A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Mütasarrıfa

İnsandaki görünmeyen his organlarının beşincisi; his organları vâsıtası ile elde edilen duyuları ve mânâları karşılaştırıp, yeni mânâlar elde etmeye yarayan kuvvet.

Mutarrif bin Abdullah

Tabiînden hadîs ve fıkıh âlimi, velî. İsmi Mutarrif bin Abdullah bin Eş-Şihhîr bin Avf bin Ka’b bin Vikdân bin Kureyş olup, künyesi Ebû Abdullah’tır. Zamânının âlimleri arasındaki lakabı ise İmâdüddîn (...

Mutahhir

Temizleyici, temizleyen.
Abdestte ve gusülde kullanılmış (Mâ-i müsta'mel denilen) su; Hanefî, Şâfiî ve Hanbelî mezheblerinde yalnız tâhir (temiz)dir. Fakat mutahhir değildir. Mâlikî mezhebinde ise, hem tâhir hem de...

Mutahhar

Temizlenmiş, mübarek.

Mutahhar

Temiz, temizlenmiş mânâsına Muhammed aleyhisselâmın ismi.
Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm altıncı kat semâda Mutahhar ismi ile anılır. (Molla Miskîn Muhammed Muîn)

Mutaffifîn Sûresi

Kur'ân-ı kerîmin seksen üçüncü sûresi.

Mütâbe'at

Tâbi olmak, uymak.
İki cihân seâdetine kavuşmak, ancak ve yalnız, dünyâ ve âhiretin efendisi olan Muhammed aleyhisselâma mütâbeat iledir. O'na mütâbeat için, îmân etmek ve ahkâm-ı İslâmiyyeyi (İslâmiyet'...

Müt'a Nikâhı

Şâhidsiz olarak bir kadına belli miktarda para verip, belli bir zaman için berâber yaşamağı sözleşmek.
Ey müslümanlar! Kadınlar ile müt'a nikâhı yapmanıza izin vermiştim. Fakat şimdi bunu, Allahü teâlâ harâm etti. Kimin yanında bö...

Müsteşrik

Doğu memleketlerini, din, dil ve târihleri başta olmak üzere her yönden araştırıp tesbite çalışan batılı ilim adamı. Garplı bilgin, oryantalist, şarkiyâtçı.

Müşterî

Satın alan.
Bir malı satan ile müşteri arasında anlaşılan değere malın bedeli, fiyatı denir. (Ali Haydar Efendi)
Satış sözleşmesi tamam olunca, mebî (satılan mal) müşterinin mülkü olur. (Alâüddîn Haskefî)
Müşteri, satın aldığı bir...

Müstekîm ol

Hiç usandırma ili, il usandırmaz seni
Hileli iş yapma hem, kes dolandırmaz seni
Din düşmanından bir su, içme kandırmaz seni
Korkma kâfirden ateş, olsa yandırmaz seni

Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni

Her zarar, insana bil, kendi...

Müstekîm

Doğruluk üzere olan, doğru yolda yürüyen. Doğrulukla sıfatlanmış kimse. (Bkz. Sırât-ı Müstekîm ve İstikâmet)
Müstekîm ol, hazret-i Allah utandırmaz seni. (Diyâr-ı Bekrli Saîd Paşa)

 

Müstekar

1. Karar kılınacak, yerleşilecek yer.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
O (cehennem) ne kötü bir müstekar ve kalınacak yerdir. (Furkân sûresi: 66)
2. Sâbit, hiç değişmeyen, yerleşmiş, değişmez.

Müstehlik Evliyâ

Nihâyete erdikten, maksada kavuştuktan sonra sebepler âlemine indirilmeyen, geri döndürülmeyen evliyâ. Kalbi hep Allahü teâlâya dönük olup, O'ndan başkası ile meşgul olmayan zâtlar.
Müstehlik olan evliyânın peygamberlik mak...

Müstehcen konuşmak

Sual: Bazı kimseler, müstehcen konuşuyor. Ayıp şeyler söylüyor. İnsanların ayıplayacağı çirkin işler yapıyor. Müslüman olan kimse, böyle şeyler yapar mı?
CEVAP
Hadika
’da buyuruluyor ki:

Müstecâb

Makbûl, kabûl olunan, geri çevrilmeyen.
Kişinin din kardeşi için gıyâbında (arkasından) yapılan duâ müstecâbdır. Başucunda âmin diyen bir melek bulunur. O kişi mü'min kardeşine hayır duâ ettikçe, melek; âmin, hayrın misli...

Müştebeh

Şübheli olan şey.
Helâl meydandadır. Haram meydandadır. Müştebeh olanlar ikisi arasındadır.Kıyâmete kadar böyledir. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)

Müste'min Müslüman

Dâr-ül-harbe (müslüman olmayanların ülkesine) onların izni ile giren müslüman.

Müste'min Kâfir

Müslüman bir memlekete onların izni ile giren müslüman olmayan kimse.
Dâr-ül-İslâm'a (İslâm ülkesine) müste'min olarak gelen bir kâfir, burada yaşamakta olan bir zımmî gibi, yâni gayr-i müslim vatandaş gibi korkusuz yaşar. Onun...

