Sual: (Herkese Lazım Olan İman) kitabında, (Günahkârların
hepsini Cennete koysa, Allahü teâlânın fazlına yakışır. İtaat, ibadet edenlerin
hepsini Cehenneme atsa, adaletine uygun olur. Çünkü mülk onundur, mülkünü
dilediği gibi kullanır) deniyor. Buna kimse itiraz edemez. Ancak, kulun güç
yetmeyeceği işi önceki ümmetlere emrettiği bildiriliyor. Kul, ahirette Cehenneme
atılırken, (Ya Rabbi, bana gücümün yetmediğini emrettin, ben de yapamadım, beni
Cehenneme atman zulüm değil mi) demez mi?
CEVAP
Öyle demesi yanlış olur. Allahü teâlânın, günahsız insanı Cehenneme atması kendi
mülkünü kullanmak olup, zulüm olmadığına göre, bu da aynısı değil midir? Bir
emri yapmak için gücü yeteni de, yetmeyeni de, Cehenneme atması, kendi mülkünü
kullanmak değil midir? Kendi mülkünü kullanmaya kim zulüm diyebilir ki? Burada
başkasının mülküne tecavüz yok ki, zulüm denebilsin.
Allahü teâlâ için adalet, kendi mülkünde olanı kullanmak demektir. Zulüm ise,
başkasının mülküne tecavüzdür. Kâinat ve içinde bulunan her şeyin yaratıcısı,
Allahü teâlâdır. Ondan başka yaratıcı bulunmadığına ve hiç kimse, hiçbir şeye
sahip olmadığına göre, Rabbimizin yaptığı işler, hiç kimsenin malına, mülküne
tecavüz değildir. Onun yaptığı işler için, (Adalete uymuyor) denilemez. Yasak
ettiği bir şeyi, daha sonra serbest bırakabildiği gibi, önceden serbest ettiği
bir şeyi de daha sonra yasaklayabilir. Mülk Onundur, dilediği gibi kullanır.
Kimse hesap soramaz. Buna rağmen, iman edip iyi amel işleyenleri Cennete
koyacağına söz verdi. Sözünden dönmeyeceğini de bildirdi. Bir âyet-i kerime
meali şöyledir:
(Allah, verdiği sözden asla dönmez.) [Al-i İmran 9, Zümer 20, Rad 31]
İmam-ı Eş’arinin sözleri
Sual: (Herkese Lazım Olan İman) kitabında, (Eş’arî ve Mutezile
mezheplerine göre, mümkün olmayan bir şeyin yapılmasını, Allahü teâlânın
emretmesi caiz değildir. Kendisi mümkün ise de, insanların gücü yetmediği
şeyleri emretmesi de, Mutezileye göre caiz değildir. Eş’arîye göre ise, bu
caizdir; fakat emretmemiştir. İnsanın havada uçmasını emretmek böyledir)
deniyor. İmam-ı Eş’ari, Ehl-i sünnetin iki imamından biri olduğuna göre, caiz
demesinin sebebi nedir?
CEVAP
Caiz demesi, (Emretseydi, Allahü teâlânın adaletine aykırı olmaz, zulüm
olmazdı) demektir. Yine aynı kitapta deniyor ki:
Allahü teâlâ için adalet, kendi mülkünde olanı kullanmak demektir. Zulüm ise,
başkasının mülküne tecavüzdür. Kâinat ve içinde bulunan her şeyin yaratıcısı
Allahü teâlâdır. Ondan başka yaratıcı bulunmadığına ve hiç kimse, hiçbir şeye
sahip olmadığına göre, Rabbimizin yaptığı işler, hiç kimsenin malına, mülküne
tecavüz değildir. Onun yaptığı işler için, (Adalete uymuyor) denilemez. Allahü
teala, kullarının kimisine sevab vermeye, kimisine azap yapmaya mecbur değildir.
Âsilerin, günahkârların hepsini Cennete koysa, fazlına, ihsanına yakışır. İtaat,
ibadet edenlerin hepsini Cehenneme atsa, adaletine uygun olur. (H.L.O.İman)
Allahü teâlâ bu ümmete merhamet ederek, güç yetmeyen şeyleri emretmemiştir.
İmam-ı Eş’ari, (Emretmemiştir; ama emretseydi, zulüm olmazdı. Çünkü kendi
mülkünü kullanmış olur) buyuruyor. Yani Müslümanları Cehenneme, kâfirleri
Cennete atsa, adaletine aykırı olmaz. Ama Müslümanları Cennete, kâfirleri
Cehenneme koyacağına söz vermiştir. Sözünden dönmeyeceğini de bildirmiştir. Yani
mümin olarak ölen, garanti Cennete gidecek, kâfir olarak ölen ise, sonsuz olarak
Cehennemde kalacaktır.