Sual: İki namazı hangi hallerde birleştirmek caizdir?
CEVAP
Bazen iki namazı birleştirip bir vakitte kılmak gerekebiliyor. Ameliyattaki
doktor, doğum esnasında ebe veya boğulmakta olan bir insanı kurtarmak, o saatte
bir imtihanda olmak veya hasta olmak gibi bir sebeple namaz kılınamazsa, iki
namazı cem etmek yani birleştirip bir vakitte kılmak bazı mezheplerde caizdir.
İkindiyi öğle vaktinde, öğle ile birlikte veya yatsıyı akşam vaktinde, akşam ile
birlikte kılmaya takdim ederek cem etmek denir. Öğleyi ikindi vaktinde
ikindi ile veya akşamı yatsı vaktinde, yatsı ile birlikte kılmaya tehir
ederek cem etmek denir. Sabah namazı cem edilmez.
Hanefi mezhebinde:
Hacılar, Arafat’ta, hutbe okuyan imamın arkasında öğle ile ikindiyi öğle
vaktinde takdim ederek kılar. Çadırlarda cemaatle veya yalnız kılarken, cem
edilmez. Müzdelife’de ise akşam ile yatsı, yatsı vaktinde tehir edip kılınır.
Müzdelife’deki cem için cemaatle kılmak şart değil, münferit de cem edebilir.
Başka yerde başka zamanlarda iki namazı cem edemezler. Ancak ihtiyaç ve zaruret
olunca diğer mezheplerden birini taklit ederek kılar.
Maliki mezhebinde:
Üç günlükten az olsa da, mubah olan seferde, önemli bir hastalıkta,
ihtiyarlıkta, camide cemaatle kılarken karanlıkla beraber şiddetli yağmur ve
çamur olunca öğle ile ikindi, akşam ile yatsı takdim edilir. Vitir vaktinde
kılınır. Evde kılan cem edemez. Arafat’ta öğle ve ikindi, Müzdelife’de ise akşam
ile yatsı imam arkasında kılarken cem edilir. Bu sünnettir. Deniz yolculuğunda
iki namazı birleştirmek caiz olmaz.
Maliki’de iki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce
kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, iki farzı peş peşe
kılmak gerekir. İki farz arasında abdest almak ve kamet getirmekte mahzur
yoktur. Sünnet kılmak mekruhtur. Bazı âlimlere göre, düğün gibi bazı ihtiyaç
hallerinde de mukimken cem caizdir. Dolgu dişi olan Hanefi, hasta iken
Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek cem edebilir.
Şafii mezhebinde:
Mubah olan seferde, Arafat ve Müzdelife’de, öğle ikindi ile, akşam yatsı ile
cem edilir. Şiddetli yağmurda sadece camide cemaatle cemi takdim caiz, cemi
tehir caiz değildir. Başka bir kavle göre de münferit kılan da cem edebilir. Bir
kavle göre, hastalık halinde de, cem etmek caizdir. Bir korku sebebiyle cem caiz
olduğu gibi, önemli ihtiyaç halinde mukimken de cem caizdir. İmam-ı Nevevi ve
İbni Münzir de böyle demiştir. Şafii’de cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı
yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, ikisini
peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında sünnet kılınırsa cem caiz olmaz,
fakat abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur.
Hanbeli mezhebinde:
Arafat ve Müzdelife’de, mubah olan seferde, hastalıkta, emzikli olanda,
istihaza, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm
için meşakkat çekenlerde, âmâ olan, yer altında çalışıp da namaz vaktini
anlamakta âciz olan, can, mal ve ırzından korkan, maişetine zarar gelecek olan
da iki namazı cem edebilir. Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşam
ile, evde de cem caiz, öğle ile ikindi caiz değildir. Cem ederken öğleyi
ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi,
niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. Abdest almak ve ikamet okumak
zarar vermez. Sünnet kılarsa cem sahih olmaz. Ağzında dolgusu olan Hanefi, hasta
iken iki namazı cem için Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit etmesi gerekir.