Müste'min

Eman dileyen, sığınan.
Kendi memleketinden başka bir devletin topraklarına izinle giren kimse.

 

Müste'cir

Ücret ödeyen.
1. Kirâcı.
Âcir yâni mal sâhibi, müste'cirden günlük kirâyı her akşam isteyebilir. Kirâya verilen mal, müste'cire teslim edilince, emânet olup, müste'cirin elinde kasdsız telef olunca, ödemez. (Fet...

Müstakîmzâde Süleymân Sâdeddîn Efendi

Mehmed Emîn Tokâdî hazretlerinin talebelerinden, âlim ve velî. İsmi, Süleymân Sâdeddîn'dir. Babası, Muhammed Müstekîm Efendinin oğlu müderris Muhammed Emîn Efendidir. Annesi ise Ümmü Gülsüm Hanımdır....

Müstakîm

Doğru yolda olan.

Müştâk Baba

Anadolu'da yetişen evliyânın büyüklerinden. İsmi, Muhammed Mustafa Müştak Efendidir. Babası Seyyid Süleyman Efendi olup, anneleri tarafından soyu Seyyid Abdülkâdir Geylânî hazretlerine ulaşır. 1758 (H.1172) senesi Bitlis'te doğdu. 1831 (H.1247)...

Müstahzarlar

“İstihzâr” masdarının mef’ulu olan kelime. “Hazırlanmış” mânâsına gelmektedir. Bu sebeple hazırlanmış ilâçlara verilen isimdir. Türkiye’de hazır ilâçlar 19. yüzyılın sonlarına doğru kullanılmaya başlanmıştır. Bu zamanda...

Müstağnî

1. Başkasına muhtâç olmayan.
Allahü teâlâ bütün varlıklardan müstağnîdir. Bütün canlılar îmân etse, itâat etse, O'na hiçbir faydası olmaz. Bütün âlem kâfir (inançsız) olsa, azgın taşkın...

Müstağfîr

İstiğfâr eden, Allahü teâlâdan günâhlarının bağışlanmasını isteyen. (Bkz. İstiğfâr)
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

mustafaozfatura
Mustafa Yenicevî

Vardar Yenicesi'nde yetişen evliyânın meşhurlarından. Zamânın büyük âlim ve evliyâsındandır. Vardar Yenicesi'ni vatan edinip, halkın irşâdıyla meşgûl olmuştur. Dergâhında halka ve ileri gelenlere ve herkesin hâline göre yemek...

Mustafa Mânevî Efendi

Anadolu'da yetişen büyük velîlerden. Karabaşvelî'nin oğlu ve halîfesidir. Babasından ve başka âlimlerden zâhirî ilimleri tahsîl etti.Tasavvuf yolunda, babasının yanında kemâle geldi. Doğum târihi ve yeri bilinmemektedir. 1690 (H....

Mustafa Kuddûsî

Zile evliyâsından. 1820 yılında Zile'de doğdu. İlk tahsilinden sonra Müftüzâde Dergâhı şeyhlerinden Şems-i Azîz hazretlerinin derslerine katıldı. Hocasından Halvetî yolunda icâzet alıp halîfesi olduktan sonra aynı dergâhta uzun yıllar g...

Mustafa İzzî Efendi

İstanbul'da yetişen evliyâdan. İsmiMustafa İzzî olup, Hasırcızâde lakabıyla meşhûrdur. İstanbul'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1823 (H.1239) senesinde İstanbul'da vefât etti. Sütlüce'deki türbesine defnedildi.

Mustafa Hâki Efendi

Tokat velîlerinden. Doğum târihi belli değildir. 1920 (H.1338) de İstanbul'da vefât etti. Kabri Fâtih Câmii bahçesinde, Gazi OsmanPaşa türbesine yakındır. Sık sık ziyâret edilmektedir. İlmi, ahlâkı, tevâzuu Tokat, Çorum, Sivas,...

Mustafa Feyzi Efendi (Tekirdağlı)

Gümüşhânevî Dergâhının son şeyhi. Babası çiftçilikle meşgûl olanEmrullahAğadır. 1851 (H.1267) senesinde Tekirdağ'ın Kılıçlar köyünde doğdu. İlk tahsîlini memleketinde gören Mustafa Feyzi Efendi, 1868 senesinde İstanbul'a...

Mustafa Fevzi Efendi (Eğinli)

Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî hazretlerinin önde gelen talebelerinden. Babası Nûmân Efendidir. 1871 (H.1288) târihinde Eğin'de doğdu. 1924 (H.1343) târihinde İstanbul'da Fâtih-Çarşamba'da vefât etti....

Mustafa Efendi

On sekizinci yüzyılda Anadolu'da yetişmiş olan evliyâdan ve âlimlerden. İsmi Mustafa olup, Hacı Mustafa Efendi veya Debbağzâde diye meşhur olmuştur. Rize'de doğdu, İstanbul'da vefât etti. Doğum ve vefât târihleri belli değildir.