A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Hakime

Hikmet sahibi. Hüküm veren, emreden.

Hakimin üç kusuru

Hazret-i Ömer, hilafeti zamanında Hımıs ileri gelenlerine bir mektup yazıp, çevredeki fakirlerin kendisine bildirilmesini isteyerek yardım edeceğini bildirdi. Hımıs'lılar Şam ve civarında bulunan fakirlerin bir listesini Halife Hazret-i Ömer'e arzettiler. Hazret-i Ömer gelen listeyi açıp baktığında listenin...

Hakk-ul-Yakîn

Bir şeyin hakîkatine kavuşma, mâhiyetine erişme, bulma, tatma. Allahü teâlânın beğendiği ahlâk ile ahlâklanıp, kalb gözünün açılması ve mânevî perdelerin kaldırılması neticesinde elde edilen kesin ilim, bilgi.

Hâkka Sûresi

Kur'ân-ı kerîmin altmış dokuzuncu sûresi.

Hakka yalvarış

Yüce Rabbim, sana açtım elimi
Nasıl arz edeyim âciz hâlimi?

Âlemlerin yüce perverdigârı
Ah çekip ağlarım hep zârı zârı

Hain nefse uymak belimi büktü
Gönlümün sarayı yıkılıp çöktü

Ne sıkıntı çekti şu çileli ba...

Hakkı

Doğru olan, irfan sahibi, insaflı.

Hakkı ve sabrı tavsiye

Sual: Asr suresinde, (Asra yemin olsun, insan muhakkak zarardadır. Ancak, iman edip salih amel işleyenler, bir de hakkı ve sabrı tavsiye edenler, zararda değildir) deniyor. Buradaki hak ve sabırdan kasıt nedir?
CEVAP
Önce şunu bildirelim. İ...

Hakkımızda belki bu hayırlıdır

Çölde, yaşayan bir bedevinin bir horozu, bir köpeği ve bir de merkebi vardı. Horoz, sabahları öter, onları namaza uyandırırdı. Bir gün tilki horozu alıp götürdü. Çoluk çocuğu üzüldü. Bedevi, hakkımızda belki bu hayırlıdır diyerek onları teselli etti. Bir kurt, yüklerini taşıyan merkebini parçaladı. Bedevi, üzülen...

Hakkın kudreti

Hudâ’nın ismiyle başlarız söze
Rahmân’dır kolaylık gösterir bize

Allah’ın adını anmalı insan
Emre uymalıdır, hiç aksatmadan

Bismillah diyelim her işimizde
Unutma ki şeytan hep peşimizde

Bir işe başlarken...

Hâl

Durum, vaziyet, tavır. Tasavvuf yolunda bulunan kimsenin kalbine gelen sevinç, hüzün, darlık, genişlik, arzu ve korku gibi mânâlar. Bunlar kulun gayreti ve çalışması olmadan kalbe gelir. Bu yönden makam ile arasında fark vardır. Makam, tasavvuf yolun da bulunan kimsenin ç...

Hâl Ehli

Hâli tavrı güzel olan gönül sâhibi kişi. Velî zat. (Bkz. Evliyâ)
Almayı, vermekten daha tatlı gören hal ehli olamaz. (Ebû Medyen Mağribî)

Halâl (Helâl)

Yasak edilmiş olmayan, yâhut yasak edilmiş ise de, İslâmiyet'in özr, mâni ve mecbûriyet saydığı sebeblerden birisi ile yasaklığı kaldırılmış olan şeyler.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Ey mü'minler! Allah...

Halâl Lokma

Haram olmayan, dinde yenilmesi yasak edilmeyen yiyecek.
Helâl lokma yemeyen kimse, Allahü teâlâya itâat etme gücünü kendisinde bulamaz. Helâl lokma yiyen kimse de Allahü teâlâya isyankâr olmaz. (Ali Râmitenî)

Haldun

Devamlı yaşlanıp ihtiyarlamayan.

Hale

Ayın çevresinde görülen ışık halkası.

Halef-i Müttekîn

(Bkz. Halef-i Sâdıkîn)

Halef-i Sâdıkîn

Selef-i sâlihînden yâni Eshâb-ı kirâm, Tâbiîn ve Tebe-i tâbiînden sonra gelen Ehl-i sünnet âlimleri.
Halef-i sâdıkîn, îmân (inanç) ve amel bilgilerinde ve kalb bilgilerinde, hep Selef-i sâlihîne (Hicrî ilk...

Halenur

Işıklı, aydınlık daire, hale.

