Başlık | Yazı |
---|---|
Alâeddîn-i Sâbir |
Hindistan evliyâsının büyüklerinden. 1196 (H.592)'da Rebîülevvel ayının on dokuzuncu Cumâ gecesi Hirat'ta doğdu. 1291 (H.690)'de vefât etti. İsmi, Ali Ahmed Sâbir bin Şah Abdürrahîm'dir. Mahdûm Ali Ahmed Sâbir diye tanınmıştır. Lakabı Alâeddîn'... |
Alâeddîn-i Goncdüvânî |
Buhârâ'da yetişen evliyâdan. İsmi, Alâeddîn, nisbeti Goncdüvânî'dir. Buhâra'da Goncdüvan köyünde doğup yetişen Hâce Alâeddîn'in, doğum ve vefât târihleri ve hâl tercümesi hakkında fazla mâl... |
Alâeddîn-i Attâr |
Buhârâ'da yetişen en büyük velîlerden. İnsanları Hakk'a dâvet eden, onlara doğru yolu gösterip hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin on altıncısı. İsmi Muhammed bin... |
Alâeddîn Uşâkî |
Uşâkî tarîkatının kurucusu Hüsâmeddîn Uşâkî hazretlerini Uşak'a ilk geldiklerinde karşılayıp talebe olmuş, kısa zamanda yetişip yüksek makamlara kavuşmuştur. On beşinci yüzyılın son çeyreği ile On altıncı yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır. Türbesi Uşak... |
Alâeddîn Konevî |
Evliyânın büyüklerinden. Fıkıh, kelâm, tefsîr, usûl ve edebiyât âlimi. Asıl ismi Ali bin İsmâil bin Yûsuf el-Konevî, künyesi Ebü'l-Hasan, lakabı Alâeddîn'dir. 1270 (H.668) senesinde Konya'da doğdu. 1328 (H.728)'de Şam'da vef... |
Alâeddîn Harezmî |
Harezm bölgesi velîlerinden. İsmi Alâeddîn olup, Harezmî nisbesiyle meşhûrdur. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. On üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda yaşadığı tahmin edilmektedir. |
Alâeddîn Halvetî |
Hak âşıklarından. İsmi Alâeddîn'dir. Osmanlı sultanlarından Fâtih Sultan Mehmed Han devrinde yaşadı. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Karaman, Lârende'de vefât etti. Târihi kesin belli değildir. |
Alâeddîn Bin Esad Lâhorî |
Hindistan'da yetişen evliyânın büyüklerinden. İsmi, Alâeddîn bin Esad, nisbeti el-Lâhorî ve el-Bengâlî'dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1397 (H.800) senesinde Pânî-pût şehrinde vefât etti. Kabri ziyâret edilmektedir. |
Alâeddîn Arabî Efendi |
Osmanlı Devleti şeyhülislâmlarından. Fıkıh, hadîs, tefsîr âlimi ve büyük velî. İsmi Ali, lakabı Alâeddîn'dir. Haleb'de doğduğundan, Arabî denilmiştir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1495 (H.901) senesinde İstanbul'da vefât etti. |
Alâeddîn Ali Fenârî (Alâeddîn Ali bin Yûsuf) |
Osmanlı devletinde yetişen âlimlerin ve velîlerin büyüklerinden ve Şemsüddîn Fenârî'nin torunlarından. İsmi, Ali bin Yûsuf Bâlî bin Şemsüddîn Muhammed Fenârî'dir. Osmanlı Devletinin ilk şeyhülislâmı Molla Fen... |
Alâeddîn Ali Esved Karahisârî (Kara Hoca) |
Velî ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. Asıl ismi Ali bin Ömer'dir. Alâeddîn ve Esved lakabları verildi. Kara Hoca diye meşhûr oldu. Afyonkarahisar taraflarından olduğu için Karahisârî nisbet edildi. Doğum târihi bilinmemektedir. 1397 (H.800)'de... |
Alâeddîn Ali Erdebilî |
Celvetî yolu büyüklerinden. İsmi Alâeddîn Ali bin Sadreddîn Erdebilî'dir. İran'ın Erdebil bölgesinde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Babası gibi ilim ve fazîlet sâhibi idi. 1429 (H.833) senesi Kudüs'te vefât etti. Oraya defnedildi... |
Alâeddîn Âbizî |
Evliyânın büyüklerinden. İsmi Muhammed bin Mü'min Âbizî, lakabı Alâeddîn'dir. Kûhistan'a bağlı Âbiz köyünde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1486 (H.892) senesinde vefât etti. Kabri, Herat'ta Sa'deddîn-i Kaşgârî hazretlerinin... |
Alacakların zekatı |
Sual: Çok alacağım var ama ne zaman ödeyecekleri belli değil. Zekâtını
şimdi vermem şart mı? |
Alacağı bağışlamak |
Sual: Fakir birinde alacağım var. Ödeyemiyor. Almasam sadaka yerine
geçer mi? Bağışlamanın dindeki yeri nedir? |
Alâ Bin Ziyâd |
Basra velîlerinden. İsmi Alâ bin Ziyâd bin Matar bin Şüreyh el-Adevî, künyesi Ebû Nasr'dır. Basra'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Tâbiîn devrinin önde gelen fazîletli zâtlarından biri idi. 712 (H.94) senesinde Basra'da vef... |
