Kur’an-ı kerimden sonra en kıymetli kitab olan Sahih-i Buhari adıyla meşhur
hadis kitabını yazan büyük hadis âlimidir. İsmi, Muhammed bin İsmail olup,
künyesi Ebu Abdullah’tır. Hadis ilminde yüksek derecede olup, 300.000’den fazla
hadis-i şerifi senetleriyle birlikte ezbere bilen bir âlim olduğu için "İmam",
Buharalı olduğu için "Buhari" denilmiş, İmam-ı Buhari ismiyle meşhur olmuştur.
810 (H. 194) senesinde Buhara’da doğdu. 870 (H. 256) senesinde Semerkand’ın
Hartenk kasabasında vefat etti.
Küçük yaşta babasını kaybeden Buhari, ilk tahsiline doğum yeri olan Buhara’da
başladı. Duası makbul saliha bir hanım olan annesi, onun ve kardeşinin yetişmesi
için gayret sarf etti. On yaşından itibaren hadis âlimlerinin derslerine devam
etti. On beş yaşına girmeden 70.000 hadis-i şerifi ezberledi.
Hadis ilminde kısa sürede o derece ilerledi ki, hocaları ile karşılıklı ilmi
münazaralarda bulunmaya başladı. Nitekim hocası Dâhili, bazı hadis
rivayetlerindeki eksikliklerini onun yardımıyla tamamlamıştır. On altı
yaşındayken Abdullah bin Mübarek ve Veki bin Cerrâh’ın kitaplarını ezberledi.
Fıkıh ilminde, müctehidlerin bildirdiklerini öğrendi. Sonra annesi ve kardeşiyle
birlikte hacca gitti. Hac farizasını ifa ettikten sonra annesi ve kardeşi
Buhara’ya döndüler, İmam-ı Buhari ise, Mekke’de kalıp, hadis-i şerif toplamaya
başladı. On sekiz yaşındayken Sahabe ve Tabiin fetvalarını topladı. Abdullah bin
Zübeyr el-Hamidi’den Şafii fıkhını öğrendi. Bu arada Medine-i münevvereye gidip
Resulullah efendimizin kabri şerifini ziyaret edip, geceleri kabri şerif başında
Tarih-ul-Kebir kitabını yazdı. Mekke ve Medine’den başka, Bağdat, Basra, Kûfe,
Mısır, Nişâbur, Belh, Merv, Askalan, Dımeşk, Hums, Rey ve Kayseriyye gibi ilim
merkezlerini dolaşıp, hadis âlimleriyle görüşüp binden fazla âlimden hadis ve
diğer ilimleri öğrenip nakletti.
Kuvvetli zekaya ve hafızaya sahip olan İmam-ı Buhari, işittiği hadis-i şerifi
hemen ezberliyordu. Onunla hadis-i şerif dinleyenler yazdığı halde, o, yazma
ihtiyacını duymuyordu. Muhammed bin Selam el-Bikendi, İbrâhim bin el-Eşâs, Ebu
Âsım eş-Şeybani, Abdurrahman bin Muhammed bin Hammad, Hâlid bin Mahled, Ebu
Nasr-il-Ferâdisi, Abdân bin Osmân el-Mervezi, Ali bin el-Medini, Ahmed bin
Hanbel, Yahya bin Main, İshak bin Raheveyh, Süleyman bin Harb, Abdullah bin
Zübeyr el-Hamidi gibi hocalar elinde yetişti.
İmam-ı Buhari hazretleri, ilim tahsilini bitirdikten sonra, Mısır’dan
Maveraünnehr’e kadar tanınmış ilim merkezlerinde hadis ve çeşitli ilimler
okuttu. Derslerinde binlerce talebe bulunurdu. Kendisinden 70.000’den fazla
talebe hadis dinlemiştir. Bunlar arasında, Tirmizi, Nesai, Ebu Zür’a ve Ebu Bekr
bin Huzeyme, İbni Ebi Davud, Muhammed bin Nasr-ul-Mervezi, Müslim bin Haccâc,
İbni Ebiddünya gibi büyük ve tanınmış hadis âlimleri de vardı.
Binlerce talebe yetiştirdikten sonra Nişabur’a oradan da Buhara’ya döndü. Bir
müddet Buhara’da kalıp, hadis ve ilim öğretmekle meşgul oldu. Bir rivayete göre
Buhara valisi çocukları için özel ders verilmesini, buraya kimsenin girip, dersi
dinlememesini istedi. Buhari cevabında; "Ben bir kısım kimseleri hadis
dinlemekten men edip, birkaç kişiye hadis öğretmem" buyurdu. Bu durum valiyle
arasının açılmasına sebep oldu. Buhara’dan ayrıldı. Allahü teâlâya, şikayet
yoluyla valinin verdiği sıkıntıyı arz etti. Duası kabul olup, aradan bir ay
geçmeden vali azledildi, zindana atıldı. Bu arada Semerkandlılar kendisini davet
ettiler. Giderken yolda, Semerkandlılardan bir kısım insanların isteyip, bir
kısmının istemediği haberini alınca, Hartenk köyünde kaldı. İşin iç yüzünü
öğrenmek istemişti. İnsanların bu hâlinden kalbi daraldı ve canı sıkıldı.
Teheccüd namazından sonra ellerini açıp; "Yâ Rabbi! Yeryüzü bu genişlikle bana
dar oldu. Beni tarafına al!" diye dua etti. O ay, orada hastalandı ve 870
yılının Ramazan bayramı gecesi Semerkant’tan 72 km uzaklıkta olan Hartenk’de
vefat etti. Kabri oradadır.