Çünkü Maliki’de taklit imkanı vardır. Maliki’de taklit imkanı olmayınca Hanbeli
taklit edilir.
Mukimken iki namazı cem etmek
Bir harac, yani bir sıkıntı, bir meşakkat olursa, iki namaz Hanbelî mezhebi
taklit edilerek cem edilebilir; çünkü S. Ebediyye’de, (Namaz kılmak için
işlerinden ayrılmaları mümkün olmayanların, Hanbeli mezhebini taklit ederek iki
namazı cem etmeleri caizdir) diyor. Namaz kıldığı için maişetine zarar
gelmese bile, siciline işlenebiliyorsa veya başka mahzurları varsa, onların
gözleri önünde kılmamak için iki namazı, mukimken cem etmek caiz olur. Caiz olan
durumlardan birkaç örnek verelim:
1- Ebe doğumdaysa, namaz kazaya kalacaksa, iki namazı cem caiz olur.
2- Ameliyattaki doktorun namazı kazaya kalacaksa, iki namazı cem etmesi
caiz olur.
3- Öğrenci sınavdayken namaz kazaya kalacaksa, iki namazı cem caiz olur.
4- Abdest ve namaz kılmakta zorluk çeken hasta veya yaşlı, iki namazı cem
edebilir.
5- Uçakta abdest alıp namaz kılmak zor olacaksa, iki namazı cem caiz
olur.
6- Abdest veya namaz için yer bulunmazsa, iki namazı cem caiz olur.
7- Abdest ve teyemmüm için zorluk varsa, iki namazı cem caiz olur.
8- Güvenlik görevlisinin namaz kılma imkânı yoksa iki namazı cem etmesi
caiz olur.
9- Dağda, gurbette, kışta kalıp vakitleri anlamak zor olursa, iki namazı
cem caiz olur.
10- Yağmur, fırtına gibi sebeple namaz kaçacaksa, iki namazı cem caiz
olur.
11- Namazı tuvalette bile kılma imkânı yoksa iki namazı cem caiz olur.
12- Mescidi olmayan otel, restaurant, hava limanlarında, uluslararası
toplantılarda, namaz kazaya kalacaksa, iki namazı cem etmek caiz olur.
13- Gayrimüslimlerin de katıldığı iftar yemeklerinde namaz kılmak,
fitneye sebep olacaksa, iki namazı cem caiz olur.
14- Önemli bir toplantıda bulunan bir memur, toplantıyı bırakırsa işine,
maişetine zarar gelecekse, iki namazı cem caiz olur.
15- Şehirlerarası yolculukta, otobüs durmayacaksa, yanında hastası varsa
yahut ikinci otobüs için parası yoksa bunun gibi sebeplerle iki namazı mukimken
de cem caiz olur.
16- İstanbul gibi trafik problemi olan bir yerde, şehir içinde özel
arabasıyla giderken trafik sıkışıp namaz kazaya kalacaksa, mukimken de cem caiz
olur.
17- Boğulacak olanı kurtarırken namaz vakti çıkacaksa, iki namazı cem
caiz olur.
18- Namaz kılarken düşmanın, anarşistin veya eşkıyanın bir zarar verme
ihtimali varsa, iki namazı cem edebilir.
19- Yeni Müslüman olmuş kimse, namaz kıldığı görülürse bir zarara uğrama
ihtimali varsa, iki namazı cem edebilir.
20- Abdesti bozan özrü olan, mesela ishalini veya idrarını tutamayan,
çıbanından, yarasından kan akan, basurdan kan, fistüllerden, göbekten akıntı
çıkan, elde olmadan gaz kaçıran, ağız dolusu kusan, bunlar gibi abdesti bozan
bir özrü olan kimsenin, iki namazı cem etmesi caiz olur.
