seven, Allah için buluşan,
Allah için birbirini ziyaret edenlerdir.) [Nesai]
(Allahü teâlâ buyurur ki: Benim için birbirini ziyaret eden, benim için
birbirini seven, benim için veren, benim için birbirine yardım eden, sevgime
mazhar olur.) [Hakim]
(Allah için sevdiği arkadaşının ziyaretine gidene, ardından bir melek, "Ne güzel
iş yapıyorsun, Cenneti hak ettin" der.) [Tirmizi]
Allah rızası için müslümanı ziyaret etmek çok sevaptır. Âlimi, fakiri ve salih
akrabayı ziyaret daha çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Zengini ziyaret eden saim ve kaim sevabı, fakiri ziyaret eden ise, fi
sebilillah cihad sevabı alır, her adımı Allah yolunda atılan adıma denk olur.)
[Deylemi] [Saim; oruçlu, Kaim; gece ibadet eden. Fi
sebilillah; Allah yolunda, Allah rızası için]
(Âlimi ziyaret eden, beni ziyaret etmiş gibi sevap alır.) [Taberani]
(Sıla-i rahm, kendisinden kesilen akrabasını arayıp ziyaret ve iyilik etmektir.)
[Tirmizi]
(Rızkının bol, ömrünün uzun olmasını isteyen, sıla-i rahm etsin!) [Buhari]
(Sıla-i rahm, malı çoğaltır, ailede sevgiyi artırır ve ömrü uzatır.)
[Taberani]
Salih akrabayı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyaret etmeli, kırk günü
geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektupla, telefonla gönlünü almalı, dargın ise
barışmalıdır.
Ev sahibi imam olur. Yahut onun tayin ettiği zat imam olur. Bir kimse, layık
olsa da, teklif edilmeden ziyarete gittiği yerde imamlığa geçmemelidir. Hadis-i
şerifte buyuruldu ki:
(Bir kavmi ziyarete giden, onlara imamlık yapmasın!) [Tirmizi]
Ramazan-ı şerif ayının son günü ile bayramın birinci günü arası bayram
gecesidir. Bu geceyi ihya eden büyük saadete kavuşur. Hadis-i şerifte,
(Ramazan ve Kurban bayramının gecelerini ihya edenin kalbi, kalblerin öldüğü gün
ölmez) buyuruldu. Yine hadis-i şerifte, rahmet kapılarının dört gece
açıldığı, bu gecelerde yapılan duaların reddedilmediği, Ramazan bayramı
gecesinin bunlardan biri olduğu bildirilmiştir.
Davete gitmek
Sual: Her davete gidilir mi?
CEVAP
Yemekte günah işleniyorsa gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de
zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Kendinden aşağı olanları ziyaret etmek de
tevazu alametidir.
Düğün yemeğine davet olunanın gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek
müstehaptır. Bazı âlimler ise, (Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere
gitmek sünnettir) demişlerdir. Müslümanın müslüman üzerindeki beş haktan biri,
davetine icabettir. Yani davetini kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte,
(Davete icabet ediniz) buyuruldu. (Müslim)
Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir!
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır.) [Dare Kutni]
Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Davete icabet etmeyen, Allah’a ve Resulüne asi olmuş olur.) [Buhari]
(Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü teâlâya ikram etmiş olur.) [İsfehani]
(İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın
olanın hakkı daha önce gelir.) [Buhari]
El öpmek
Sual: Bayramda herkesin eli öpülür mü, yani kimlerin eli öpülür, kimlerin
eli öpülmez?
CEVAP
Herkesin eli öpülmez. Ana babanın, bir de âdet olduğu için yaşlı akrabaların
elini öpmek caizdir. Arkadaşın elini öpmek haramdır. Kadın kocasının elini
öpebilir, fakat, kendine namahrem yani yabancı erkeğin, erkek de yabancı
kadının, zaruret olmadıkça, elini öpemez.
GÜNÜN MENKIBESİ