İmam-ı Buhari hazretleri, çok cömert olup, herkese iyilik ederdi. Fakirlere çok
sadaka verir, talebelerinin ihtiyaçlarını bizzat karşılardı. Bayram günleri
hariç bütün yılını oruçla geçirirdi. Haramlardan ve şüphelilerden daima kaçar,
gıybetten çok korkardı. "İsterim ki Rabbime kavuştuğumda hiç gıybet etmemiş
olayım ve böyle bir şey için kimse beni aramasın" buyururdu. Gecenin ilk
saatlerinde biraz uyur, sonra kalkar ilim ve ibadetle meşgul olurdu. Kur’an-ı
kerimi üç günde bir defa hatmederdi.
Hadis ilminin ve hadis âlimlerinin önderi olan İmam-ı Buhari hazretleri, yüz
binlerce hadis-i şerifi ezberlemişti. Hadis-i şerifleri metinleri ve
senetleriyle ezbere bilirdi. Hadis-i şeriflerin ravilerini çok inceler dinin
emirlerine uymayan, edeplerini gözetmeyen, ahlakında bir kusur olanların rivayet
ettiği hadis-i şerifleri almazdı. Hadis-i şerifin metnini ezberlediği gibi, o
hadis-i şerifi rivayet eden kimselerin, künyelerini, doğum ve ölüm tarihlerini,
ahlak ve yaşayışlarını, kimden rivayette bulunduklarını, o raviden başka
kimlerin hadis-i şerif aldığını öğrenir ve ezberlerdi. Bir kimse hadis
rivayetinde ve ravilerin senedinde hataya düşse, hemen İmam-ı Buhari
hazretlerini bulup sorar ve doğrusunu öğrenirdi. Gittiği her yerde, etrafı
hadis-i şerif almak ve öğrenmek isteyenlerle dolup taşardı. İmam-ı Buhari
hazretlerinin hadis ilmindeki rumuzu "H" harfidir. Aynı zamanda tefsir ve
kelam ilimlerinde de üstad olan İmam-ı Buhari hazretlerinin tefsire dair
bildirdiği rivayetler tefsir âlimlerinin eserlerini süslemektedir. Kelam ilmine
dair eserler de yazmıştır.
Eserleri
1) Câmi-us-Sahih:
En büyük ve en meşhur eseridir. Sahih-i Buhari ismiyle de tanınır. İslam
âlimleri söz birliğiyle; "Kur’an-ı kerimden sonra en sahih kitap Sahih-i
Buhari’dir" buyurmuşlardır. İmam-ı Buhari bu kitabı Mescid-i Haram’da yazdı.
Her hadis-i şerifi kitabına yazmadan önce istihare yapmıştır. Gusledip, Kâbe’de
makâmın gerisinde iki rekat namaz kılıp, koyduğu sağlam usûllere göre sahih
olduğu kesin olarak belli olan hadis-i şerifleri yazmıştır. Bu kitabı
müsveddeden temize çekme işini de Medine-i münevverede Peygamber efendimizin
kabri şerifi ile minberi arasında bulunan Ravda-i Mutahherada yaptı. Bu eserini
nasıl yazdığını kendisi şöyle anlatmıştır: "Câmi-us-Sahih kitabına her
hadis-i şerifi koymadan önce gusledip, iki rekat namaz kılıp, istihare yaptım.
Ondan sonra hadis-i şerifi kitaba koydum. Bunları yapmadan hiçbir hadisi
yazmadım. Bu kitabı on altı yılda tamamladım."
Kütüb-ü Sitte adı verilen altı sahih hadis kitabının en başta geleni olan
Sahih-i Buhari’nin, Ali el-Yünûni tarafından el yazmasıyla çoğaltılan metni
muteber olmuştur. Bu nüshanın aslı Kâhire’de Akboğa Medresesi Kütüphanesindedir.
Sahih-i Buhari’nin birçok şerhleri ve baskıları yapılmıştır. 1894’te Sultan
İkinci Abdülhamid Han tarafından Mısır’da yaptırılan iki cilt baskısı pek nefis,
ciltlenmiş, altın tuğra ve nukûş ile süslenmiştir. Bu baskı Bulak’ta Emiriyye
Matbaasında yapıldı. Zeynüddin Ahmed Zebidi, mukarrer rivayetleri birleştirerek
Buhari-i Şerif Tecrid-i Sarih ismiyle kısaltılmıştır.
2) Tarih-ul-Kebir
3) Tarih-ul-Evsat
4) Tarih-us-Sagir (Bu üç eser hadis ravilerinin hayatlarını ve hadis
ilmindeki yerlerini ihtiva etmektedir)
5) Kitab-u Duafâ-is-Sağire (Zayıf ravilerin hallerinden bahseder)
6) Et-Tarih fi Marifeti Ruvât-ül-Hadis
7) Et-Tevârih-ul-Ensab
8) Kitab-ül-Kûnâ
9) El-Edeb-ül-Müfred (Ahlakla ilgili hadis-i şerifleri toplayan eserdir)
10) Ref’ul-Yedeyn fissalâti
11) Kitab-ül-Kırâati Half-el-İmam
12) Halk-ul-Ef’âl-il-İbâdi ver-Reddü alel-Cehmiyye
13) El-Akide yâhut Et-Tevhid (Kelam ilmiyle ilgilidir)
14) El-Câmi-ul-Kebir
15) Et-Tefsir-ül-Kebir
16) Kitab-ül-Mebsût
17) Esmâ-üs-Sahabe