21- Yatsı vaktinin hiç girmediği yerlerde, vakit namazın şartı olduğu
için, yatsıyı kılmak gerekmez. Bazı âlimlere göre kılmak gerektiği için, en son
girdiği gündeki vakitte kılmak iyi olur; ama bu da çok geç olduğu için, birçok
kimse namazını kılmayıp kazaya bırakıyor. Sabah da, 01.00 gibi oluyor. Sabahı da
kılınca işe geç kalıp maişetine zarar geliyor. İşe vaktinde gidebilmek için
namaz kazaya bırakılıyor. Yahut namazları vaktinde kılınca işe gidemeyip
maişetlerine zarar geliyor. Namazı kazaya bırakmak veya maişetine zarar gelmek
gibi bir harac oluyor. Bu haracla Hanbeli’yi taklit ederek iki namazı cem caiz
olur. S. Ebediyye’de diyor ki:
Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşamla evinde de cem caizdir.
Vazife ve iş zamanında, öğleyi, ikindiyi, akşamı vaktinde kılması mümkün
olmayan, Hanbeli’yi taklit ederek, ikindiyi öğleyle, akşamı yatsıyla cem etmeli,
vazifeyi terk etmemeli. (s. 271)
Dikkat edilirse, soğuk, yağmur, çamur deniyor. Bunlar bile cem için harac
oluyor, özür oluyor. Hem de kendi evinde. Yani bu kadar bir harac bile cem
etmeyi caiz görürken, sabah okula ve işine geç kalması, dolayısıyla maişetine
zarar gelmesi elbette bir haracdır.
(Taviz, taviz getirir) kaidesine göre, bu cem işine alışan kimse, harac
olmadan da, iki namazı cem etmeye kalkabilir. Bu bakımdan, gerçekten bir harac
olmadan iki namazı cem etmemelidir. Harac, zaruret değildir, bir ihtiyaçtır, bir
meşakkattir.
Sual: Otobüs yolcuğunda namazların kaçmaması için birleştirmek caiz olur
mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Yolculukta veya mukimken, bir ihtiyaçtan dolayı akşam vaktinde,
akşamla yatsı cem edilince, vitri de cem etmek caiz midir? Bir de, İslam
Ahlakı kitabında, (Malikiyi taklit edenin, harac olunca, vitir namazını
terk etmesi caiz olur) deniyor. Harac, zaruret demek midir?
CEVAP
Harac, zaruret demek değildir. Bir sıkıntı, bir güçlük olması demektir. Bir
harac olmadan, iki namaz cem edilemez. Zorluk varsa, seferde, diğer üç mezhepten
birini taklit ederek, akşamla yatsı cem edilebildiği gibi, mukimken de, Hanbelî
taklit edilerek cem edilebilir. Fakat vitir cem edilmez, imsak vaktine kadar
kılınır. Eğer bu vakte kadar da kılma imkânı olmazsa, bir özürle kazaya kaldığı
için günah olmaz. İmameyne göre ve diğer üç mezhepte vitir sünnettir. Harac
olduğu zaman, diğer üç mezhepten biri taklit edilirse, vitri kazaya bırakmak,
hatta terk etmek de caiz olur. Yolculukta veya mukimken harac olunca, İmameynin
kavline de uyularak vitir kazaya bırakılabilir veya terk edilebilir. Ancak
bunlar, harac olmadan yapılmaz.
Sual: Seferi olan bir kimse cemaatle akşamı kıldıktan sonra hemen
arkasından yatsıyı takdim ederek kılabilir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Misafir, seferde Şafii veya Maliki’yi taklit ederek iki namazı cem
edebilir mi?
CEVAP
Evet edebilir, ama bir ihtiyaç olması gerekir. İhtiyaçsız cem edilmez.
Seferde trenle giden bir kimse, trende namazlarını ayakta kılamazsa, tren
durduğu zaman takdim ve tehirle kılar.
Gerek yolda ve gerekse seferde ihtiyaç hasıl olmadan takdim ve tehir ile
namaz kılınmaz. Çünkü, kolay hükümleri toplamaya telfîk denir ki, caiz olmaz.
