Sual: Sitenizde, (Cennette nimet, Cehennemde azap ve ateş yok, herkes nimeti ve ateşi kendisi götürür) deniyor. İmam-ı Rabbani’den naklen, (Cennetteki her şey, dünyadaki ibadetlerin, iyiliklerin meyveleridir) denilerek, (Cennette ağaç yoktur. Tesbih, tahmid, temcid ve tehlil okuyarak, oraya çok ağaç dikin) hadisi bildiriliyor. Yine sitede, (Cehennemde ateş yoktur, herkes ateşini oraya, kötü amelleriyle kendi götürür) deniyor. Başka yerdeyse, Cennetin nimetlerle, Cehennemin ateş ve başka azaplarla dolu olduğu bildiriliyor. Bu çelişkinin sebebi nedir?
CEVAP
Çelişki yoktur, ikisi farklı şey değildir. Biri diğerini açıklamaktadır. Cehennemdeki azaplar, kâfirler için hazırlanmıştır. Yani kâfir, o azaplara kendi ameline karşı maruz kalıyor. Ateşini kendisi götürür demek, kötü ameliyle cehennemi hak eder demektir. Cennet nimetleri müminler içindir. Üç âyet-i kerime meali:
(Cennetin neresine bakarsanız bakın, bol nimet ve büyük saltanat görürsünüz.) [İnsan 20]

(İyi amellerinin mükâfatı olarak [Cennette, müminleri] memnun edecek ne nimetler hazırlandığını, hiç kimse bilemez.) [Secde 17]

(Allahü teâlâ, kullarını dar-üs-selama [selamet, saadet yeri olan Cennetine] davet ediyor.) [Yunus 25]

Cehennem azapları kâfirler içindir. Üç âyet-i kerime meali:
(De ki: Gerçek Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkâr etsin. Biz zalimler için, duvarları çepeçevre onları içine alacak bir ateş hazırladık. Onlar yardım istediklerinde, erimiş maden gibi yüzleri kavuran bir su serpilir. Bu ne kötü bir içecek ve cehennem ateşi ne kötü bir duraktır!) [Kehf 29]

(İşte onu, sekar’a
[Cehenneme, şiddetli bir ateş içine] atacağım. Sekar’ın ne olduğunu bilir misin? O [içine girenleri] ne çıkartır, ne de azaptan vazgeçer. İnsanın derisini yakıp kavurur.) [Müddessir 26-29]

(Kâfirler için hazırlanmış olan Cehennem ateşinden sakının!) [Al-i İmran 131]

Kâfirler için hazırlanan Cehennem, Müslümanları yakmaz. Bir hadis-i şerif meali:
(İyi kötü herkes [Cehennem üzerine kurulmuş Sırattan] geçer. İbrahim aleyhisselama ateşin serin olduğu gibi, mümine, serin ve selamet olur. Öyle ki Cehennem, “Müminin nuru nârımı söndürüyor” diye bağırır.) [İbni Mace] (Demek ki Cehennemde ateş var; ama mümini yakamıyor.)

Cennette nimetlerin olduğunu bildiren bir hadis-i şerif:
(Cennetten bir tırnak ucu kadar bir şey dünyaya gelse, Batıyla Doğu arasındakileri tezyin ederdi. Cennet ehlinden bir kişi bilezikleriyle beraber gözükse, nuru güneşin ışığını söndürürdü. Güneşin yıldızları söndürdüğü gibi.) [Tirmizi]

Cehennemde ateş ve azap olduğunu bildiren birkaç hadis-i şerif:
(Cehennemden bir kıvılcım dünyaya düşse, sıcaklığının şiddeti ve pis kokusu doğuyla Batıyı kaplardı.) [İbni Medûye]

(Eğer Cehennem yiyeceği olan zakkumdan bir tek damla dünyaya damlasa, dünya halkının yaşayışını fesada verir.)
[Tirmizi, İbni Mace, İ. Ahmed]

(Kibirli kimse, Cehennemin en derin ve azabı en şiddetli olan Bolis çukuruna sokulacaktır.) [İslam Ahlakı]

(Akşam namazını kıldıktan [dua ettikten] sonra, yedi kere Allahümme ecirni minen-nâr diyen, o gece ölürse, ona Cehennem ateşinden kurtuluş emânı verilir. Sabah namazından sonra da, aynı şekilde okuyup, o gün ölene yine ateşten kurtuluş emânı verilir.) [Müslim] (Cehennemde ateş olmasaydı, böyle dua edilmesi emredilmezdi. Emân, güvence, garanti belgesidir.)

Resulullah efendimiz, Miracda, Cennetteki nimetleri, Cehennemdeki azapları gördü. Cenab-ı Hakkın cemalini görmek arzusundan ve zevkinden, Cennetteki nimetlerin hiçbirine bakmadı. Cehennemde vazifeli Zebani denilen meleklere, ateş zarar vermez. Denizin balığa zararlı olmaması gibidir. (İtikadname) [Cehennemde ateş olmasaydı, Zebani isimli meleklere ateşin zarar vermeyeceği bildirilmezdi.]

Her mümin, iyi ameli kadar nimete kavuşur. İnanmak ve iyi amel işlemek, Cennete nimet götürmek olur. İnkâr etmek ve kötü amel işlemek de, Cehenneme ateş götürmek olur. Şifalı bal, şeker hastasına zarar verir. Suç balda değildir. Bazı gıdalar da, bazı kimselere alerji yaparak zarar verir. Suç gıdada değil, ona müsait olmayan bünyededir. Cehennemin kâfire zarar vermesi de böyledir. Müminle kâfiri Cehenneme atsalar, kâfir azap görür, mümin görmez.

Cennet nimetlerinin en üstünü, Allahü tealayı görmektir. Mümin, Allahü tealayı, cemal sıfatıyla görmekle, en büyük nimete kavuşmuş olacaktır. Cehennem azaplarının en büyüğü de yine Allahü tealayı görmektir. Kâfir, Allahü teâlâyı kahr ve celal sıfatıyla görmekle, en büyük azaba maruz kalacaktır. (İtikadname)

Cennet ve Cehennem şimdi vardır. (Herkese Lazım Olan İman)

Netice: Demek ki, Cennetteki nimetler, müminlerin amellerine göre, Cehennemdeki azap da kâfirlerin amellerine göre hazırlanmıştır. Yedi Cehennemin ve sekiz Cennetin olması bu yüzdendir. Herkes ameline göre, nimete veya azaba maruz kalacaktır.