Başlık | Yazı |
---|---|
Fıtra |
Fitre; ihtiyâcı olan eşyâdan ve borçlarından fazla olarak nisab (dinde zenginlik ölçüsü) miktârı malı, parası olan her hür müslümanın Ramazan bayramının birinci günü sabahı fakirlere vermekle yükümlü oldukları belli... |
Fıtr Bayramı |
Müslümanların iki dînî bayramından birisi olan Ramazan bayramı. |
Fitneye sebep olmamalı |
Sual: Kısa kollu gömlekle namaz kılmamak için kolluk takınıyoruz.
Fakat diğer insanların dikkatini çekiyor. Dikkatini çekse de kollukla namaz
kılmamızda mahzur var mıdır? |
Fitne çıkarmak |
Sual: Fitne nedir? |
Fitne çıkaran lanetliktir |
Sual: Fitneden çok bahsedip, (fitneye sebep olmamalı) diyorsunuz.
Zararlı olan bu fitne nedir? |
Fitne |
Ayrılık, karışıklık, kargaşa; insanı hak ve hakîkatten saptıracak şey. İnsanları sıkıntıya, belâya düşüren, müslümanların zararına sebeb olan iş. Düşmanlığa sebeb olan şey. |
Fitizyoloji |
Verem hastalığını inceleyen tıp dalı. |
Fıtık |
Bir organın bütünüyle ya da bölgesel olarak dışarı çıkması ta da hiçbir organın seroz zarla örtülü bir biçimde vücut boşluğuna ya da vücut dışına çıkması. |
Fıtık |
Karın içindeki organların, karın zarından yapılı bir kese ile sarılı olarak karın duvarındaki doğuştan veya sonradan olma bir yarıktan yâhut zayıf bir bölgeden geçerek karın duvarı dışında kendini belli etmeleri. Bu târif bütün fıtık türlerini anlatmaya... |
Fısk |
Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymama, isyân, günâh. |
Fîsebîlillâh |
Allah yolunda. Bir işin karşılıksız, sâdece Allahü teâlânın rızâsı için yapıldığını ifâde eden bir tâbir. |
Fırka-i Nâciye |
Kurtuluş fırkası. Cehennem'den kurtulacağı bildirilen fırka. İslâm dîninde doğru îtikâd üzere olanlar. Peygamber efendimiz ve Eshâbının ve bu büyüklere tâbi olan Ehl-i sünnet âlimlerinin yolunda bulunanlar (Bkz. Ehl-i Sünnet ve Cemâat). |
Fırka-i Dâlle |
Âyet-i kerîmelere ve hadîs-i şerîflere kendi görüş ve akıllarına göre mânâ vererek, doğru yoldan ayrılıp dalâlete (yanlış ve bozuk yollara) sapmış fırkalardan her biri. |
Fırka |
Cemâat, topluluk, bölük, grup. |
Firdevs Cenneti |
Sekiz Cennet'in altıncısı. |
Firavun’un çürümeyen cesedi |
Mucizeye, keramete inanmayan kimseler çoğalıyor. 19’culardan birisi, (Mısırlılar, özel mumyacılık bilgisiyle Firavunların cesedini mumyalayarak korumuşlardır. Firavun’un mumyalanmış cesedi bugün Kahire Müzesinde sergilenmektedir) diyerek Allahü teâlânın... |
Fırat kenarında oğlak zayi olsa |
Bir gün Hazret-i Ömer bir cemiyette ağladı. Niçin ağladığı sorulduğunda,
buyurdu ki: |
Firâset |
Allahü teâlânın, mü'minlere ihsân ettiği işlerin iç yüzüne vâkıf olma kuvveti. |
Finâ |
Şehir kenarı, büyük mezarlıklar (fabrika, mektep, kışlalar) ve kasabadakilerin harman yapmak, hayvan koşturmak, eğlenmek için devamlı kullandıkları yerler. |
Filoterapi |
Bitkilerden elde edilen tedavi edici özellikteki maddelerin kullanılmasıyla yapılan tedavi. |
Filebit |
Toplar damar duvarının iltihaplanması. |
Fîl Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin yüz beşinci sûresi. |
Fil Hastalığı |
Lenf (akkan) sıvısının vücuttaki miktarının artması veya sistemik dolaşıma verilemeyip deri altına, doku aralıklarına yayılmasıyla bacaklar, kollar, kasıklar, avret mahalli, hattâ yüzde aşırı şişmelere sebep olan bir hastalık. |
Fiksasyon |
Psikolojide, libido gelişiminin bir evrede takılması ve bu nedenle cinsel dürtünün başka nesnelere yönelmesi. |
Fıkıh Usûlü |
Fıkıh bilgilerinin âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden nâsıl çıkarıldığını öğreten ilim. (Bkz. Usûl-i Fıkıh, Fıkıh) |
Fıkıh kitapları ve diş dolgusu |
Sual: Diş dolgusu gusle mani midir değil midir? Delilli olarak
bildirebilir misiniz? |
Fıkıh ilminin önemi |
Sual: Mealden mi yoksa fıkıh kitabından mı dini öğrenmeyi tavsiye
edersiniz? |
Fıkıh bilmeden imandan bahsedilmez |
* Fıkıh bilmeden imandan bahsedilmez. Küfre düşürücü ifade kullananın imanı
gider de haberi olmaz. Evli ise, nikahı da gider. |
Fıkh-ı ekberden parçalar |
İmam-ı azam hazretlerinin Fıkh-ı ekber kitabının bazı bölümleri
şöyledir: |
Fıkh (Fıkıh) |
Bilmek, anlamak. İslâmiyet'i bilmek. Dinde yapılması ve sakınılması lâzım gelen işleri bildiren ilim. |
Fidye |
Bir şeyin yerine geçmek üzere verilen bedel. |
Fidanlar şimdiden meyve verdi |
Bir hükümdar maiyetiyle birlikte gezintiye çıkmıştı. Yolu üzerindeki bir
köyde çok yaşlı bir adamın tarlasına fidan dikmekle meşgul olduğunu gördü,
gayreti hoşuna gitti, yanına gelip latife yapmak istedi: |
Fibula |
Bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanıdır. Üstte tıbia ile eklem yapar diz eklemi yapısına girmez, altta ise ayak bileği eklemine istirak eder. |
Fibromiyom |
Kadın üreme sisteminde sık görülen iyi huylu tümör. |
Fibrom |
İyi huylu bağ dokusu tümörü. |
Fibrinojen |
|