Sual: Öğle ile ikindiyi cem etmek için, öğle vakti çıktıktan sonra cem
etmeye niyet edilir mi?
CEVAP
Öğle çıkmadan önce cem etmeye niyet edilir.
Sual: Seferde namazı cem ederken o mezhebin şartlarına uymak şart mı?
CEVAP
Mezhep taklit ederken şartlarına uymak şarttır.
Sual: Seferi olan, namazı cem etmek için ne zaman niyet eder?
CEVAP
Kılacağı zaman. Yola çıkmadan önce cem edilmez.
Sual: İkindi vakti mukim olacağını bilenin öğle ile ikindiyi cem edip
ikindi vaktinde kılması caiz mi?
CEVAP
Zaruretsiz tehir etmek günahtır.
Sual: Seferde, ikindide namaz kılma imkanımız olmaz diye, Maliki
mezhebini taklit ederek, öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde cem ettikten
[birleştirip kıldıktan] sonra, ikindide namaz kılacak vakit bulursak, ikindiyi
tekrar kılmamız gerekir mi?
CEVAP
Namaz kılınmıştır, tekrar kılmak gerekmez. Ancak ihtiyata riayet etmek iyi
olur. Belki cem etmeyi gerektirecek sebep olmayabilir veya iki namazı cem
ederken gerekli şartlara uyulmamış olabilir. Bunun gibi sebeplerle cem sahih
olmamış olabilir. Bu bakımdan (Vaktine yetişip de kılamadığım son ikindi
namazının farzını kılmaya) diyerek bir namaz kılmak iyi olur. İkindi sahih
olmuşsa bu kıldığımız kaza namazı yerine geçer. İkindi sahih olmamışsa onun
yerine geçer.
Sual: Öğle tehir edildikten sonra ikindinin mekruh vakti girmişse, yine de
ikindi ile cem edip kılınabilir mi?
CEVAP
Elbette kılınır.
Sual: İki namazı cem etmek zorunda kaldığım zaman, iki namaz arasında
"Allahümme entesselamü.." yü okuyorum. Caiz midir?
CEVAP
Allahümme entesselamü… namazdan sayılır, mahzuru olmaz.
Sual: İhtiyaç halinde namazı Hanbeli’ye göre cem ederken, dolgu için
Maliki’yi taklit eden kişi, hem Maliki’yi hem Hanbeli’yi taklit ettiğini
hatırlaması lazım mı?
CEVAP
Evet. Cem ettiği iki namazda da böyle niyet eder.
Sual: Tam İlmihalde diyor ki: (Hanbeli mezhebinde, seferde,
hastalıkta, kadının emzikli veya müstehaza olmasında, abdesti bozan özürlerde,
abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde ve a’mâ ve yer altında çalışan gibi,
namaz vaktini anlamakta âciz olanın ve canından, malından ve namusundan korkanın
ve maişetine zarar gelecek olanın, iki namazı cem etmeleri caiz olur.)
Müstehaza halinde kadın niye namazlarını cem edebilir?
CEVAP
İstihaza halindeki kadına müstehaza denir. İstihaza ise, normal âdetinden
sonra, kan gelmesi demektir. Böyle kadının her namaz vaktinde tekrar abdest
alması sıkıntılı olur. Hem çamaşırını değiştirecek hem de ikinci vakitte tekrar
abdest alma zorluğu vardır. Bu zorluktan dolayı iki namazı cem etmesi caiz olur.
Zaten mezhep taklidi zaruret olduğu zaman değil, ihtiyaç, haraç, bir sıkıntı
olduğu zaman yapılır. Zaruret olunca, başka mezhepte de kolaylık yoksa kendi
mezhebi affeder. Eğer başka mezhepte bir kurtuluş varsa o taklit edilir. Diş
dolgusu böyledir. Çünkü başka bir mezhepte kurtuluş yolu vardır. Hiç bir
mezhepte kurtuluş yolu olmasaydı, o zaman kendi mezhebi onu affederdi, yani
yaptığı şey caiz olurdu.