Hâlet-i Nez

Ölürken rûhun çıkacağı an.
Allah'ım! Bizi ve dînimizi her türlü zarardan koru. Hâlet-i nez'de îmânımızı alma. O anda şeytanı bize musallat etme. Bizi dünyâ ve âhiret hayırları ile rızıklandır. Allah'ım! Sen her şeye kâdirsin. (Mevlân...

Half Etmek

Yemin etmek. (Bkz. Yemin)

Hâlid Bin Sa'id Bin Âs

İlk Müslüman olan sâhabilerden.

Resûlullah efendimiz, İslâmiyeti gizli olarak açıklamaya yeni bağlamıştı. Daha birkaç kişi Müslüman olmuştu. Bu sırada Hâlid bin Sa'îd bir rü'yâ gördü. Rü'yâsında, Cehennemin kenarında dururken, babası gelip, kendisini oraya itip düşürmek istedi. Tam o sırada,...

Hâlid Bin Sinân Abesî Aleyhisselâm

Îsâ aleyhisselâmdan sonra gönderilen peygamberlerden. Îsâ aleyhisselâm ile son peygamber Muhammed aleyhisselâm arasında geçen fetret devrinde, Aden beldesinde bulunan bir kavme gönderilmiştir.

Hâlid Bin Velid

Allahın kılıcı lâkabı ile tanınan kumandan Sahâbî.

Hâlid bin Velid, Kureyş arasında süvâriliği ve askerliği ile tanınırdı. Bedir ve Uhud savaşlarında henüz Müslüman olmadığından düşman birliklerinden birinin kumandanıydı. Hudeybiye’de de düşman tarafında idi.

Kardeşi Velid, Bedir’de esir edildi....

Hâlid Mûsâ (Şeyh Mûsâ)

On dordüncü yüzyılda yaşamış olup 1390'da vefât etmiştir. Hâlid bin Velid Hazretlerinin soyundan geldiği söylenen Şeyh Mûsâ'nın kabri Siirt-Halep yolu üzerindedir. Halk arasında kerâmetleri yaygın olup özellikle Perşembe ve Pazar...

Hâlidiyye

Evliyânın büyüklerinden Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin tasavvuftaki yolu. Nakşibendiyye yolunun bir kolu olan Hâlidiyye yolu daha çok Anadolu, Irak ve Sûriye taraflarında yayılmıştır.

Halîfe

Birinin yerine geçen.
1. Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vekîlî ve yeryüzündeki bütün müslümanların reîsi (başı).
Allahü teâlâdan istedim ki, benden sonraAli halîfe olsun. Melekler dedi...

Halife

Birinin yerine geçen.

Halîfe Mustafa Efendi

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin babası ve ilk hocası. Tâhâ-i Hakkârî hazretlerinin oğlu Seyyid Ubeydullah'ın halîfesidir. Kerâmetler sâhibi olupÊdin ve fen ilimlerinde deryâ gibiydi. Bir kimsenin hangi namazı...

Halîfe-i Âdile

Halîfe olacağı, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfin işâreti ile anlaşılan halîfe. Hazret-i Ebû Bekr'in halîfeliği böyledir.

Halîfe-i Câbire

Halîfeliği kuvvet zoru ile ele geçiren.

Halîfe-i Kızılayak

Son devir Türkistan velîlerinden. İsmi Âbid Nazar olup oturduğu yerin isminden dolayı "Halîfe-i Kızılayak" diye şöhret bulmuştur.

Halîfe-i Râşide

İnsanlara, İslâm dînini anlatma vazîfesini Peygamber efendimiz gibi yapan ve âyet-i kerîmelerde veya hadîs-i şerîflerde halîfe olacağı işâret olunan halîfe. Buna, Halîfe-i âdile de denir. (Bkz. Hulefâ-i Râşidîn)

Hâlık (El-Hâlık)

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Her şeyi taktîr ve tâyin eden, yaratan.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Hâlık bilmez mi hiç?

Derdimi bilen yok deme,
Hâlık olan bilmez mi hiç?

Çoktur nimet hazinesi,
İsteyene vermez mi hiç?

İhlâs ile ağlarsan sen,
Gözyaşını silmez mi hiç?

Sonsuzdur rahmet deryası,
Sakın deme, bitmez mi hiç?

Gizli de günah işleme...

Halîl

Dost.
Kelime-i tevhîdi (Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah sözünü) çok söyleyenlerde, Allahü teâlâya karşı fevkalâde sevgi hâsıl olmaktadır. Artık o, Allahü teâlânın halîlidir. Her kim, nefsinin boş...

Halil

Dost, sevgili, samimi dost, içten arkadaş.