Başlık |
Yazı |
|---|---|
| Cihanfer |
Cihanı aydınlatan çok güzel kadın. |
| Cihadın dindeki yeri |
Sual: Hapse girmek cihad mıdır? Cihadın dindeki yeri nedir? |
| Cihâd-ı Ekber |
Büyük cihâd. Nefsin, insan tabiatının, bedeninin kötü isteklerini yerine getirmemek için yapılan mücâdele. |
| Cihad ve fitne |
Sual: Yabancı bir yazar, (Hükümet, zulüm, haksızlık yaparsa,
müslümanlar isyan etmelidir) diyor. Bu söz doğru mudur? |
| Cihad |
Din uğrunda düşmanla ve nefsi ile savaşan. |
| Cihâd |
İnsanların, İslâmiyeti işitmeleri, müslüman olmakla şereflenmeleri veya müslümanların dînine, vatanına ve nâmusuna saldıran düşmanı defetmek için yapılan muhârebe yâhut mal, can, söz, neşriyat ve diğer vâsıtalarla İslâmiyeti... |
| Çiğ et ve çiğ sebze yemek |
Sual: Mubah olan şey için delil aranmaz, haram olan şey için delil
aranır diyorsunuz. Bir de Tam İlmihal’de dini konularda her meselenin cevabı var
diyorsunuz. Çiğ et ve çiğ sebze yemek haram diye yazmıyor. Bunları yemek helal
mi? |
| Çifte standart ve müdara |
Sual: Bir kimse, babasından veya oğlundan dolayı kötülenebilir mi?
Çifte standart ve müdara aynı manaya mı gelir? |
| Cidâl |
Kavga, çekişme, münâkaşa. |
| Cibrîl |
Peygamberlere vahy getirmekle vazîfeli melek Cebrâil de denir. (Bkz. Cebrâil) |
| Chron Hastalığı |
(Bkz. Kolit) |
| Check-up |
Kişinin hiçbir rahatsızlıktan yakınmadığı halde yada küçük belirtilerden yola çıkılarak yapılan sağlık kontrolüne verilen isimdir.
|
| Cezûlî |
Fas'ta yetişen velîlerden ve hadîs âlimi. İsmi Muhammed, babasının ki ise Süleymândır. Künyesi Ebû Abdullah olup, Cezûlî nisbesiyle meşhur oldu. Şerîflerdendir. Doğum târihi bilinmemektedir. Fas'ın Sus şehrinde doğdu. 1465 (H.870) senesinde... |
| Cezmi |
Azimli, kararlı. |
| Cezîrî |
Evliyânın büyüklerinden. İsmi Abdülkâdir bin Muhammed bin Abdülkâdir bin Muhammed bin Yahyâ bin Muhammed bin Nasr'dır. Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin torunlarından olup, soyu Peygamber efendimize ulaşır, seyyiddir. 1475 (H.880)... |
| Cezbe |
Çekme, çekilme. Allahü teâlânın sevdiği bir kulu kendisine çekmesi, yüksek derecelere kavuşturması. Bu da nefsi terbiye ederek, Allahü teâlâyı çok anmakla olur. Rahmân'ın cezbelerinden bir cezbe bütün insanların ve cinn... |
| Cezâ |
İyi veya kötü karşılık. |
| Ceyyid |
Başka mâdenle karışım hâlinde basılmış altın ve gümüş paralardan, karışımında altın ve gümüş miktârı fazla olanlar. |
| Ceylan |
İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi. |
| Ceyda |
Yararlı, herkese iyilik yapan. |
| Cevriye |
İnciten, sitem eden. |
| Cevri |
İnciten, sitem eden. |
| Cevr |
Zulüm, haksızlık; adâletin zıddı. |
| Cevheri |
Cevher sahibi. |
| Cevhere Berâsiyye |
Evliyâ hanımlardan. İsmi Cevhere'dir. Bağdât'ta yaşadı. Doğum ve vefât târihleri kesin olarak bilinmemektedir. Cevhere Hanım, sâlih bir zât olan Ebû Abdullah el-Berâsî ile evlendi. Daha önceleri câriye idi. Âzâd edilince yuva... |
| Cevhere |
Yaradılıştan kıymetli. |
| Cevher pula satılmaz |
Kardeşim bu gururun, daha nice sürecek |
| Cevher |
Yaradılıştan kıymetli. |
| Cevher |
1) Mâhiyet, asıl, öz. Varlıkta kalabilmesi için başka bir mahlûka muhtâc olmayan, kendi kendine varlıkta kalabilen. 2) Kıymetli, işlenebilir mâden. Mecâz olarak... |
| Cevdet |
Güzel, kusursuz, cömert, olgun. |
| Cevâz |
Câiz olma. (Bkz. Câiz) |
| Cevat |
Çok cömert, eli açık, çok ihsan eden. |
| Cevap uzun olduğunda doğru gizli kalır |
* Bütün afetlerin başı, doyuncaya kadar yemektir. |
| Cevâmi-ül-Kelîm |
Az kelime (söz) ile çok şey anlatma özelliği. |
| Cevâd |
Cömert. |
| Cevâd |
Çok cömert. Allahü teâlânın isimlerinden. |