Maliki mezhebini taklit eden istihazalı kadın için iki namazı cem etmeye lüzum
yoktur. Çünkü istihaza hâli onun abdestini bozmaz. Aynı abdestle ikinci
vakitteki namazı da kılabilir. Mezhep taklidi bir rahmeti ilahidir. Bu rahmetten
faydalanmalı, taassuba [bağnazlığa] kapılıp da bu rahmetten kaçmamalıdır.
Sual: Maliki mezhebini taklit eden bir kimsenin namazları cem edebilmesi
için mazereti ne olmalıdır?
CEVAP
Aynen Hanefi gibidir, farkı yoktur. Hanefi’de cem edebilmek için ne şartlar
gerekiyorsa, taklit edende de o şartların olması gerekir. Taklit eden kendi
mezhebinden çıkmış sayılmaz. Cem edebilmek için taklit edenle taklit etmeyen
arasında fark yoktur.
Sual: Ağzında dolgusu olan mukim iken, ihtiyaç hâlinde Hanbeli mezhebini
taklit edip iki namazı cem edebilir mi?
CEVAP
Hanbeli’de gusülde ağzın içini yıkamak farz ise de, ihtiyaç olunca,
Hanbeli’yi taklit ederek iki namazı mukim iken cem etmek caizdir, telfîk olmaz.
Telfîk, ihtiyaçsız başka mezhebin kolay kavillerini almaktır, haramdır. Bir
ihtiyaç olunca telfîk olmaz, caiz olur.
Trafik problemi ve ruhsat
Sual: Bir yazıda, “İstanbul gibi trafik problemi çekilen bir yerde, arabası
ile giderken trafik sıkışıklığından dolayı, evine ulaşamayıp yolda da, abdest
alıp namaz kılacak yer bulamayan iki namazı cem edebilir” deniyor. Bu hareket,
namaza önem vermemeyi ve namazı hafife almayı göstermez mi?
CEVAP
Tam tersine, namaza çok önem vermeyi gösterir. Çünkü namazı zaruretsiz
kazaya bırakmak haramdır, büyük günahtır. İçki içmekten ve başka haramlardan
daha büyük günahtır. Böyle bir günaha düşmemek için, hak olan başka bir mezhebi
taklit etmek gerekir. Bu önemli ruhsattan da faydalanmak gerekir. Çünkü bir
hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ruhsatlardan faydalanmayan, Arafat dağı kadar günah işlemiş olur.)
[Taberani]
Bir âyet-i kerime meali de şöyledir::
(Allah size kolaylık ister, zorluk istemez.) [Bekara 185]
Sual: Bir yolcu, öğle ile ikindiyi, ikindi vaktinde cem etmeye niyet edip
de, ikindi vakti girince mukim olsa, öğleyi kazaya bırakmış olacağı için, günaha
girmiş olur mu?
CEVAP
Kasten kazaya bırakmadığı için günah olmaz. (Fetava-i fıkhiyye)
Böyle durumlarda, Hanbeli’yi taklit ederek mukim iken de, cem edebilir.
Sual: İki namazı, mesela öğle ile ikindiyi öğle vaktinde cem ederken,
öğlenin farzını cemaatle, ikindinin farzını da yalnız kılmamız caiz olur mu?
Yahut cemi ikindi vakti yaparken, öğleyi yalnız kılıp ikindiyi cemaatle kılmamız
caiz olur mu?
CEVAP
Evet, ikisi de caizdir. Yalnız iki farzı peş peşe kılmak gerekir, arada
başka namaz, mesela sünnet kılınmaz.
Öğle ile ikindiyi cem etmek
Sual: Bazen zaruret olunca öğleyi kılamıyorum, ikindi vakti girince
ikindiyle birleştiriyorum. İkindiyle birleştirebilmek için nasıl niyet etmem
gerekiyor?