Âl-i İmrân Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin üçüncü sûresi. |
Al-i İmrân |
İmrân âilesi. Süleymân aleyhisselâmın evlâdından İmrân bin Mâsân'ın kendisi veya onun kızı hazret-i Meryem ile oğlu hazret-i Îsâ. Âl-i İmrân'ın, Yâkûb aleyhisselâmın evlâdından İmrân binYeshâr'ın... |
Al sana Leyla |
Arayan belasını da, Mevlasını da bulur derler. Aramak, ihlasla istemek, buna kavuşmak için azimle çalışmak demektir. Bir şeyi iyi yapmak, onu çok ve devamlı yapmakla mümkündür. İnsan zamanla o işin ustası olur. Allah yolunda azimle çalışan da Allahü... |
Âl |
Âile, akrabâ, tâbî. (Bkz. Ehl-i Beyt) Duâ olsun âline dahî eshâbına Tâbiîn, ensâr ve hem ahbâbına. |
Akyuvarlar |
Kanın beyaz veya renksiz hücreleri. Akyuvarlar mimroplara karşı vücudumuzun başlıca koruyucusudur. Bunların birkaç çeşidi olup bir kısmı direkt mikrobu yutma görevini üstlenirken, bir başka çeşit de mikroplara karşı dolaylı savunmayı sağlayan korunma meddelerini (... |
Akyazılı Sultan |
Rumeli velîlerinden. Doğum târihi ve yeri belli değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. Hacı Bektâş-ı Velî'nin sohbet ve derslerinde yetişti. İcâzet aldıktan sonra hocasının emri ile Rumeli'nin fethi ve orada İslâmiyeti yaymak için şimdiki Bulgaristan'ın... |
Akupunktur |
İğne batırmak suretiyle yapılan “uzak doğu” meşeli bir tedavi sanatı. Acus; iğne ve punctura; batırma kelimelerinden meydana gelmiştir. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, akupunktur tedavisinin bilimsel temelleri olduğunu ve hormon hastalıklarından, bağışıklık sistemi hastalıklarına kadar... |
Aktifkömür |
Ihlamur ve söğüt gibi yumuşak odunlu ağaç parçalarının karbonlaşmasıyla elde edilen ve yüzeylere tutunabilme özelliği nedeniyle ilaç biliminde zehirlenme olaylarında zehirin üzerini kapatarak ince bağırsaktan kana geçmesini engelleyen yararlı bir panzehir... |
Aktâb |
Kutublar. Tasavvufta yüksek derecelere ulaşmış mübârek, kıymetli zâtlar Kutb'un çokluk şeklidir. (Bkz. Kutub) |
Aksırmak |
Sual: Aksırmanın [hapşırmanın] imanla, doğru söylemekle ve duanın
kabul olması ile bir ilgisi var mıdır? |
Akşemseddîn |
İstanbul'un mânevî fâtihi, büyük âlim, üstad, hekim ve velî. Asıl ismi Muhammed bin Hamzâ, lakabı Akşeyh'tir. Evliyânın büyüklerinden Şihâbüddîn Sühreverdî'nin neslindendir. Soyu, hazret-i Ebû Bekr-i Sıdd... |
Akromegali |
Beyin tabanında bulunan hipofiz bezinin ön bölümünün aşırı çalışmasına bağlı bir durumdur. Büyüme tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken çağlarda baş gösterirse jigantism adı verilen dev görünüm oluşur. Bozukluk büyü... |
Akrofobi |
Yüksek yerlerde yada yükselen araçların (asansör, uçak) gibi durumlarda oluşan korku. |
Akrep Ve Yılan Sokması |
Her iki hayvanın zehirlerini, sokarak veya ısırarak vücuda bırakmaları. Bu durumda insan, ilk tedavisini kendi yapmalıdır Sokulan yer, aleve tutulmuş veya isbirto batırılmış jilet veya bıçak ile hafif yarılıp, emilir ve tükürülür. Emen kimsenin ağzında yara olmamalıdır. |
Akrabayı ziyaret |
Sual: Akrabayı ziyarete gitmemek, günah mıdır? |
Akraba evliliği |
Sual: Ahzab suresi 50. âyette, Peygambere, kuzenleriyle evlenmenin
helal kılındığı bildiriliyor. Hâlbuki bilim, akraba evliliğine karşı çıkıyor.
Kur’anla bilim çatışıyor mu? |
Akrabâ |
Aralarında neseb (soy), süt ve evlilik bakımından yakınlık bulunanlar. |
Akne |
Yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığıdır. En çok 14-20 yaşlar arasında görülür ve bu hastalığın tipik belirtileri olan siyah noktalar, sivilceler, gençlerin bu en hassas devirlerinde genellikle psikolojik rahatsızlıklara yol... |
Aklını başına topla |
Gel ey gurbet diyarında |
Aklın tefsiri |
Sual: Bazı kimseler, (S. Ebediyye’de, insanların, cinlerin ve meleklerin hakkı bâtıl ile karıştırabilecekleri yazıyor. İnsanların içinde Peygamberler de olduğuna göre, Peygamber nasıl hakkı bâtıl ile karıştırabilir? Cinden de... |