CEVAP
İkindiyle öğleyi birleştirebilmek için önce, öğleyi vaktinde kılamazsam,
asrı evvelde kılarım, asrı evvelde de kılamazsam, asrı sanide ikindiyle cem
ederim diye düşünmek gerekir. Sonra da öğleyi meşru bir sebeple öğle vaktinde
kılamayınca, İmam-ı azam hazretlerinin kavline uyarak asrı evvelde kılmaya
çalışmalı, asrı evvelde de kılma imkanı yoksa, o zaman asrı sanide, Hanbeli
mezhebi taklit edilerek ikindiyle cem ederek kılınır. Bugünkü öğle namazını cem
ederek ikindi namazıyla kılıyorum diye niyet edilir.
Akşamı vaktinde kılamayan da, yatsı ile cem edebilmesi için böyle niyet eder.
İkindide olduğu gibi yatsıda da iki vakit vardır. Buna İşa-i evvel ve İşa-i sani
denir. [İşa, yatsı demektir.] İşa-i sani, işa-i evvelden, Eylülden Mart ayına
kadar 10-12 dakika sonradır. Nisanda 12-14, Mayısta 14-18, Haziranda 18-19,
Temmuzda 15-19, Ağustosta ise 12-15 dakika sonradır. Hem İmam-ı a'zam
hazretlerinin, hem de İmameyn’in kavline uyabilmek için ikindiyi asr-ı sanide,
yatsıyı da işa-i sani’de kılmak iyi olur.
Arabada namaz
Sual: Kış günü ikindiyi kılıp akşamı evimde kılarım diye yola çıkan ve
yatsıya evine varamayan kimse, yolda arabasında namazını ima ile kılamaz mı?
CEVAP
Namazı cem etmek, arabada ima ile kılmaktan önce gelir. Eve gidince yatsı
ile cem etme imkanı varsa, (namazı yatsı ile cem edeceğim) diye niyet eder ve
eve gidince de cem eder. Yatsıya da eve gitme imkanı yoksa, o zaman mecburen
araba içinde ima ile namaz kılınır.
Namazları cem ederken
Sual: İşyerinde namaz kılma imkanı olmayan kimse, namazı kazaya mı
bırakmalı, yoksa öğle ve ikindiyi cem mi etmeli?
CEVAP
Namazı kazaya bırakmak, büyük günahtır. Önce kendi mezhebimize göre vaktinde
kılmak için, bütün imkanlar araştırılır. Hatta, tuvalette kılınır. Bu da, mümkün
olmazsa, Hanbeli mezhebinde, böyle durumlarda, mukim iken de, öğle ile ikindiyi
veya akşam ile yatsıyı cem etmek caizdir. Öğle ile ikindi, öğle veya ikindi
vaktinde cem ederek, yani birleştirilerek kılınabilir. Cem edince, iki namazın
farzı peş peşe kılınır. Arada sünnet veya kaza namazı kılınmaz.
Öğle vaktinde kılınacaksa, öğlenin farzı kılındıktan sonra, (Niyet ettim
Hanbeli mezhebine uyarak, ikindiyi takdim ederek, öğle vaktinde kılmaya)
diye niyet ederek, ikindi namazı kılınır.
Öğleyi, öğle vaktinde kılma imkanı yoksa, (ikindi vakti, ikindi ile cem
ederim) diye düşünmeli. İkindi vaktinde kılınırken, (Niyet ettim Hanbeli
mezhebine uyarak, öğleyi tehir ederek, ikindi vaktinde kılmaya) diye niyet
ederek, öğle namazı kılınır. Sonra, ikindi namazı kılınır.
Harac olmadan cem edilmez
Sual: Diş dolgusu veya başka bir sebeple Maliki mezhebini taklit eden, harac
[meşakkat, zorluk, sıkıntı] olmasa da, seferde öğle ile ikindi ve akşam ile
yatsı namazlarını cem ederek kılabilir mi?
CEVAP
Hayır, harac olmadan cem edilmez. Maliki’yi taklit eden kendi mezhebinden
çıkmış sayılmaz. Harac olmadan, Hanefi mezhebine aykırı olan hükümlere uyulmaz.
Maliki taklit edilmese de, harac olunca, o anda üç mezhepten biri taklit
edilerek, cem edebilir. Cemin yapılabilmesi için harac şarttır.
Cuma günü cem etmek
Sual: Cuma günü, öğle ile ikindi namazını cem etmesi gereken kişi, nasıl cem
eder?
CEVAP
Seferi ise, seferi olana Cuma kılmak farz olmaz, öğleyi kılması farz olur.
Diğer üç mezhepten biri taklit edilerek, öğle ile ikindi cem edilir. Mukimken
cem etmek gerekince, Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem edilir.
Mukim iken, Cuma namazını kılmadan önce cem etmeyi gerektiren durum ortaya
çıktıysa, o zaman, Cuma namazının farzını cemaatle kıldıktan sonra, Cumanın
farzı, ikindinin farzı ile cem edilir, arada başka namaz kılınmaz, başka şeyler
okunmaz.
Mukimlik ve cem
Sual: Maliki mezhebinde, bir ihtiyaç olunca, seferde öğle ile ikindi ve
akşam ile yatsı namazlarını cem etmek caiz olduğuna göre, 10 gün için sefere
çıkan Hanefi, ihtiyaç halinde Maliki’yi taklit ederek cem edebilir mi?
CEVAP
Başka bir mezhebi taklit edenin, o mezhebin o husustaki diğer şartlarına da
uyması gerekir. Maliki’de seferde cem etmek caiz ise de, giriş çıkış günleri
hariç 4 veya daha fazla gün için sefere çıkan, Maliki’de seferi olmaz. 10 gün
için sefere çıkan kimse de, Maliki’ye göre seferi olmayacağı için, Maliki’yi
taklit ederek cem edemez. Hanbelî’de ise, mukimken de cem caizdir. Maliki’ye
göre seferi olamayan, Hanbelî’yi taklit ederek cem eder. Mukim olacağı için de,
cem ederken dört rekât olan farzları yine dört rekât olarak kılar
Mukim iken cem
Sual: Bir zaruret veya ihtiyaç halinde, mukim iken, Hanbelî’den başka iki
namazı cem etmeyi caiz gören başka mezhep var mıdır?
CEVAP
Şafii ve Maliki mezhebinde de bazı durumlarda mukimken cem caizdir:
Şafii mezhebinde:
Şiddetli yağmurda, sadece camide cemaatle cem-i takdim caiz, cem-i tehir
caiz değildir. Başka bir kavle göre de, münferit kılan da cem edebilir. Bir
kavle göre, hastalık halinde de, cem etmek caizdir. Bir korku sebebiyle cem caiz
olduğu gibi, önemli ihtiyaç halinde mukimken de cem caizdir.
Maliki mezhebinde:
Önemli bir hastalıkta, ihtiyarlıkta, camide cemaatle kılarken, karanlıkla
beraber şiddetli yağmur ve çamur olunca, öğle ile ikindi, akşam ile yatsı,
takdim edilir. Vitir, vaktinde kılınır. Evde kılan cem edemez. Deniz
yolculuğunda iki namazı birleştirmek Maliki’de caiz olmaz.
Sual: Diş dolgusu olan hasta, iki namazı cem için niye Hanbeli’yi değil
de, Maliki’yi taklit etmesi gerekir?
CEVAP
Çünkü gusülde Hanbeli’de ağzın içini yıkamak farzdır. Dolgusu olan Hanefi, bu
durumda Hanbeli’yi taklit edemez. Maliki’de caiz olduğuna göre, Hanbeli’yi
taklit etmeye ihtiyaç kalmıyor.